Kisve:1- Kılık kıyafet.
2- Hacıların Kâbe'de giydikleri beyaz üstlük.
Kitabet:1- Yazmanlık, kâtiplik.
2- Kompozisyon, tahrir.
Kolağası:Osmanlı Ordusunda yüzbaşı ile binbaşı arasında Subay rütbesi, ön yüzbaşı.
Kolan:At, eşek vb. hayvanların semerini veya eyerini bağlamak için göğsünden aşırılarak sıkılan yassı keme
Kolektör:1- Su, yangın veya ısıtma tesisatlarındaki bütün akışkanların toplandığı boru.
2- Atık suların ak
Kolordu:Değişik sayıda tümen ve savaş destek birliklerinden kurulu büyük askerî birlik.
Komisyon:Encümen.
Komite:Siyasi bir amaca ulaşmak için silah kullanan gizli topluluk. Alt kurul.
Komplo:Topluca ve gizlice yürütülen herhangi bir plan.
Komünizm:Bütün malların ortaklaşa kullanıldığı ve özel mülkiyetin olmadığı toplum düzeni, koministlik. Böyle
Konferans:Topluluğa bir konuda bilgi vermek amacıyla yapılan konuşma. Uluslararası bir sorunun çözülmesi için
Kongre:Çeşitli ülkelerden yöneticilerin, elçilerin, delegelerin katılmasıyla yapılan toplantı, kurultay.
Konjonktür:1- Bir ülkenin ekonomik hayatının yükselme ve alçalma yönünde gösterdiği inişli çıkışlı, dalgalı har
Konsolos:Yabancı ülkelerde, orada bulunan yurttaşlarının haklarını koruyan, bağlı bulunduğu hükümete siyasal
Konsolosluk:1- Konsolos olma durumu.
2- Konsolosun makamı veya görevi, şehbenderlik
Kordiplomatik:Bir yerde bulunan elçi ve elçilik görevlilerinin topluluğu.
Kozmografya:Gök biliminin, matematik ve fiziğin yalnız temel kavramlarından yararlanarak en belli başlı olayları
Kozmopolit:İçinde değişik milletlerden kimseler bulunan topluluk.
Kösele:Ayakkabı tabanı, bavul, çanta yapımında kullanılan, büyükbaş hayvanların işlenmiş derisi.
Krom:Atom numarası 24, atom ağırlığı 52,01, yoğunluğu 6,92 olan, 1514 °C'de eriyen, ısıya dayanıklı, hava
Kudret:Güç, dayanma gücü.
Kulaç:Gerilerek açılmış iki kolun parmak uçları arasındaki uzaklık.
Kumandan:Komutan.
Kurmay:Harp akademilerine girerek eğitimlerini başarıyla bitirmiş subay, erkânıharp. Kurmaylık yetkisi ve n
Kuvayımilliye:Kurtuluş Savaşı'nda Türk direniş örgütlenmelerine ve güçlerine verilen addır.
Kuvayımürettebe:Ulusal güçler.
Lağvetmek:Bir kuruluşu kaldırmak, işleyişine son vermek.
Lâzım:Gerekli.
Lejyoner:Lejyon asker. Paralı asker. Yabancı uyruklu sporcu.
Levha:Bir yere asılmak için yazılmış yazı.
İnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük Terimleri Sözlüğünde Kayıtlı Terim: 709