Sınamak kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Sınamak kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Denemek, Tecrübe Etmek, Muayene Etmek, İmtihan Etmek

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Çiçek Bozuğu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çopur

Üstüne Götürmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gocunmak

Yanarca kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Meşale

Asileşmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Başkaldırmak, İsyan Etmek

Sap kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Erkek, Kabza, Kök, Saplak, Gövde, Tutamak, Kabza

Hususen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Özellikle

Kupür kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kesik

Pul kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Para

Zaman kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vakit, Süre, Müddet, Devir, Dönem, Mevsim, Çağ, Bugün, Dakika, Devran, Gün, Saat

Özünlü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Deruni, Zati

Teyze kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hala

Tınmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Önemsemek, Takmak

Yoğun kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kesif, Sıkışık, Kalabalık, Dolu, Ağır, Çok, Derin, İri, Kaba, Kalın, Koyu, Sıkı, Şişman, Tombul

Düşman kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hasım, Yağı

Paraf kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Adimcik

Mecburiyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yükümlülük, Zorunluluk, Gereklik, Zor

Sedye kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Harek

İsyankar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Asi

Yer kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mahal, Mekân, Orun, Alan, Arazi, Arsa, Arz, Belde, Bucak, Durum, Dünya, Görev, İz, Konum, Makam, Mevki, Mevzi, Nokta, Önem, Taraf, Ülke, Vaziyet, Yan, Zemin

Pistole kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Püskürteç

Semih kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cömert, Eli Açık

Büyükelçi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sefir, Elçi, Sefiri Kebir

Ebabil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dağ Kırlangıcı

Vefalı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vefakâr

Yetişme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gelme

Sefirikebir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Büyükelçi

Zorlayış kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cebir

Sigara kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çilim

Gani kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bol, Çok, Varlıklı, Zengin

Şenlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Festival, Bayram, Cümbüş, Neşe, Sevinç, Şölen, Şetaret, Donanma, Nüfus

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü