Renklerine Hasret Kaldım Şiiri | Osman Ali Aydın
Gittin ya buralardan,
Bu şehir sana hasret kaldı.
El sallamanı gördüm aralardan.
Gözlerimin önünde bir set kaldı.
Bir ben şahit oldum gidişine,
Bir de sabah güneşi.
Saat gösterirken tam beşi.
Güneş doğmakta kararsız kaldı.
Nasıl akşam ettiğimi o gün,
Bir ben bilirim,
Bir de bu şehir.
Karanlık bir günü yaşadım sanki,
Bu şehrin ışıkları;
Yanmıyor mu bu akşam?
Yoksa ışıklar mı?
Bana sönük kaldı.
Bu şehirle birlikte,
Hasret kaldım renklerine.
Şimdi ki;
Yaşadığın şehri terk etme ne olur,
Alışmıştır kokuna,
Güzelliğine ,dokuna,
Şimdi bu şehir,
Renklerine hasret kaldı.
Bir ben,
Bir de gözlerim,
Hasret kaldım renklerine,
Bir de bu şehir,
Renklerine hasret kaldı.
Osman Ali Aydın
Renklerine Hasret Kaldım eğitici şiirler okul şiirleri çocuk şiirleri öğrenci şiirleri öğretici şiirler Osman Ali Aydın
Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.
Benzer Sevgi - Barış - Dostluk - Kardeşlik Şiirleri
Çiçek Yüzlü Çocuklar Şiiri
Daha taze filizken, bıyıkları terlememiş delikanlılar
Göğüsleri tomurcuklanmamışken kızların,
Anasının göğsünden süt emerken
Gözbebeklerinin feri söndürülen
Kırkı çıkmamış bebeler
Savaşlardan,
Kim vurduya giden
Yeryüzünden koparılan
Siyah beyaz,sarı boyunlu çiçek bahçeleri
Gökyüzüne her biri yıldız, cıvıl cıvıl
Renk tayfı oldular
Her gece sizi seyre dalarım,
Usulca bakarım ,çıt bile etmem
Bozulmasın dönen atlıkarıncanın
Zincirinin efsunu
Kıyamam
Geceleri gökyüzü asmazsa suratını
Buruşturmazsa yüzünü
Seyrederim sildikten sonra
Pencerimin buğusunu
Kıkırdayan kiraz dudaklı kızlar
Kara yemiş gözlü sırım delikanlılar
Doya doya uzanın
Zümrüt yaprakları sarkan
Ağaçların gölgesine
Özgürsünüz,koşulsuz
Ve şartsız
Arada yaramazlık yapanınız var ,
Görüyorum kayıyor gök mavisinden
İşte o an
Annelerin yüreğini dağlayan
Hasretin kırmızı leylim hançeri
Çığlıklar atıyor acısı
Şimdi haykırma zamanı
Avazınız çıktığı kadar haykırın
Dünyayı cehenneme çevirenlere
Yağdırın bereketli sevgi yağmurunu
Kara çalılar kurusun
Kör kuyular ebru nakışlasın alınlara
Kozalaklar ,tohumlar
Sizin güzelliğinizle çimlensin
Yeryüzüne sığdırılamadınız
Uçsuz bucaksız feza sizin
Pembe şeker helva bulutlar sizin
Uçan yağız atlara binin
Sürün gökyüzünün meneviş tarlasını
Döndürün dünyanın yüzünü sevgiye
Sevginin mühürünü taşıyan
Güzel kalpleriniz,elleriniz
Ayrılmasın birbirinizden
Her biriniz billur kartanesi
Uçurun barışın balonlarını yeryüzüne
Tükürün barutun üstüne ateş almasın
Çarpın yüzlerine dünyanın
Geniş kanatlı kapılarını
Hüküm kuşanmışlara
Bırakın darağacının yağlı ipini boyunlarında
Nurten Ataoğlu
Güzeldik Biz Eskiden Şiiri
Güzeldik biz eskiden çok eskiden.
Yürekler iç içeyken...
Bir lokma ekmeği bölüşürken...
Acıyı, mutluluğu paylaşırken...
Komşularımızın yanından selamsız sabahsız geçmezken...
Yardımlaşmanın ne demek olduğunun bilincindeyken...
Menfaatsiz ,çıkarsız sevgiyi yürekten verirken...
Sevmek, sevilmek ayaklar altına alınmamışken...
Güzeldik biz eskiden, ama çok eskiden...!
Nilüfer Aksu
Hayalimdeki Ev Şiiri
Hayalimdeki ev
Tek katlı pembe pancurlu
Bahçesinde ağaçlar
Ağaç dallarında kuşlar
Olmasa da olur
Benim hayalimdeki evde.
Huzur içinde sağlık
Sağlık içinde mutluluk olsun
Gülen yüzler olsun aynasında
Mutfağında yemekler değil
Huzur koksun mis gibi
Benim hayalimdeki evin
Temelleri anlayışla atılmış betonla değil
Karşılıklı anlayış hakim olsun salona
İnsanlar sevgiyle baksın kapıdan girene
Ressamların zor çizer
Hayalimdeki evi
İşte öyle yücesine
ALİ RIZA CEBECİ
Sevgiyle Gelen Şiiri
Sevince mi? Alışıyorduk
Alışınca mı? Seviyorduk.
Alışkanlıklar mı? Sevgiyi doğuruyordu
Sevgiyi alışkanlıklar mı? Öldürüyordu.
Alışkanlıkları sevdikçe bağımlılığa dönüşüyordu
Bağımlılığa dönüşen alışkanlıklar sevgiyi öldürüyordu.
Alışkanlığın getirdiği sevgi başka.
Sevgiyle gelen alışkanlık bambaşka.
Nilüfer Aksu