boğaz kelimesinin mecaz anlamı

boğaz kelimesinin mecaz anlamı:
Yiyeceği içeceği sağlanan kimse.

İstediğiniz Kelimenin Mecaz Anlamını Arayın

Sözcüklerin cümle, dize veya deyim içine girdiklerinde, gerçek anlamlarından tamamen sıyrılarak başka bir sözcük ya da kavram yerine kullanılmasıyla kazandığı anlama mecaz (değişmece) anlam denir. Mecaz anlam, Sözcüğün sürekli olmayan, kullanım içinde geçici olarak üstlendiği anlamdır.

Bu sözlük çalışması Türk Dil Kurumunun (TDK) en son değişikliklerine uygun olarak düzenlenmiştir.

odunlaşmak kelimesinin mecaz anlamı Kabalaşmak.

iflas kelimesinin mecaz anlamı Yenilgiye uğramak, değerini yitirme.

getirmek kelimesinin mecaz anlamı İletmek, bildirmek.

üşütük kelimesinin mecaz anlamı Aklını yitirmiş kimse.

ihraç etmek kelimesinin mecaz anlamı Çıkarmak, dışarı atmak.

frikik kelimesinin mecaz anlamı Giysinin kazara açılmasıyla göğüs veya bacağın görünmesi.

dalmak kelimesinin mecaz anlamı Başka bir şeyle uğraşamayacak veya başka bir şeyi düşünemeyecek biçimde kendini bir şeye kaptırmak.

tansiyon kelimesinin mecaz anlamı Gerginlik.

naylon kelimesinin mecaz anlamı Düzme, düzmece, sahte.

zımbalamak kelimesinin mecaz anlamı Öldürmek.

levent kelimesinin mecaz anlamı Boylu boslu ve yakışıklı kimse.

ballı börek kelimesinin mecaz anlamı 1. Kolay elde edilen. 2. Getirisi çok olan. 3. Çok tatlı, iştah artırıcı.

karalamak kelimesinin mecaz anlamı Leke sürmek, kötülük yüklemek.

uyuz kelimesinin mecaz anlamı Hareketli ve canlı olmayan, uyuşuk, pısırık, miskin kimse

ham kelimesinin mecaz anlamı 1. Gerçekleşme kolaylığı veya imkânı olmayan. 2. Kaba, toplum kurallarını bilmeyen, incelmemiş.

kayıtsız olmak kelimesinin mecaz anlamı İlgisiz, umursamaz, önem vermeyen durumda bulunmak.

çok yönlü kelimesinin mecaz anlamı Birçok konuda bilgi ve çalışması olan.

kırıcı kelimesinin mecaz anlamı Bir şeyin gerektiği gibi gelişmesini, oluşmasını önleyici, engelleyici.

mozaik kelimesinin mecaz anlamı Değişik dillere ve kültürlere sahip insan topluluğu.

sıfır kelimesinin mecaz anlamı Hiç, hiçbir değeri olmayan şey.

yağmur kelimesinin mecaz anlamı 1. Üst üste ve çokça şey gelmek. 2. Çok ve sık düşen, sık gelen şey. 3. Çokluk, bolluk.

dişlek kelimesinin mecaz anlamı Sözünü geçiren; istediğini yaptırabilen kimse.

gürlemek kelimesinin mecaz anlamı Kuvvetli ve etkili bir biçimde varlığını göstermek.

çulsuz kelimesinin mecaz anlamı Varlıksız, parasız.

çevrelemek kelimesinin mecaz anlamı Bir konunun sınırlarını çizmek, tahdit etmek.

havada kalmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Sonuca ulaşmamak. 2. Bir iddia dayanaksız olduğundan kanıtlanmamak.

cenk kelimesinin mecaz anlamı Büyük çaba, uğraş, kavga, çekişme.

kalıp kelimesinin mecaz anlamı 1. Gösterişli görünüş. 2. Biçim, durum. 3. Yenilikten uzak, özgün olmayan.

düşman kelimesinin mecaz anlamı 1. Bir şeyi büyük ölçüde kullanıp tüketen kimse "Çikolata düşmanı." 2. Bazı şeylerden nefret eden, tiksinen kimse. "Sigara düşmanı."

boğaz kelimesinin mecaz anlamı Yiyeceği içeceği sağlanan kimse.

Mecaz Anlamlı Kelimeler Sözlüğü