Elektromanyetik tayfın morötesi bölgesiyle gamma ışınları arasında yer alan yüksek enerjili ışınım. Dalga boyu 0,1 pikometre ile 1 nanometre (0,1 x 10-12- 1 x 10-9 metre) arasındadır. X ışınları, genellikle, havası boşaltılmış bir elektron tüpüyle elde edilir. Tüpün katotu ısıtılır ve bundan çıkan elektronlar, büyük bir tungsten ya da molibden anota doğru, elektrotlar arasına uygulanan 1 milyon volt dolayındaki bir potansiyel farkı altında hızlandırılır. Anota çarpan elektronlar, enerjilerini anota aktararak bunun X ışınları yaymasına neden olurlar. X ışınları, fosforlu ekranlarla ya da geiger sayacı gibi özel sayaçlarla gözlenebilirler. Bu ışınlar Röntgen tarafından bulunduğu (1895) için Röntgen ışınları adıyla da anılır. Dalga boylarının son derece küçük olmasından ötürü, X ışınlarının dalga özelliği çok sonra anlaşılabildi. Bu özelliği, Max T. F. von Laue, X ışınlarının kristal örgüsünde kırınıma uğradıklarını göstererek ortaya koydu (1911). X ışınları tıpta teşhis ve tedavi amacıyla, mühendislikte de yapı elemanlarındaki gözle görülemeyen malzeme bozukluklarını bulmakta kullanılırlar. Örneğin yüksek basınçlara maruz kalacak bir sanayi kazanı yapımında kullanılacak bir sacın içinde katmerler olup olmadığı X ışınlarıyla kolayca bulunur. Bu deneyden geçirilmeyen bir malzeme, güvenli biçimde kullanılamaz. X ışını tüpleri, radyasyonun canlı dokularda ciddî tahribata yol açmasından ötürü, çevreye radyasyon vermeyecek biçimde mahfaza içine alınmalıdır.