RÜŞVET
Haksız bir menfaat sağlamak için yetkili kişilere çıkar sağlamak. İş gördürmek amacıyla kanunen yetkili bir kimseye gayrimeşru olarak verilen para, mal vesâir menfaat ve fayda. Rüşvetle, ya hak edilmeyen bir menfaat ele geçirilmekte veya başkasının hakkına tecavüz edilmektedir.
Rüşvet, devlete karşı işlenen suçlardan biridir. Yüz kızartıcı bir fiildir. Memurun veya görevlinin devletin verdiği görevi kötüye kullanmasıdır. Rüşvetle elde edilen kazanç, insanların yüz karasıdır. Rüşveti almak da, vermek de suçtur. Alan da, veren de cezâlandırılır. Rüşvet, haksız kazanç yollarından biridir. Bütün dinlerde günah sayılmış ve devletlerin ceza kanunlarında devlet idaresine karşı işlenen bir amme (kamu) suçu kabul edilmiştir.
Rüşvet almak da, vermek de İslam dininde suçtur, günahtır. Peygamber Hz. Muhammed sallallahü aleyhi ve sellem bir hadîs-i şerîfinde; “Rüşvet alan da ve rüşvet veren de Cehennemdedir.” buyurmuştur. Devletin, kamu hizmeti görmeleri ve kendisinin himâyesine sığınmış vatandaşlarına yardımcı olmaları için tayin ettiği ve bir takım kânuni yetkiler verdiği memurların ve diğer idarecilerin rüşvet almaları, vatandaşların devlete olan güvenini sarsmakta ve adalet mercii olan mahkemelerde verilen kararlara şüpheyle bakılmasına sebep olmaktadır.