Tabya:Bir bölgeyi savunmak için yapılan ve silahlarla güçlendirilen yapı.
Tahammül:İnsanın zorluklara, kötü ve güç durumlara karşı koyabilme gücü, kaldırma, katlanma.
Tahkik:Soruşturma.
Tahvil:Devletin veya özel bir kuruluşun ödünç para almak için çıkardığı, değişik dönemlerde bellirli oranla
Takat:Bir şeyi yapabilme, başarabilme gücü, güç, hal, derman, kuvvet.
Takrir:Yerleştirme, yerleştirilme.
Taktik:Türlü savaş araçlarını belli bir sonuca ulaşmak amacıyla etkili biçimde birleştirerek ve kullanarak
Talim:Uygulamalı olarak yapılan askerlik eğitimi.
Tamim:Genelge.
Tampon:Stratejik bakımdan iki rakip devletin arasında yer alan devlet.
Tasarruf:Bir şeyi istediği gibi kullanma yetkisi, kullanım. Tutum. Para biriktirme, artırım.
Tasavvur:Göz önüne getirme, hayal etme, zihinde canlandırma.
Tasvir:Betimleme.
Tatbikat:Asker birliklerini savaşa hazırlamak amacıyla, arazi üzerinde yapılan geniş ölçüde savaş denemesi, m
Tazim:Saygı gösterme, ululama.
Taziye:Ölen kimsenin yakınlarına başsağlığı dileme, taziyet.
Tazmin:Zararı ödeme.
Teali:Yükselme, yükseltme ve yücelme.
Tebaa:Bir devletin hükmü altında bulunan halk.
Tebarüz:Belirme, görünme.
Tebliğ:Bildirme.
Teceddüt:Yenilik.
Tecelli:Belirme, görünme, ortaya çıkma, zuhur etme, meydana çıkma.
Teçhizat:Silah dışındaki savaş gereçleri, donatı.
Teferruat:Ayrıntı.
Tehcir:Göç ettirme, göm etmesine sebep olma, sürme.
Tekeffül:1- Bir şeyin sorumluluğunu üzerine alma, yükümlenme.
2- Kefil olma.
Tekke:Tarikattan olanların barındıkları, ibadet ve tören yaptıkları yer, dergâh.
Teknokrat:Teknokrasi içerisinde yer alan, yönetici konumundaki mühendis, mimar, teknisyen, iktisatçı vb. elema
Telakki:Anlayış , kavrama.
İnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük Terimleri Sözlüğünde Kayıtlı Terim: 709