Böbürlenme, kibir.
İstediğiniz Kelimenin Mecaz Anlamını Arayın
Sözcüklerin cümle, dize veya deyim içine girdiklerinde, gerçek anlamlarından tamamen sıyrılarak başka bir sözcük ya da kavram yerine kullanılmasıyla kazandığı anlama mecaz (değişmece) anlam denir. Mecaz anlam, Sözcüğün sürekli olmayan, kullanım içinde geçici olarak üstlendiği anlamdır.
Bu sözlük çalışması Türk Dil Kurumunun (TDK) en son değişikliklerine uygun olarak düzenlenmiştir.
boynuzlu kelimesinin mecaz anlamı Karşıdakinin veya yakınlarından birinin namussuzluğuna göz yuman.
midesi bulanmak kelimesinin mecaz anlamı 1. İğrenmek, tiksinmek. 2. Kuşkulanmak, işkillenmek. 3. Huzursuz olmak, rahatı kaçıp tedirgin olmak, hoşlanmamak.
yavan kelimesinin mecaz anlamı Hoşa gitmeyen, tatsız.
körfez kelimesinin mecaz anlamı Kuytu, işlek olmayan.
aşırıcı kelimesinin mecaz anlamı Çalan, aşıran, hırsız.
vurulmak kelimesinin mecaz anlamı Âşık olmak, gönül kaptırmak, sevdalanmak.
helal kelimesinin mecaz anlamı Nikahlı eş. Bir şeyin hak olması.
tütmek kelimesinin mecaz anlamı Yaşamak, varlığını sürdürmek.
çırpmak kelimesinin mecaz anlamı Çalmak, hırsızlık etmek.
gömülmek kelimesinin mecaz anlamı 1. Yok olmak, kaybolmak, görünmez olmak. 2. Bir şeyin derinliğine inmek.
yoğun kelimesinin mecaz anlamı 1. Artmış, çoğalmış bir durumda olan. 2. Dolu, sıkı, sıkışık, çok. 3. Şişman, iri, tombul.
dinelmek kelimesinin mecaz anlamı 1. İnat etmek. 2. Karşı koymak, kafa tutmak.
haşarat kelimesinin mecaz anlamı Değersiz ve zararlı kimseler.
burulmak kelimesinin mecaz anlamı Alınıp incinerek küskünlük göstermek, gücenmek.
sermek kelimesinin mecaz anlamı Boşlamak, savsamak.
deli kelimesinin mecaz anlamı 1. Davranışları aşırı ve taşkın olan (kimse), çılgın. 2. Aşırı derecede düşkün.
bozlamak kelimesinin mecaz anlamı Çığlık koparmak.
paralel kelimesinin mecaz anlamı Aynı zaman içinde gelişen veya aynı özellikleri gösteren (olay, düşünce vb.).
esaret kelimesinin mecaz anlamı Hâkimiyet altında.
fetiş kelimesinin mecaz anlamı Tapınırcasına sevilen şey veya kimse.
gütmek kelimesinin mecaz anlamı 1. Bir düşünceyi bir duyguyu veya bir ilkeyi gerçekleştirmeye çalışmak. Kin gütmek. 2. Bir kimseyi, bir topluluğu kendi düşünce ve amacı doğrultusunda yönetmek, sevk ve idare etmek sürmek.
seslenmek kelimesinin mecaz anlamı Birine karşı söylemek, söz yöneltmek.
bal kabağı kelimesinin mecaz anlamı Aptal, beyinsiz kimse.
düşman kelimesinin mecaz anlamı 1. Bir şeyi büyük ölçüde kullanıp tüketen kimse "Çikolata düşmanı." 2. Bazı şeylerden nefret eden, tiksinen kimse. "Sigara düşmanı."
çimlenmek kelimesinin mecaz anlamı Yiyeceklerden azar azar alıp yemek.
çelmek kelimesinin mecaz anlamı 1. Kendi yanına çekmek, beğenisini, sevgisini kazanmak. 2. Düşünce ve davranış birbirini tutmamak, birbirine ters düşmek.
antika kelimesinin mecaz anlamı 1. Kendine özgü, her zaman rastlanamayacak kadar şaşırtıcı, olağana aykırı; acayip, garip, tuhaf. 2. Artık modası geçmiş olan, oldukça eski.
yükseltmek kelimesinin mecaz anlamı 1. Değerini olduğundan çok göstermek. 2. Artırmak, yeğinleştirmek, şiddetlendirmek.
devanası kelimesinin mecaz anlamı İriyarı kadın.
ilah kelimesinin mecaz anlamı Bir alanda yaratıcılığı ile hayranlık uyandıran, çok beğenilen, çok tutulan.