Tavizkâr kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Tavizkâr kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Ödüncü

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Seda kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ses, Ün

Çaktırmadan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gizlice, Belli Etmeden, Sezdirmeden

Kaybetme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yenilgi

Nalın kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ayaklık, Ayakman, Takunya

Balkon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gezinti, Hayat

Tayyarlamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hazırlamak

Belirleme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tayin, Tespit

Tatbik Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uygulamak

Çenebaz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çalçene, Konuşkan, Lafçı, Boşboğaz, Nakkal

Medenilik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uygarlık

Güçbeğenir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Müşkülpesent

Nisbet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Oran

Anaokulu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uşak Bahçesi

Baltalamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sabote Etmek

Tahkikat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Soruşturma, Soruşturmalar

Mütercim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çevirmen

Dönence kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Medar

Zahimli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Haşin

İyilikçi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hayırhah, Hayırperver

Göz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bakış, Bölüm, Çekmece, Delik, Görüş, Hane, Kaynak, Nazar, Oda, Ayn

Ahmaklık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bönlük, Hamakat

Geri Kalmış kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Geri

Akak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mecra, Yatak

Kaban kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tepe

Engellenmeyen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Özgür

Çelişmez Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tutmak

Belletmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öğretmek, Ezberletmek

Palas Pandıras kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Telesik, Çarçabuk

Demek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Buyurmak, Düşünmek, Erişmek, Saymak, Ummak, Yeltenmek, Ses Çıkarmak, Söylemek, Söz Söylemek, Şu Halde, Öyleyse

Parıltı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Parlaklık, Nur, Şaşaa, Şimşek

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü