Gerekli okul eğitimini görmeden kendini yetiştirmiş olan (kimse), mektepli karşıtı.
İstediğiniz Kelimenin Mecaz Anlamını Arayın
Sözcüklerin cümle, dize veya deyim içine girdiklerinde, gerçek anlamlarından tamamen sıyrılarak başka bir sözcük ya da kavram yerine kullanılmasıyla kazandığı anlama mecaz (değişmece) anlam denir. Mecaz anlam, Sözcüğün sürekli olmayan, kullanım içinde geçici olarak üstlendiği anlamdır.
Bu sözlük çalışması Türk Dil Kurumunun (TDK) en son değişikliklerine uygun olarak düzenlenmiştir.
taktik kelimesinin mecaz anlamı İstenen sonuca ulaşmak için başvurulan yöntem.
künde kelimesinin mecaz anlamı Düzen, tuzak, oyun, hile.
kütük kelimesinin mecaz anlamı Görgüsüz, kaba kimse.
temelli kelimesinin mecaz anlamı 1. Geçici olmayan, sürekli, kalıcı, devamlı, daimî. 2. Sürekli olarak. 3. Büsbütün.
parmak kelimesinin mecaz anlamı Bir işe karışmış olma ilgisi.
burkulmak kelimesinin mecaz anlamı Üzüntü duymak.
korkuluk kelimesinin mecaz anlamı Kendisine verilen işi yapmayan veya ancak yer doldurmaya yarayan kimse veya topluluk.
âlem kelimesinin mecaz anlamı 1. Kendine özgü birçok niteliği bulunan şey. 2. Eğlence yaşamı, sazlı sözlü eğlence. 3. Kendine özgü nitelikleri olan, ilginç ve değişik yer ya da kişi. 4. İçsel dünya, duygu, düş, düşünce gücü.
sığınmak kelimesinin mecaz anlamı Güvenmek, yardım istemek veya ummak.
çelteşik kelimesinin mecaz anlamı Üstü kapalı söz, kinayeli.
yağlı kelimesinin mecaz anlamı Bol ve kolay kazanç sağlayan.
çirkef kelimesinin mecaz anlamı İğrenç ve bulaşkan kimse veya şey.
bayram kelimesinin mecaz anlamı Sevinç, neşe.
yıpranmak kelimesinin mecaz anlamı Çeşitli etkenlerle eski gücü kalmamak.
gevşek kelimesinin mecaz anlamı 1. Cansız, hareketsiz, iradesiz. 2. İlgisiz, kayıtsız bir biçimde.
çirozlaşmak kelimesinin mecaz anlamı Çok zayıflamak.
benzetmek kelimesinin mecaz anlamı 1. Kötü bir duruma getirmek, bozmak, berbat etmek. 2. Dövmek.
mit kelimesinin mecaz anlamı Masalımsı, gerçek olmayan şey.
kafes kelimesinin mecaz anlamı Hapishane.
deşmek kelimesinin mecaz anlamı Bir sorunun üzerinde yeniden durmak, hatırlatmak, kurcalamak.
açmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Sıkılganlığını, utangaçlığını gidermek. 2. Geçit sağlamak.
efendi kelimesinin mecaz anlamı Görgülü, nazik, kibar.
kırk kelimesinin mecaz anlamı Pek çok.
kopuk kelimesinin mecaz anlamı Toplum kurallarına aldırmayan işsiz güçsüz, serseri.
böbür kelimesinin mecaz anlamı Böbürlenme, kibir.
derin kelimesinin mecaz anlamı 1. Pek içten gelen veya içe işleyen. 2. Çok içten gelen. 3. Dip.
yemek kelimesinin mecaz anlamı Harcamak, sarf edilmek, kullanılmak, tüketilmek.
el kelimesinin mecaz anlamı Aracı, vasıta.
kancık kelimesinin mecaz anlamı Kötücü, dönek.
istifçi kelimesinin mecaz anlamı İstifçilik yapan.