Benzemek kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Benzemek kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Andırmak, Okşamak, Sanısını Uyandırmak, Gibi Görünmek, Çalmak, Dönmek, Göstermek, Kaçmak, Kesilmek, Yaklaşmak

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

İşleyen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fail

Harmanlamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karıştırmak

Mesnet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dayak, Dayanak, İstinat, Makam, Mevki, Orun

Üretim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İstihsal, Kuruluş

Mebzuliyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bolluk, Çokluk

Önyargı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Peşin Hüküm (önyargı >> doğrusu >> ön yargı)

Hassasiyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Titizlik, Özen, Duygunluk, Duyarlık, Titizlik

Revolver kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Altıpatlar

Göçürmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aktarmak, Nakletmek

Canhıraş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Acı, Üzücü, Yürek Paralayan, İç Acıtan, Kulak Tırmalayan, Tüyler Ürpertici

Teksir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çoğaltma

Aylı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gebe

Tin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ruh

Koyuntu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Keder, Sıkıntı, Üzüntü

Epilepsi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tutarık, Sara

Yığışmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Birikmek, Üşüşmek

Tutmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ağrımak, Alıkoymak, Avlamak, Bağlamak, Başlamak, Beğenmek, Benimsemek, Bürümek, Girişmek, İzlemek, Kalmak, Kaplamak, Kapmak, Kavramak, Kullanmak, Müdafaa Etmek, Saklamak, Sarmak, Saymak, Sunmak, Taraftar Olmak, Tutuklamak, Uğramak, Ulaşmak, Varmak, Yakalamak, Yapışmak, Yapmak, Yenmek, Yönelmek, Zapt Etmek

Özdevim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Otomatizm

Primitif kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İlkel

Narin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İnce, Nazik, Yepelek

Mazarrat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zarar

Atasözü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Darbımesel, Sav

Sürat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hız, Tempo, Hızlılık, Çabukluk

Damar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Huy, Soy, Yaradılış, Borucuk

Curcunalı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ses

Haksızlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ülevsizlik, Mağduriyet

Genelleştirme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tamim

Durgunluk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nekahet, Sükûn, Sükûnet

Sakinlemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sakinleşmek

Amatör kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hevesli, Meraklı, Özengen, Acemi, Beceriksiz

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü