Kırşehir Mucur Ve Gözleme Şiiri | Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK
Aralanmış kapıdan baktım ki yemekteler,
Kâh gözlemekteler kâh gözleme yemekteler…
Burası Kırşehir’dir, ilçe olarak Mucur,
Tandırında yapılan gözlemesi meşhurdur…
Buyur hocam, dediler gönülden davrandılar,
Gözlemenin yanında ayranı ve çayı var…
Gözleme, lezzetiyle sacda pişen bir yemek,
Domates, biber, kıyma, soğan ile pişecek…
Yağa, maydanoza, tuz, karabiber eklenir,
Sacdan alındığında ayranla, çayla yenir…
Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK
Kırşehir Mucur Ve Gözleme eğitici şiirler çocuk şiirleri okul öğrenci şiirleri Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK
Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.
Benzer İller, İlçeler, Beldeler, Mahallelerle İlgili Şiirler
Enez'i Bir Kez Gören Şiiri
“Yaşadım! ” demek için
Enez'de olmak yeter
Enez öyle güzel ki
Bir günü, ömre bedel
*
Örneğin; ufuklarda
Deniz, gök'le vals eder
Deniz ile semanın
Vuslatını gör yeter
*
Ege’nin kollarına
Meriç, burda atılır
Kurbağa seslerine
İnsan, burda bayılır
*
Enez’i bir kez gören
Bir daha görmek ister
Hele, kale burcundan
Deniz bambaşka güzel
*
Gönül bu, çok şey ister
Demez ki :"Bana yeter!"
Mavinin kucağında
Bir Kerem olmak ister
*
Enez’i bir kez gören
Yeniden görmek ister
Gala’nın sazlığında
Kuş olup uçmak ister
*
Semadirek önünde
Dalgaları seyretmek
Balıkçı ağlarını
Sulara atmak ister
*
Koca bir yarımada
Yüzerken mor sularda
Düşmansan,
“Dur, geçilmez! ”
nasıl der, görmek ister
*
Ve 1915 in
eşsiz Mehmetlerini
Yarımada üstünde
Uçarken görmek ister
*
0nu gören her gönül
0nda yaşamak ister
Upuzun kumsalında
Uzanıp yatmak ister
*
Enez’in meltemleri
Hayat iksiri üfler
Her insan, uykusundan
Burda uyanmak ister
*
Enez renkli rüyadır
İnsan hep görmek ister
İyotlu sularında
Sörf yapıp, yüzmek ister
*
Enez, ömrü uzatır
Enez, cana can katar
Doğal sebze, balık, bal
Enezde katar katar
*
Enez’in melteminde
İyot-kekik-meşe-çam
Taşından-toprağından
Koca bir tarih tüter
Ali Koç Elegeçmez
.......*.......
03.nisan.2019/çarşamba
ali koç elegeçmez
Yıldızeli Şiiri
YILDIZELİ
Yıldızeli; dağların dik olduğu yer
Yıldızeli; toprağın pek olduğu yer
Yıldızeli; mertliğin sek olduğu yer
Yıldızeli sıradan bir ilçe değil,
Geçerken besmele çek, saygıyla eğil.
Kışlar sert geçer, karla kapanır yollar
Yağar da yağar, karları tartmaz dallar
Muhabbet bitmez, yiğitler tesbih sallar
Yıldızeli bu; anlatılmaz, yaşanır
Beyaz örtü üstüne sevgi döşenir.
İSMAİL MALATYA
İSMAİL MALATYA
Gündüzün Koynunda Saros'un Gözleri! Şiiri
Zıtların birliğinde dört nala akan zaman
0 sanal varlığıyla belirince ufuktan
Saros’u bir cennete benzetmek ister gibi
Sihirli fırçasını çıkarır fıtratından!
*
Her seher vakti güneş, geçer aynı yerine
Döker bütün nurunu semanın üzerine
Seher denen bu anda, sema benzerken güle
Cennetin aksi düşer körfezin tuvaline!
*
Yıldızlarla süslenmiş simsiyah bir geceyi
“Sema” adlı mavi gül, ayırırken uzaydan
Bu gülün yaprakları altındaki körfezi
Yedi renkli zümrüte benzetir artık zaman
*
Bu anda, yarımada çıkar suyun üstüne
Bin renkli bindallıyı giyinir üzerine
Yemyeşil rimelini sürünce kirpiğine
Aşkın mavisi düşer denizin gözlerine
*
Ufukta dansa başlar deniz, mavi gök ile
Etekleri savrulur upuzun kum sahile
Güneşin ateşiyle yanarken engin deniz
Vuslat huzuru siner semanın gözlerine
*
Sonra kumlar tutuşur sahilin her yerinde
Huzur yelleri eser ağaç gölgelerinde
Yunus’un yanan gönlü düşmüş gibi gönlüne
Işınlar raksa başlar suyun zerrelerinde
*
Körfezin kollarında canlanan bu gonca gül
Körfezi benzetirken bir irem bahçesine
Zamansız mekanların dinginliği çökelir
Saros denen “bu cennet bu cehennem” üstüne!
*
O eşsiz lisanıyla tabiat gelir dile
Güller işte bu anda aşık olur bülbüle
En katı gönül bile bu güzellik önünde
Oğul oğul asılır Sarozsun gözlerine!
*
Yamaçlardan el sallar artık ahlat, meşe,çam
Yemyeşil yaşmağını çıkarmadan başından
Gergeflere işlenen rengarenk çiçeklerin
Kokuları yayılır körfeze sabah akşam.
*
İnmez iyot kokusu meltemlerin sırtından
Gören Mecnun’a benzer, Saros’un endamından
Hele buse almışsa güneşinden, kumundan
Gönlünün çapasını alamaz sularından
*
Hüdhüdler keşfe çıkar masalsı renkleriyle!
Sanki pulsuz mektuplar taşırlar dilleriyle
Çok uzak diyarlardan haber getirmiş gibi
Ötüp ötüp dururlar denizin üzerinde
*
Su dibinde gezinir deniz minareleri
Huzur turuna çıkar minik balık timleri
Kumdan ati örerken çocukların elleri!
Güneşten hayat çalar Saros’un dilberleri!
*
Ve güneş bırakınca semaya son buseyi
Utangaç renkler kaplar semanın gözlerini
Dallardaki kuşların veda şarkılarında
Gül kurusu al bürür göğün mavi tenini
*
Körfezin bedenine bu anda çöker sancı
Gündüz güzelliğinin gönülde kalır tadı
Anlarız ki çaresiz, uyarak “ol! ” emrine
Değişim, vurmaktadır terkisine kırbacı!
Ali Koç Elegeçmez
12.nisan.2019-cuma
Ali Koç Elegeçmez
Brastik Başka Köylere Benzemez Şiiri
Doyamadım ekmeğine aşına
Kurban olam toprağına taşına
Ne kadar övünsem gitmez boşuna
Brastik başka köylere benzemez
XXX
Özündedir Gülabi'nin asaleti
Ruhundadır Aziz'in cesareti
Kanındadır Munzur'un nezaketi
Brastik başka köylere benzemez
XXX
Ezeldendir tandır ekmeği
Örnektir tulum peyniri
Doyumsuzdur çay ile yemesi
Brastik başka köylere benzemez
XXX
Yazın ayranlı çorbası
Kışın nefistir ketesi
Çok keyiflidir çay ile sohbeti
Brastik başka köylere benzemez
XXX
Komşu köyler ile her zaman barış
Toprağını ele vermez bir karış
Var olmak için yapıyor yarış
Brastik başka köylere benzemez
İbrahim SEVİNDİK
İbrahim Sevindik