Fırtınalı kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Fırtınalı kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Karışık

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Meccani kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bedava, Parasız

Angaje Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bağlanmak

Saydam kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şeffaf, Transparan

Mitos kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Söylence, Mit

Dev kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ulu, Canavar

Buluşmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karşılaşmak, Kavuşmak

Düşmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yuvarlanmak, İsabet Etmek, İtibarsızlaşmak, Alçalmak, Alışmak, Atlanmak, Azalmak, Bulunmak, Değmek, Eksilmek, Gitmek, İnmek, Kapılmak, Rastlamak, Uğramak, Vurmak, Yağmak, Yakışmak, Yıkılmak

Ehlileştirmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Evcilleştirmek, Uysallaştırmak

Almak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sahiplenmek, Ayırmak, Kaldırmak, Ele geçirmek, Fethetmek, Satın Almak, İçine Sığmak, Kabul Etmek, Kazanmak, İletilmek, Elde Etmek, Bürümek, Sarmak, Kaplamak, Kısaltmak, Eksiltmek, Yolmak, Koparmak, Temizlemek, Yol Gitmek, Çalmak, Başlamak, Yutmak, Kullanmak, Bağışlamak, Buyurmak, Çekmek, Gidermek, Girmek, Görmek, Koymak, Örtmek, Yok Etmek

Tersane kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tezgâh

Tarh Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çıkarmak

Dudukuşu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Papağan

İblis kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şeytan, Kötü, Düzenci

Mühürdar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Damgacı

Üst Üste kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sıkışık

Sapa kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ücra

Dal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kol, Bölüm, Arka, Boyun, Branş, Budak, Çıplak, Ense, İhtisas, Omuz, Şube, Yalın, Birlik, Sırt, Düz

Boşkap kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tabak

Tasrif kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çekimleme, Çekim

Yayvan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yayık

Çarpınmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çırpınmak

Adlandırmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anmak

Sakın kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çekin, Zinhar

Kasem kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ant, Yemin

Hissetmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Duyumsamak, Sezinlemek, Anlamak, Duymak, Paykamak, Sezmek, Taşımak, Tatmak, Yaşamak

Egzotik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yabancıl

Müteferrik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dağınık

Revizyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yeniden İnceleme

Tutak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kabza, Rehine, Tutacak, Sap

Paşa kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ağırbaşlı, Uslu

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü