Uruk:Irklar, kökler, damarlar.
Uygar:Düşün, bilim, sanat ve endüstri alanlarında çok büyük bir gelişme göstermiş, dolayısıyla yaşama biçi
Uygarlık:İnsanların doğaya egemen olma, toplum olarak daha iyi bir yaşama ulaşma çabalarından çıkan sonuçları
Uygarlık Tarihi:Toplumların yaşamlarını her yönüyle inceleyen bilim dalıdır. Bütün ulusların meydana getirdikleri uy
Uygurlar:745-840 yıllarında Orta Asya'da Uygurlar hakimiyet sürmüşlerdir. Göktürk Devletinin yıkılmasından so
Üç Aylar:Kutsal Ramazan ayı ile ondan önce gelen iki ay: Recep, Şaban, Ramazan ayları.
Üge:Eski Türk devletlerinde Hükümet Başkanı (Başbakan).
Ülke:Bir devletin egemenliği altında bulunan kara, deniz ve havanın oluşturduğu bütün.
Ültimatom:Bir devletin başka bir devlete herhangi bir kunuda verdiği ve hiçbir tartışmaya ya da karşı çıkmaya
Ümera:Yüksek rütbeli subaylar ve sancak beyleri için kullanılan unvan. (Emir'in çoğulu). Beyler, amirler.
Ümmet:Bir peygambere inanıp onun yolunu seçen kimselerin tümü.(Muhammed Ümmeti Gibi).
Ümmetçilik:Bir İslam topluluğu olarak kalmak, İslam dininin kurallarına göre yaşamak amacını güdenlerin yolu.
Ümmi:Okuması yazması olmayan.
Üs:Askerî bir harekâtın yürütülebilmesi için gerekli birliklerin, her türlü gereçlerin tamamlandığı, te
Üstyapı:Altyapı üzerinde oluşan kültür, din, sanat, bilim, felsefe, ülkü, siyasal kurumlar gibi, toplumsal d
Ütopya:XVI . yüzyılda yaşamıi olan İngiliz yazarı Thomas More'un, ideal bir toplumu anlattığı romanının adı
Üzengi:Eyerin iki yanından atın karın hizasına doğru sarkan ve hayvana binildiğinde ayakların basmasına yar
Üzengi Ağası:Padişahın bindiği atın üzengisini tutar ve yanında yaya olarak yürürdü. 'Rikâbdar' da aynı anlama ge
Vaftiz:Hristiyanlıkta genellikle belli bir yaşa gelen çocuğa uygulanan, ilk günahı silmek ve Hristiyanlaştı
Vaha:1- Çöllerin su bulunan kısmında oluşan bitkili alan.
2- Çöllerde çoğu kez yüze çıkan yer altı sul
Vahdaniyet:Yüce Allah'ın zatında, sıfatlarında ve fiillerinde (işlerinde) bir tek olması demektir. O'nun eşi ve
Vahdet-İ Vücut:1- Varlığın birliği. Özü gereği var olan tek varlığın Tanrı olduğu düşüncesi. Tanrı'nın varlığı mu
Vahiy:Dinî inanışa göre Allah tarafından bir düşüncenin ya da buyruğun peygambere bildirilmesi.
Vaiz:Camilerde Müslümanları aydınlatmak için konuşma yapan, dinî öğütler veren kimse. (Vaizin verdiği öğü
Vak'a:Olay.
Vaka-İ Hayriye:Osmanlı İmparatorluğu'nda Yeniçeri Ocağı'nın kaldırılması.
Vaka-yı Hayriye:Hayırlı olay: Yeniçeri Ocağı'nın kaldırılması olayı için kullanılan deyim.
Vakanüvis:1-Osmanlı İmparatorluğu'nda zamanın olaylarını saptayıp tarihe geçirmekle görevli devlet tarihçisi.
Vakayiname:Olayların günü gününe yazılı olduğu yapıt.
Vakfetmek:Kendinin olan bir geliri, taşınmazı vb. vakıf olarak vermek, vakıf durumuna getirmek.
Tarih Terimleri Sözlüğünde Kayıtlı Terim: 1890