Nefer:Tek adam, kişi, şahıs.
Nefis:Öz varlık, kişilik.
Nesep:Soy, baba soyu.
Neş'et etmek:Meydana çıkmak demektir.
Nezir:1- Adak, özel bir akit ile iyi bir işi yapmayı veya kötü bir işi yapmamayı kendine farz etmek.
2-
Nifak:İki yüzlülük, ara bozmaya çalışmak.
Nifas:Çocuğun doğumu arkasından kadınlardan gelen kan.
Nikâh:Evlenmek.
Nikâh-ı Bedel (Nikâhı Bedel):Cahiliye Döneminde eşlerin karşılıklı değiştirilmesi suretiyle yapılan nikâh.
Nikâh-ı Muta (Nikâhı Muta):Cahilliye Döneminde belli bir zaman için, belli bir ücret karşılığında yapılan nikâh.
Nikâh-ı Sigar (Nikâhı Sigar):Cahilliye Döneminde, mehir ve başlık parası vermemek için karşılıklı olarak kızların nikâh edilmesi.
Nimet:1. İyilik, lütuf, ihsan.
2. İyi yaşamak için gerekli her şey.
3. Yiyecek, içecek, özellikle e
Nisâ (=Kadınlar) Tavafı:Haccın ve müfrede umrenin son ameli, son tavafı. Bu tavafın terki, ihrama giren kimsenin eşiyle cins
Nisap:1- Zekât ve fıtır sadakası verebilmek, hacca gidebilmek, kurban kesebilmek ve diğer bazı mali ibadet
Nisap Miktarı:Dînen zengin sayılmanın ölçüsüdür.Nisap miktarı ise 80.18 gr. altın, altına eş değer para ya da mala
Niyâz:1. Yalvarma, yakarma.
2. Duâ etmek demektir.
Niyet:Kasıt manasındadır ki, kalbin bir şeyi yapmaya yönelmesi demektir. Şeriatta ise yapılan bir görevle
Nohut:Ağırlık ölçüsü; her bir nohut, 0,1953 gram ağırlığındadır.
Noksan:Azlık, tam olmayış, eksiklik.
Nur:1-Aydınlık, ışık, parıltı.
2-İlahî bir güç tarafından gönderildiğine inanılan parlaklık.
Nur Dağı:İlk vahyin geldiği dağ.
Nüsha:1- Birbirinin tıpkısı olan yazılı şeylerin her biri.
2- Gazete, dergi vb.nde sayı.
3- Benzer,
Olağanüstü:Alışılmıştan, benzerlerinden farklı olan; beklenmedik bir zamanda yapılan, önceden tasarlanmamış ola
Olgun:Bilgi, görgü ve hoşgörüsü gereği kadar gelişmiş, ağırbaşlı (kimse), kâmil.
Onur:Başkalarının gösterdiği saygının dayandığı kişisel değer, gurur, şeref.
Orta Namaz:Kur'an-ı Kerim'de "Namazlara ve orta namaza dikkat edin." buyrulmaktadır. Peygamberimiz (s.a.v.),
Oruç:Allah rızasını umarak sabah imsak vaktinden akşam ezanına yani iftara kadar yemek yememek, bir şey i
Oruç Kefareti:Ramazan'da mazeretsiz olarak kasten orucu bozmanın cezası olarak peş peşe tutulan altmış gün oruçtur
Oruç Niyeti:Niyetin yeri kalptir. İbadetlere niyette asıl olan kalp ile niyet etmektir. Oruçta da sadece kalp il
Oruç Vakti:Orucun vakti, ikinci fecirden başlayarak güneşin batışına kadar devam eden müddettir.
Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Terimleri Sözlüğünde Kayıtlı Terim: 1545