Bir devletin zenginliğinin, değerli madenlere sahip olmaktan kaynaklandığını savunan ekonomik öğreti ve uygulama. Ekonomide ulusalcılığın ve devletçiliğin ilk kez ortaya atıldığı görüş merkantilizmdir. Aslında tam anlamda bir kuramı yoktur. Merkantilistler, genel ilkeler kabul etmek yerine, her ülkenin koşullarına göre az çok değişen düzenlemeler ve öneriler ortaya atmışlardır.
Merkantilizm Orta Çağ'ın sonlarında, derebeylik düzeninin yerini ulusal devletlerin aldığı dönemde ortaya çıkmış, 16., 17. ve 18. yüzyıllarda hemen bütün Batı Avrupa'da yaygınlaşmıştır. Yeni keşfedilen Amerika kıtasındaki altın ve gümüş gibi değerli madenleri dolaysız yoldan elde edebilen İspanya'da, yabancı ülkelerden ve sömürgelerden, mümkün olduğu kadar çok miktarda değerli madenin ülkeye girmesini sağlamak ve bu madenlerin yurt dışına çıkmasını önlemekten ibaret olan "külçeci merkantilizm" uygulandı. Fransız merkantilizmi ise dışsatımın artırılması ve bu ürünlerin karşılığının altın ve gümüş olarak alınması yoluyla ülkenin zenginleştirilmesine dayanıyordu (sınai merkantilizm). Bu amaçla sanayinin geliştirilmesine, ticaretin ve gümrük vergilerinin düzenlenmesine önem verildi, besin maddelerinin ve diğer hammaddelerin dışsatımı yasaklandı. İngiltere'deyse deniz taşımasının geliştirilerek bu hizmetin karşılığının değerli madenlerle ödenmesine önem veren "ticaretçi merkantilizm" uygulandı. Ekonomik yaşamın devletin denetiminde olmasını savunan merkantilizm, bu yönüyle kendisine karşıt ekonomik görüşlerin doğuşuna da yol açtı (Keynesçilik, Malthusçuluk, liberalizm vb.).
En önemli merkantilistler Jean Bodin, Antoine de Monchretien, Colbert, Malestroit, Thomas Mun, John Hales, Edward Misselden, Josiah Child'dır. Merkantilizm, sanayinin gelişmesiyle önemini yitirdi ve yerini liberalizme bıraktı.