İnsanların bilgi, görgü ve hoşgörü bakımından gereği kadar gelişmiş olma durumu, yetkinlik, kemal.
İstediğiniz Kelimenin Mecaz Anlamını Arayın
Sözcüklerin cümle, dize veya deyim içine girdiklerinde, gerçek anlamlarından tamamen sıyrılarak başka bir sözcük ya da kavram yerine kullanılmasıyla kazandığı anlama mecaz (değişmece) anlam denir. Mecaz anlam, Sözcüğün sürekli olmayan, kullanım içinde geçici olarak üstlendiği anlamdır.
Bu sözlük çalışması Türk Dil Kurumunun (TDK) en son değişikliklerine uygun olarak düzenlenmiştir.
yağmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Yaprak, toz, kurşun vb. yüksekten çokça düşmek. 2. Üst üste ve çok gelmek
bağırmak kelimesinin mecaz anlamı Kendini belli etmek.
yontmak kelimesinin mecaz anlamı Birinin parasını azar azar çekmek.
zalim kelimesinin mecaz anlamı Acımasız, kıyıcı.
ayakta kalmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Yıkılmamak, çökmemek. 2. Değerini yitirmemek, önemini korumak.
sıyırmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Çekip kurtarmak. 2. Aklını yitirmek.
kasap kelimesinin mecaz anlamı Kan dökücü, hunhar.
acı duymak kelimesinin mecaz anlamı Üzülmek, üzüntü içinde kalmak.
dert kelimesinin mecaz anlamı insanı için için kemiren üzüntü, sorun, kaygı.
milyarder kelimesinin mecaz anlamı Pek çok, varsıl.
saparta kelimesinin mecaz anlamı Azar, tersleme.
ayık kelimesinin mecaz anlamı Aklı başında, anlayışlı, uyanık, zeki, açıkgöz.
maşa kelimesinin mecaz anlamı Başkasınca bir işe araç edilen kimse.
mirasyedi kelimesinin mecaz anlamı Pek savurgan.
akın kelimesinin mecaz anlamı Ardı ardına ve arkası kesilmeyen bir biçimde geliş.
sarıklı kelimesinin mecaz anlamı Müslüman din adamı.
ayar kelimesinin mecaz anlamı Değer, derece.
çolpa kelimesinin mecaz anlamı Acemi, beceriksiz, eli işe yakışmayan.
yazı kelimesinin mecaz anlamı 1. Yazgı, kader, alınyazısı. 2. Kaleme alınmış yapıt.
mizansen kelimesinin mecaz anlamı Bir şeyi, bir durumu olduğundan değişik göstermek amacıyla hazırlanan düzen.
yıldız kelimesinin mecaz anlamı Sinemada ya da tiyatroda çok beğenilen sanatçı.
kurtlanmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Rahat oturmayıp telaş ve sabırsızlık göstermek. 2. Sürekli kımıldanmak. 3. Bir yerde çok oturmaktan bıkarak gezme gereği duymak.
yanmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Büyük yıkıma, zarara uğramak. 2. Çok acımak, hayıflanmak. 3. Çocuk oyunlarında, oyun dışı olmak.
misyoner kelimesinin mecaz anlamı Kendini herhangi bir düşünceyi, bir ülküyü yaymaya adayan kimse.
susak kelimesinin mecaz anlamı Salak, aptal.
çivilemek kelimesinin mecaz anlamı 1. Vurmak, öldürmek. 2. Olduğu yerde hareketsiz bırakmak. 3. Sabitleştirmek, kesin olarak yerleştirmek.
çapanoğlu kelimesinin mecaz anlamı Başa dert olacak durum.
karın kelimesinin mecaz anlamı İç, akıl, kafa.
çıldırmak kelimesinin mecaz anlamı Israrla istemek, büyük arzu göstermek.
ilerlemek kelimesinin mecaz anlamı (Soyut şeyler hakkında) Daha çok veya daha zorlu olmak.