Düşmanın saflarını yaylım ateşiyle kırmak.
İstediğiniz Kelimenin Mecaz Anlamını Arayın
Sözcüklerin cümle, dize veya deyim içine girdiklerinde, gerçek anlamlarından tamamen sıyrılarak başka bir sözcük ya da kavram yerine kullanılmasıyla kazandığı anlama mecaz (değişmece) anlam denir. Mecaz anlam, Sözcüğün sürekli olmayan, kullanım içinde geçici olarak üstlendiği anlamdır.
Bu sözlük çalışması Türk Dil Kurumunun (TDK) en son değişikliklerine uygun olarak düzenlenmiştir.
derinlik kelimesinin mecaz anlamı 1. Bir konunun veya durumun özü. 2. En duyarlı nokta. 3. Karanlık, bilinmeyen dönem.
Mevla kelimesinin mecaz anlamı Tanrı
koltuk kelimesinin mecaz anlamı 1. Koltuklama veya koltuklanma. 2. Kayırma. 3. Yüksek mevki, makam.
masal kelimesinin mecaz anlamı Boş veya yalan söz.
yazı kelimesinin mecaz anlamı 1. Yazgı, kader, alınyazısı. 2. Kaleme alınmış yapıt.
kabak kelimesinin mecaz anlamı Bilgisiz, görgüsüz, kaba.
kundak kelimesinin mecaz anlamı Ara bozma, fitne, fesat.
aforoz kelimesinin mecaz anlamı Darılıp biriyle konuşmama, ilgiyi kesip kendinden uzaklaştırma, toplumun dışlaması.
pehlivan kelimesinin mecaz anlamı Boylu boslu ve güçlü kişi.
kartopu kelimesinin mecaz anlamı Beyaz ve tombul.
el ense etmek kelimesinin mecaz anlamı Yenmek, mağlup etmek.
bağırmak kelimesinin mecaz anlamı Kendini belli etmek.
düztaban kelimesinin mecaz anlamı Uğursuz.
şenlenmek kelimesinin mecaz anlamı Canlılık, hareket kazanmak.
taramak kelimesinin mecaz anlamı Derleme ve araştırma yapmak için bir yayını özenle gözden geçirmek.
sarıklı kelimesinin mecaz anlamı Müslüman din adamı.
açlık kelimesinin mecaz anlamı 1. Kıtlık. 2. Aşırı istek içinde bulunma.
yoksul kelimesinin mecaz anlamı İstenilen nitelikte ve özellikte olmayan, yetersiz.
kütük kelimesinin mecaz anlamı Görgüsüz, kaba kimse.
alaylı kelimesinin mecaz anlamı Gerekli okul eğitimini görmeden kendini yetiştirmiş olan (kimse), mektepli karşıtı.
yol kelimesinin mecaz anlamı Araç, çare.
derviş kelimesinin mecaz anlamı 1. Yoksulluğu, çilekeşliği benimsemiş kimse. 2. Alçak gönüllü ve her şeyi hoş gören kimse.
sigortalı kelimesinin mecaz anlamı Güvence altına alınmış.
eşek kelimesinin mecaz anlamı Kaba ve yeteneksiz, inatçı kimse.
incitmek kelimesinin mecaz anlamı Kötü söz veya davranışla birini kırmak, üzmek.
vakfetmek kelimesinin mecaz anlamı Bir şeyin bütününü bir işe vermek.
sendelemek kelimesinin mecaz anlamı Herhangi bir olay karşısında sarsılıp ne yapacağını şaşırmak.
endaze kelimesinin mecaz anlamı Ölçü.
kir kelimesinin mecaz anlamı Utanılacak durum, leke, şaibe.
net kelimesinin mecaz anlamı Açık seçik olan, anlaşılmaz yanı bulunmayan.