Bir kişi veya kuruluşun herhangi bir alanda kazandığı büyük güç.
İstediğiniz Kelimenin Mecaz Anlamını Arayın
Sözcüklerin cümle, dize veya deyim içine girdiklerinde, gerçek anlamlarından tamamen sıyrılarak başka bir sözcük ya da kavram yerine kullanılmasıyla kazandığı anlama mecaz (değişmece) anlam denir. Mecaz anlam, Sözcüğün sürekli olmayan, kullanım içinde geçici olarak üstlendiği anlamdır.
Bu sözlük çalışması Türk Dil Kurumunun (TDK) en son değişikliklerine uygun olarak düzenlenmiştir.
yatak kelimesinin mecaz anlamı Bir şeyin çokça bulunduğu yer.
göz kamaştırıcı kelimesinin mecaz anlamı Muhteşem, çok güzel, parlak, görkemli.
damga vurmak kelimesinin mecaz anlamı İz bırakmak.
köşebaşı kelimesinin mecaz anlamı Önemli makam.
bal kabağı kelimesinin mecaz anlamı Aptal, beyinsiz kimse.
getirmek kelimesinin mecaz anlamı İletmek, bildirmek.
meyve kelimesinin mecaz anlamı Ürün, sonuç, kâr.
ara nağme kelimesinin mecaz anlamı Sıkça söylenen usandırıcı söz ya da görüşüle görüşüle insanı bıktırmış olan sorun.
avukat kelimesinin mecaz anlamı Üstüne vazife olmadığı, gerekmediği halde başkasını savunmaya, onun adına konuşmaya kalkışan kişi.
bozlamak kelimesinin mecaz anlamı Çığlık koparmak.
hanedan kelimesinin mecaz anlamı Eli açık ve konuksever.
şakayık kelimesinin mecaz anlamı (Şarkı, şiir için) Söylemek.
lekelemek kelimesinin mecaz anlamı Birine namusa dokunur bir suç yüklemek.
susamak kelimesinin mecaz anlamı Çok istemek, şiddetli bir ihtiyaç duymak.
paralel kelimesinin mecaz anlamı Aynı zaman içinde gelişen veya aynı özellikleri gösteren (olay, düşünce vb.).
çatmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Sertlik, öfke bildiren bir duruma sokmak. 2. Rastlamak, karşılaşmak.
batakhane kelimesinin mecaz anlamı İşlerin zamanında ve gereğince yapılmadığı yer.
angut kelimesinin mecaz anlamı Ahmak, aptal, bön, kaba, budala, hödük kimse.
havari kelimesinin mecaz anlamı Bir öndere bağlı, onun düşünce veya inançlarını yayan kimse.
cennet kelimesinin mecaz anlamı Çok güzel yer.
yumruk kelimesinin mecaz anlamı Baskı.
hâlleşmek kelimesinin mecaz anlamı Bir şeyle yakından ilgilenmek.
beyaz perde kelimesinin mecaz anlamı Sinema.
gevelemek kelimesinin mecaz anlamı Bir sözü tam olarak ve açıkça söylememek.
yağmur kelimesinin mecaz anlamı 1. Üst üste ve çokça şey gelmek. 2. Çok ve sık düşen, sık gelen şey. 3. Çokluk, bolluk.
şopar kelimesinin mecaz anlamı Şımarık, küstah, yaramaz.
havalanmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Beğenilmeyen davranışlarda bulunmak, hoş görülmeyen yollara sapmak. 2. Yerinde oturamaz duruma gelmek.
söktürmek kelimesinin mecaz anlamı Güçlükle anlamak veya okumak.
düşman kelimesinin mecaz anlamı 1. Bir şeyi büyük ölçüde kullanıp tüketen kimse "Çikolata düşmanı." 2. Bazı şeylerden nefret eden, tiksinen kimse. "Sigara düşmanı."
iflas etmek kelimesinin mecaz anlamı Düşünce, iddia, tez, kimse vb. yenilgiye uğramak, değeri düşmek.