Derece, radde.
İstediğiniz Kelimenin Mecaz Anlamını Arayın
Sözcüklerin cümle, dize veya deyim içine girdiklerinde, gerçek anlamlarından tamamen sıyrılarak başka bir sözcük ya da kavram yerine kullanılmasıyla kazandığı anlama mecaz (değişmece) anlam denir. Mecaz anlam, Sözcüğün sürekli olmayan, kullanım içinde geçici olarak üstlendiği anlamdır.
Bu sözlük çalışması Türk Dil Kurumunun (TDK) en son değişikliklerine uygun olarak düzenlenmiştir.
bulanmak kelimesinin mecaz anlamı Karışmak.
alfabe kelimesinin mecaz anlamı Bir işin temel bilgileri, başlangıç bilgileri, abece.
şürekâ kelimesinin mecaz anlamı Yandaşlar, taraftarlar, destekçiler.
kuşak kelimesinin mecaz anlamı Aynı çağda yaşayanların tümü, nesil, göbek, batın.
aforoz etmek kelimesinin mecaz anlamı Darılıp biriyle konuşmamak, ilgiyi kesip kendinden uzaklaştırmak, toplum tarafında dışlanmak.
tercüman kelimesinin mecaz anlamı Amacı anlatmaya yarayan şey.
orsa boca kelimesinin mecaz anlamı Bata çıka, iyi kötü.
çatmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Sertlik, öfke bildiren bir duruma sokmak. 2. Rastlamak, karşılaşmak.
hapsetmek kelimesinin mecaz anlamı Bir kimseyi veya bir şeyi boşu boşuna tutmak, alıkoymak.
kazanç kelimesinin mecaz anlamı Yarar, çıkar, kâr.
konum kelimesinin mecaz anlamı Durum, yer, vaziyet, pozisyon.
hayta kelimesinin mecaz anlamı Serseri, külhanbeyi.
inek kelimesinin mecaz anlamı Aptal, bön.
çürük kelimesinin mecaz anlamı Sağlam bir temele veya kanıtlara dayanmayan.
kamçılı kelimesinin mecaz anlamı Zor ve şiddet kullanan.
istifçi kelimesinin mecaz anlamı İstifçilik yapan.
çıkışmak kelimesinin mecaz anlamı Boy ölçüşmek, eşitlik savında bulunmak.
yönelmek kelimesinin mecaz anlamı 1. Amaç olarak benimsemek. 2. Hedef almak.
cenk kelimesinin mecaz anlamı Büyük çaba, uğraş, kavga, çekişme.
boynuzlamak kelimesinin mecaz anlamı Kocasını başka bir erkekle aldatmak.
mazlum kelimesinin mecaz anlamı Sessiz ve uysal kimse.
kâhya kelimesinin mecaz anlamı Başkasının işine karışan kimse.
midesiz kelimesinin mecaz anlamı 1. Yenmeyecek şeyleri yiyen. 2. Hiçbir şeyden tiksinmeyen, en iğrenilecek şeyler karşısında bile tiksinti duymayan.
ifrit kelimesinin mecaz anlamı Öfkeli, ortalığı birbirine katan kimse.
kızgın kelimesinin mecaz anlamı 1. Kızmış olan, öfkeli, mütehevvir. 2. Kızışık, zorlu, sert, şiddetli.
iflas kelimesinin mecaz anlamı Yenilgiye uğramak, değerini yitirme.
kotarmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Bir işi tamamlamak, bitirmek. 2. Üstesinden gelmek.
beyzade kelimesinin mecaz anlamı Özenle büyütülmüş, nazlı kimse.
sönmek kelimesinin mecaz anlamı (Duygular hakkında} Dinmek, geçmek.
sademe kelimesinin mecaz anlamı Sarsıntı.