Operatör:Cerrah. Bazı teknik aletleri işleten kimse. Bilgisayarı çalıştırıp gerekli uygulamayı yapan kimse.
Organizasyon:Herhangi bir durumu önceden planlayarak uygulamak.
Orijinal:Özgün. Alışılagelenden daha değişik, şaşırtıcı nitelikte olan.
Ön Yargı:Bir kimse veya bir şeyle ilgili olarak belirli şart, olay ve görüntülere dayanarak önceden edinilmiş
Öngörü:Bir işin ilerisini kestirme veya bir işin nasıl bir yol alacağını önceden anlayabilme ve ona göre da
Öteberi:Türlü, önemsiz, ufak tefek şeyler.
Özdeş:Nitelik bakımdan aynı olan, bütün özellikleri bakımından benzer olup ayırt edilemeyen.
Özgün:1.Yalnız kendine özgü bir nitelik taşıyan, orijinal.
2. Bir buluş sonucu olan, nitelikleri bakım
Palamut:Uskumrugillerden ortalama 1-2 kg gelen eti esmer, kılçıksız ve pulsuz balık.
Panayır:Belli zamanlarda ve genellikle küçük yerleşme birimlerinde kurulan, sergi niteliğin de taşıyan büyük
Panel:Dinleyiciler önünde seçilmiş bir konuşmacı grubunun bir konuyu tartışmak amacıyla düzenlediği toplan
Payanda:Destek, yükü karışlamak üzere eklenmiş duvar parçası.
Pazarcı:Farklı günlerde belirli bölgelerde kurulan pazarlarda mal satan kimse.
Perçem:1. Başlarını tıraş edenlerin tepede bıraktıkları saç tutamı
2. Yele
3. Kâkül
Peruk:Değişiklik ya da gereksinim sonucu insanların kullandığı takma saç.
Peygamberlik:1. Peygamber olma durumu, yalvaçlık, nübüvvet.
2. Peygamberin görevi.
Plan:Bir cismin yatay bir düzlem üzerinde kesildiği varsayılarak ölçekli olarak çizilen şekline plan
Plastikler:Plastik, ısı ve basınç etkisiyle biçim verilen, organik veya sentetik olarak yapılan maddelerdir. He
Poçita:Palamut, torik vb. balıklardan dilim dilim kesilerek yapılan salamura.
Porte:Notaların incelik ve kalınlık farklarını belirtecek şekilde notaların yazılmasına yarayan, yatay dur
Pota:Çeşitli şeylerin bir araya getirildiği, kaynaştırıldığı yer.
Preparat:İnceleme için hazırlanmış lam, lamel ve doku örneğinden oluşan nesne.
Protestan:1. Hristiyanlıkta reform hareketi sonucu doğan mezhep.
2. Bu mezhebe bağlı olan kimse.
Detaylı
Punt:Uygun zaman, fırsat.
Put:Bazı ilkel toplumlarda doğaüstü güç ve etkisi olduğuna inanılan canlı
veya cansız nesne, tapınılaca
Radar:Genellikle uçak ve gemilerde kullanılan cisimlerin uzaklığını ve yerini belirlemeye yarayan cihaz.
Ranuna:Peygamber (sav) Efendimizin ilk cuma namazını kıldığı bölge.
Rasathane:Gözlemevi.
Reçine:1. Bazı bitkilerde özellikle çamlarda oluşan, katı veya yarı akışkan, organik salgı maddesi, ağaç sa
Reflektör:Gelen ışıkları yansıtan araç.
Genel Türkçe Terimleri Sözlüğünde Kayıtlı Terim: 377