Çok büyük bir hayranlık uyandıran, eksiksiz, kusursuz, tam, mükemmel.
İstediğiniz Kelimenin Mecaz Anlamını Arayın
Sözcüklerin cümle, dize veya deyim içine girdiklerinde, gerçek anlamlarından tamamen sıyrılarak başka bir sözcük ya da kavram yerine kullanılmasıyla kazandığı anlama mecaz (değişmece) anlam denir. Mecaz anlam, Sözcüğün sürekli olmayan, kullanım içinde geçici olarak üstlendiği anlamdır.
Bu sözlük çalışması Türk Dil Kurumunun (TDK) en son değişikliklerine uygun olarak düzenlenmiştir.
ısınmak kelimesinin mecaz anlamı Yadırgamaz olmak, hoşlanmış olmak, alışmak.
barınmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Çevresiyle uyumlu, dirlik içinde yaşamak. 2. Soyut kavram bir yerde etkili olmak, gelişecek ortamı bulmak.
kukla kelimesinin mecaz anlamı Kendi irade ve kararıyla hareket etmeyip başkasının elinde alet olan kimse.
sıkı kelimesinin mecaz anlamı Titizce ve şiddetle uygulanan.
çekicilik kelimesinin mecaz anlamı Çekici olma durumu, cazibe, albeni.
kopmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Birdenbire gürültülü veya tehlikeli olaylar birdenbire başlamak veya ortaya çıkmak. 2. Bütün ilişkileri kesilip büsbütün ayrılmak veya uzaklaşmak. 3. Kurtulmak. 4. Çok ağrımak.
orijinal kelimesinin mecaz anlamı Alışılagelenden daha değişik, şaşırtıcı nitelikte olan.
çemkirmek kelimesinin mecaz anlamı Karşı gelmek, sert cevap vermek.
vadi kelimesinin mecaz anlamı Çalışma alanı, tutulan yol, benimsenen tarz.
misyoner kelimesinin mecaz anlamı Kendini herhangi bir düşünceyi, bir ülküyü yaymaya adayan kimse.
idmanlı kelimesinin mecaz anlamı Herhangi bir duruma alışmış ve onu yadırgamaz hale gelmiş olan.
saydam kelimesinin mecaz anlamı Açık seçik, belirgin.
bölüm kelimesinin mecaz anlamı Çağ, devir.
kudurmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Aşırı davranışlarda bulunmak, taşkınlık göstermek. 2. Çok yaramazlaşmak, ele avuca sığmamak. 3. Gücünü artırmak, tehlikeli bir durum almak, tehlikeli bir duruma gelmek. 4. Çok kızmak, öfkelenmek.
aforoz kelimesinin mecaz anlamı Darılıp biriyle konuşmama, ilgiyi kesip kendinden uzaklaştırma, toplumun dışlaması.
paçavra kelimesinin mecaz anlamı Değersiz ve iğrenç şey, paçavra gibi değersiz kimse ya da şeyleri nitelerken kullanılır.
teşvik etmek kelimesinin mecaz anlamı Bir kimseyi kötü bir iş yapması için kandırmak, kışkırtmak.
alerji kelimesinin mecaz anlamı Bir kimseye veya bir şeye karşı olumsuz yönde duyulan aşırı duyarlılık.
künde kelimesinin mecaz anlamı Düzen, tuzak, oyun, hile.
mağlup olmak kelimesinin mecaz anlamı İsteğine karşı duramamak, gerçekleşmemesi gereken bir şey için iradesizlik gösterip direnememek ve yapılmasını kabul etmek.
ömür kelimesinin mecaz anlamı Pek hoşa giden şey.
bozlamak kelimesinin mecaz anlamı Çığlık koparmak.
yörüklenmek kelimesinin mecaz anlamı 1. Üstüne düşmek, zorlamak. 2. Üstüne almak.
ağız kelimesinin mecaz anlamı Konuşma biçimi.
ayna kelimesinin mecaz anlamı Bir olayı, bir durumu görmemize, anlamamıza yarayan, bir bakıma onu yansıtan durum ya da şey.
palazlanmak kelimesinin mecaz anlamı Paralanmak, varlığı artmak.
mazlum kelimesinin mecaz anlamı Sessiz ve uysal kimse.
atlamak kelimesinin mecaz anlamı 1. Geçmek. 2. Aldanmak, yanılmak.
köklü kelimesinin mecaz anlamı 1. Kökleşmiş, iyi yerleşmiş, kalıcı olan, esaslı. 2. Soylu, soyu sopu belli, iyi tanınan.
havalanmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Beğenilmeyen davranışlarda bulunmak, hoş görülmeyen yollara sapmak. 2. Yerinde oturamaz duruma gelmek.