bırakmak kelimesinin mecaz anlamı

bırakmak kelimesinin mecaz anlamı:
1. Özgürlük vermek, hürriyetine kavuşmasını sağlamak.

2. Boşamak.

3. Unutmak.

İstediğiniz Kelimenin Mecaz Anlamını Arayın

Sözcüklerin cümle, dize veya deyim içine girdiklerinde, gerçek anlamlarından tamamen sıyrılarak başka bir sözcük ya da kavram yerine kullanılmasıyla kazandığı anlama mecaz (değişmece) anlam denir. Mecaz anlam, Sözcüğün sürekli olmayan, kullanım içinde geçici olarak üstlendiği anlamdır.

Bu sözlük çalışması Türk Dil Kurumunun (TDK) en son değişikliklerine uygun olarak düzenlenmiştir.

sendelemek kelimesinin mecaz anlamı Herhangi bir olay karşısında sarsılıp ne yapacağını şaşırmak.

kalıt kelimesinin mecaz anlamı 1. Kalıtım yoluyla geçmiş olan şey. 2. Görenekler yoluyla yerleşmiş olan tutum veya davranış biçimi.

kaplamak kelimesinin mecaz anlamı 1. Bir kimsenin veya bir şeyin nitelikleri herkesçe bilinir olmak. 2. Duygular için doldurmak. 3. Doldurmak.

kalıntı kelimesinin mecaz anlamı Bir toplum, kültür, uygarlık vb.den arta kalan şey.

yazı kelimesinin mecaz anlamı 1. Yazgı, kader, alınyazısı. 2. Kaleme alınmış yapıt.

çıldırmak kelimesinin mecaz anlamı Israrla istemek, büyük arzu göstermek.

virüs kelimesinin mecaz anlamı Veri girişi yoluyla bilgisayarlara yüklenen, sistemin veya programların bozulmasına, veri kaybına veya olağandışı çalışmasına neden olan yazılım.

ağırbaşlı kelimesinin mecaz anlamı İlerisini ve durumunu düşünerek söz ve hareketlerinde hafiflik ve aşırılıktan kaçınan; tutum ve davranışları ölçülü, topluluk içinde davranmasını bilen, olgun (kişi); ciddi, vakur.

çıkarmak kelimesinin mecaz anlamı Söylemek.

basit kelimesinin mecaz anlamı 1. Süssüz, gösterişsiz. 2. Bilgi ve görgüsü sınırlı olan, bayağı, görgüsüz. 3. Her zaman rastlanan, özelliği olmayan, olağan.

çökkün kelimesinin mecaz anlamı Vücut, akıl ve ruhça gücü azalmış olan.

alım kelimesinin mecaz anlamı 1. Gözü gönlü çeken güzellik, çekicilik, cazibe. 2. Kötülüğe verilen karşılık, ceza.

maya kelimesinin mecaz anlamı 1. Bir şeyin özünü oluşturan en önemli madde. 2. Bir şeyin, bir kimsenin yapısı, yaradılışı, niteliği.

miras kelimesinin mecaz anlamı 1. Kalıtım yoluyla gelen herhangi bir özellik. 2. Bir neslin kendinden sonra gelen nesle bıraktığı şey.

vurmak kelimesinin mecaz anlamı İçine işlemek, dokunmak, üzmek, yaralamak.

kambur kelimesinin mecaz anlamı Sıkıntı, dert.

yıpranmak kelimesinin mecaz anlamı Çeşitli etkenlerle eski gücü kalmamak.

kırık kelimesinin mecaz anlamı Gücenmiş, üzgün.

apışmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Yığılıp, yorulup başladığı işi bitirememek. 2. Ne yapacağını kestirememek, bilememek, bocalamak, şaşırıp kalmak, şaşırmak.

gütmek kelimesinin mecaz anlamı 1. Bir düşünceyi bir duyguyu veya bir ilkeyi gerçekleştirmeye çalışmak. Kin gütmek. 2. Bir kimseyi, bir topluluğu kendi düşünce ve amacı doğrultusunda yönetmek, sevk ve idare etmek sürmek.

ballı börek kelimesinin mecaz anlamı 1. Kolay elde edilen. 2. Getirisi çok olan. 3. Çok tatlı, iştah artırıcı.

kekremsilik kelimesinin mecaz anlamı Asık suratlı olma, yüzü gülmeme.

zırıltı kelimesinin mecaz anlamı Anlaşmazlıktan çıkan kavga, geçimsizlik.

zebani kelimesinin mecaz anlamı Zebella.

afet kelimesinin mecaz anlamı 1. Çok kötü. 2. Güzelliği ile insanı şaşkına çeviren, aklını başından alan kadın.

ırmak kelimesinin mecaz anlamı Uzaklaştırmak.

kasap kelimesinin mecaz anlamı Kan dökücü, hunhar.

olgunluk kelimesinin mecaz anlamı İnsanların bilgi, görgü ve hoşgörü bakımından gereği kadar gelişmiş olma durumu, yetkinlik, kemal.

nazik kelimesinin mecaz anlamı Dikkat isteyen.

küskütük kelimesinin mecaz anlamı Pek sarhoş.

Mecaz Anlamlı Kelimeler Sözlüğü