koşutluk kelimesinin mecaz anlamı

koşutluk kelimesinin mecaz anlamı:
Olay, düşünce vb. arasında benzerlik bulunması durumu.

İstediğiniz Kelimenin Mecaz Anlamını Arayın

Sözcüklerin cümle, dize veya deyim içine girdiklerinde, gerçek anlamlarından tamamen sıyrılarak başka bir sözcük ya da kavram yerine kullanılmasıyla kazandığı anlama mecaz (değişmece) anlam denir. Mecaz anlam, Sözcüğün sürekli olmayan, kullanım içinde geçici olarak üstlendiği anlamdır.

Bu sözlük çalışması Türk Dil Kurumunun (TDK) en son değişikliklerine uygun olarak düzenlenmiştir.

muharebe kelimesinin mecaz anlamı Güçlü tartışma.

kalem kelimesinin mecaz anlamı 1. Resmi kuruluşlarda, yazı işlerinin görüldüğü yer. 2. Çeşit (şey). 3. (Bazı deyimlerde) Yazı. 4. Yazar.

hizmet etmek kelimesinin mecaz anlamı Birinin amaçlarının gerçekleşmesini sağlamak.

olgunluk kelimesinin mecaz anlamı İnsanların bilgi, görgü ve hoşgörü bakımından gereği kadar gelişmiş olma durumu, yetkinlik, kemal.

soluk kelimesinin mecaz anlamı Tarz.

yokuş aşağı kelimesinin mecaz anlamı Başarısızlığa doğru.

cılız kelimesinin mecaz anlamı Etkisiz, güçsüz değersiz.

kansız kelimesinin mecaz anlamı Duygusuz ve korkak.

imansız kelimesinin mecaz anlamı Acımasız, merhametsiz.

elleşmek kelimesinin mecaz anlamı Birine dokunacak söz söylemek.

bağdamak kelimesinin mecaz anlamı İçinden çıkılmayacak bir duruma getirmek, kördüğüm etmek.

iman etmek kelimesinin mecaz anlamı Güçlü bir inanç duymak.

kulvar kelimesinin mecaz anlamı İçinde bulunduğu veya ilgili olduğu alan.

kıvırmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Başarmak, başa çıkmak, becermek, hakkından gelmek. 2. Daha önce bulunulan eylem ve söylemden dönmek.

parmakçı kelimesinin mecaz anlamı Kışkırtıcı.

mezhep kelimesinin mecaz anlamı Anlayış, görüş.

bülbül kelimesinin mecaz anlamı Sesi çok güzel olan kimse.

omurga kelimesinin mecaz anlamı Bir şeyin varlığı ile ilgili en önemli bölümü, temel, belkemiği, esas.

satmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Kendinde olmayan bir şeyi var gibi göstermek, taslamak. 2. Bir kimse, kendini veya başkasını olduğundan daha önemli, yetkili ve değerli göstermek. 3. Bir çıkar karşılığında bir şeyi gözden çıkarmak, feda etmek.

körelmek kelimesinin mecaz anlamı Değer, önem veya yeteneğini yitirmek.

çözülmek kelimesinin mecaz anlamı 1. Bir bütün, onu oluşturarak parçalar arasındaki bağın ortadan kalkarak dağılması, birliğini beraberliğini yitirmesi, dağılmak, parçalanmak. 2. Gevşemek, güçsüz kalmak.

kancık kelimesinin mecaz anlamı Kötücü, dönek.

kurban kelimesinin mecaz anlamı 1. Bir ülkü uğrunda feda edilen veya kendini feda eden kimse. 2. Bir kazada veya felakette ölen kimse. 3. Maddi ve manevi bakımdan felakete sürüklenmiş, insani değerlerini yitirmek zorunda kalmış veya bırakılmış kimse.

büyültmek kelimesinin mecaz anlamı Abartmak.

ilişmek kelimesinin mecaz anlamı Değinmek, sözünü etmek.

antika kelimesinin mecaz anlamı 1. Kendine özgü, her zaman rastlanamayacak kadar şaşırtıcı, olağana aykırı; acayip, garip, tuhaf. 2. Artık modası geçmiş olan, oldukça eski.

tadı damağında kalmak kelimesinin mecaz anlamı Hoşa giden, zevk alınan bir şeyi unutamamak.

kasılmak kelimesinin mecaz anlamı Büyüklenmek, kurumlanma, gururlanmak.

sademe kelimesinin mecaz anlamı Sarsıntı.

bilgiç kelimesinin mecaz anlamı Bilgisiz olduğu halde bilgili görünmek isteyen, bilgili geçinen kimse, çok bilmiş.

Mecaz Anlamlı Kelimeler Sözlüğü