İlham:Esin.
İlke:Temel düşünce (Prensip), temel inanç, umde, unsur, prensip.
İltizam:Hazine malı bir gelir kaynağının belli bir ücret karşılığında kişilere satılması yöntemi.
İmtiyaz:Başkalarına tanınmayan özel, kişisel hak veya şart, ayrıcalık.
İnfial:1- İçerleme, gücenme, kırılma.
2- Bir şeyden etkilenmek, çok öfkelenmek.
İnkılâp:1- Toplum düzenini ve yapısını daha iyi duruma getirmek için yapılan köklü değişiklik, iyileştirme,
İnkısam:1- Gelişme, gelişim.
2- Meydana çıkma, aşikâr olma.
İnkişaf:1- Gelişme, gelişim.
2-. Meydana çıkma, aşikâr olma.
İntiba:Birisinin zihninde oluşmuş izlenim.
İntibah:Uyanma, uyanış.
İpotek:Bir taşınmazın alacağa karşılık güvence olarak tutulması.
İrade:Bir şeyi yapıp yapmamaya karar verme gücü. İstenç.
İrtica:Gericilik.
İrtikâp:1- Kötü iş yapma, kötülük etme.
2- Yiyicilik.
3- Yalan söyleme, hile yapma.
İskân:Yurtlandırma.
İskarpin:Ökçeli, konçsuz ayakkabı
İslâv:Rus, Leh, Sırp, Hırvat, Çek ve Bulgar gibi milletlere dillerindeki yakınlık nedeniyle verilen ortak
İstihdam:Bir görevde, bir işte kullanma.
İstihkâm:Düşman saldırısını karşılayıp savmak ve durdurmak, düşmana karşı savunma yapmak amacıyla düzenlenmiş
İstiklal:Bağımsızlık.
İstiklal Mahkemesi:Hıyanet-i Vataniye Kanunu'nun çabuk ve etkili bir biçimde işlemesini sağlamak için Büyük Millet Mecl
İstila:Bir ülkeyi silah gücüyle ele geçirme.
İstimbot:Filika büyüklüğünde, islimle işleyen deniz teknesi, küçük vapur, çatana.
İstismar:Birinin iyi niyetini kötüye kullanma.
İştirak:Bir işe, bir düşünceye katılma, katılım.
İthaf:Birinin adına sunma, armağan etme.
İtidal:Aşırı olmama durumu, ılımlılık, ölçülülük.
İtilaf:Anlaşma, uyuşma, uzlaşma.
İtilaf Devletleri:İNGİLTERE
FRANSA
İTALYA
ABD
ROMANYA
YUNANİSTAN
JAPONYA
İtimat:Güven.
İnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük Terimleri Sözlüğünde Kayıtlı Terim: 709