Dalaş kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Dalaş kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Kavga, Dövüş, Dalaşma, Gürültülü, Arbede

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Korunmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sakınmak, Sığınmak

Karısı Köylü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kılıbık

Teâlâ kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yüce

Zahire kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aşlık, Tahıl, Azık

Alemdar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bayraktar, Sancaktar, Önder

Pek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çok, Dayanıklı, Katı, Sağlam, Sert, Sıkı

Direktif kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yönerge, Talimat

Kapçık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kovan

Reklam kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tanıtım

Üçteker kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Triportör

Tüzel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hukuki

Söylev kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nutuk, Hitabe

Bağfiil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ulaç

Habis kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alçak, Soysuz; Tehlikeli, Kötücül, Kötü

Stalâgmit kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dikit

Nizamname kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tüzük

Anamalcı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sermayedar

Evsaf kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vasıflar, Hususiyet, Seciye, Nitelikler, Ayırtlar

Gelenek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anane, Adet, Töre

Bağıllık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İzafiyet

İnsiyaki kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İçgüdüsel

İdam Sehpası kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Darağacı

Münakale kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ulaşım

Esasından kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Temelinden, Başından, Kökünden

Salmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bırakmak, Dökmek, Katmak, Koymak, Saldırmak, Sermek, Sürmek, Uğratmak, Yüklenek, Sarkıtmak

Bakı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Teftiş, Fal

Albalı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vişne

Hemşehri kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Memleketli, İldeş, Bölgedeş

Brüt kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kesintisiz Para; Darası Çıkarılmadan Tartılan

Pehpehlemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Pohpohlamak

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü