Yahya Güzel notlar
Ahlak Felsefesi(Etik)
1.AHLAK FELSEFESİNİN KONUSU:
Ahlak Felsefesinin konusu
insanın davranışları,yapıp etmeleridir.İnsanın yalnızca iradeli davranışları
ahlak felsefesinin konusuna girer.İstenç dışı davranımlarla ahlak felsefesi ilgilenmez.
Ahlak(Moralite):
Bir toplumda uyulması gereken kurallar bütünüdür.Toplumdan
topluma,kültürden kültüre, zamandan zamana değişiklikler gösterir. Göreceli ve
özneldir. Bu anlamda" ahlak"değil "ahlaklar" vardır.Ahlak kuralları "iyi" ve
"kötü" nün ne olduğunu bildiğini savlar ve buna göre iyinin yapılmasını kötünün
yapılmamasını emreder.Yani kural koyucu (normatif) bir özellik
gösterirler.Uyulmadığında yaptırımlara sahiptirler ve bireyleri kendisine
uymaya zorlarlar.
Etik(Ethic):
Varolan ahlak(moralite) üzerine düşünme,varolan ahlakı sorgulama
etkinliğidir.İnsanın ahlaka ilişkin davranışlarının doğurduğu sorunları ele
alan felsefe dalıdır.Etik her zaman,her yerde ve her koşul altında
geçerli olabilecek ahlak kuralları olup olmadığını sorgular."İyi" ve "kötü"nün ne
olduğunu bir problem olarak ele alır ve dolayısıyla "şunu yap"," bunu yapma"
biçiminde kurallar koymaz.Yani normatif değildir.Ayrıca yaptırımlara da sahip
değildirler. Kısacası "ahlak" bir toplumda kendisine uymaya zorlayan kurallar
bütününü ifade ederken, "etik" varolan bu kuralları sorgulama etkinliğini ifade
etmektedir.
2.AHLAK FELSEFESİNİN TEMEL
KAVRAMLARI
BİREY:
Toplumsallaşmış insan,toplum içerisinde yaşayan insanı ifade eder.Her birey
biyolojik bir organizma olmak zorundadır ama her biyolojik organizma olan insan
birey olmayabilir.
İYİ:İnsanın
yapması gereken davranışlardır.Ahlakça değerli olandır.
KÖTÜ:İnsanın
yapmaması gereken davranışlardır.
ÖZGÜRLÜK:Bireyin
salt kendi iradesi ile "iyi" ve "kötü" olan davranışlardan birisini seçebilme
gücüdür.
ERDEM (FAZİLET):İnsanın
eylemlerinde hep iyi olana yönelmesidir.
SORUMLULUK:Bireyin
iyi ya da kötü olanı özgürce seçmesinin getirdiği sonuçlardır. İnsanın kendi
eylemlerinin ya da yetki alanına giren herhangi bir olayın sonuçlarını
üstlenmesidir.
VİCDAN:Tutum
ve eylemlerimizin ahlakça değerli olup olmadığını yargılama bilincidir. Bir
çeşit içsel mahkemedir.Bireyin iyi ya da kötü olanı seçmesini içsel bir
muhasebeye tabi tutmasıdır.
AHLAK YASASI:Uyulması
ahlak açısından gereken,genel-geçer kurallardır.
AHLAKİ KARAR:Ahlak
kurallarına özgürce uymaktır.
AHLAKİ EYLEM:Ahlaka
uygun davranışı gerçekleştirmedir.Ahlaka uygun eylem davranış olarak dışa
yansır. Eylemin dışa yansımayan yönü ise tutumdur. ÖRNEK:Derse geç gelen
öğrencinin öğretmene gerekçeyi belirtirken doğruyu söylemesi "İYİ",yalan
söylemesi "KÖTÜ",bu davranışlardan birini seçmesi "ÖZGÜRLÜK",Doğru söylemeyi
seçmesi "ERDEM" dir.
3.AHLAK FELSEFESİNİN TEMEL
SORULARI
1-Ahlaki eylemin amacı var
mıdır?Varsa nedir?
2-Toplumca belirlenen,insana
zorla kabul ettirilen eylem biçimleri gerçekten "iyi" midir?
3-İnsan ahlaki eylemde
bulunurken özgür müdür?
4-İnsanın doğası ahlaklı
olmasına elverişlimidir?
5-Tüm insanların ortaklaşa
benimseyebilecekleri evrensel ahlak yasaları var mıdır?
4.AHLAK YARGISINI DİĞER YARGI
TÜRLERİNDEN AYIRAN NİTELİKLER
Bir iddiayı dile getiren söz
dizisine yargı denir.Yargılar ikiye ayrılır;
1-Gerçeklik yargıları;
Nesneler dünyasına ilişkin
yargılardır.Kişiden kişiye değişmez nesneldir."Doğru" ve ya "yanlış"
olurlar.Kanıtlanabilir ya da çürütülebilirler.
2-Değer yargıları; Bir
gerçekliği değil, bir değerlendirmeyi içeren yargılardır,özneldir.Kişiden
kişiye değişir.Değer yargılarının alanı geniştir.Kanıtlanamaz ve
çürütülemezler.
*Mantık
yargıları-"doğru",yanlış"
*Sanat
yargıları-"güzel","çirkin"
*Din yargıları -"sevap","günah"
*Ahlak yargıları-"iyi","kötü"
şeklindedir.
*Bilim yargıları herkes
tarafından kabul edilir,din yargıları (o dine inana kişilerce kabul edilir ve
kişilere göre) değişmez,ahlak yargıları değişir.
5.ETİK'İN PROBLEMATİĞİ VE YAKLAŞIMLAR
*ÖZGÜRLÜK PROBLEMİ
Ahlak konusunda bazı
filozoflar,insanın özgür olduğunu,bazı filozoflar özgür olmadığını savunur.
1- DETERMİNİZM :
Özgür olmadığını savunanlar: (gerekircilik);
deterministlere göre, insanın irade ve eylemleri içten ve dıştan gelen
nedenlerle belirlenmiştir.Bireyin içinde bulunduğu şartlar iradeyi belirler ve
kişinin özgür karar vermesini engeller.Bu yüzden insan eylemlerinde özgür
değildir.
2- İNDETERMİNİZM :
Özgür olduğunu savunanlar (gerekirci
olmayanlar);indeterministlere göre,insan ahlaki eylemde tamamıyla
özgürdür.İnsan kendini özgür hissettiği için toplumdaki ahlak yasalarına
özgürce uyar.Bu görüşlerden her ikisi de insan gerçekleri ile
bağdaşmadıklarından üçüncü bir görüş ortaya çıkmıştır.
3-OTO-DETERMİNİZM:
Oto-deterministler, iradeyi ve ahlaki eylemleri bir kişilik ürünü
olarak görürler. İnsan bilgi birikimini zenginleştirerek,
kişiliğini geliştirerek ve aklını kullanarak özgürleşmiştir. Sonuç olarak
kişiliği gelişmiş olanlar,gelişmemiş olanlardan daha özgürdür.
* EVRENSEL AHLAK YASASININ OLUP OLMADIĞI PROBLEMİ
A-EVRENSEL AHLAK YASASININ VARLIĞINI KABUL ETMEYEN GÖRÜŞLER
1.HEDONİZM (HAZ AHLAKI)
Kurucusu Aristippos'tur.O'na göre haz veren şey "iyi",haz vermeyen
"kötü"dür. İnsan sadece kendi yaşadığı hazzı bilebilir.Başkalarının hazzını
bilemez.Bu nedenle evrensel ahlak yasası yoktur.
2.FAYDA AHLAKI:
Bireye yarar sağlayan davranış "iyi",sağlamayan "kötü"dür.Yararlı olan kişiden
kişiye değiştiği için evrensel ahlak yasası yoktur.
3.EGOİZM (BENCİLLİK)
Bencillik, başkalarını dikkate almadan sadece kendi çıkarını düşünme anlamına
gelir. İnsanın yalnızca kendi "ben"ine uygun olanı "iyi"nin ölçütü sayan
düşüncesidir.Hobbes'a göre, insanı yönlendiren 'kendini sevme' ve 'kendini
koruma' içgüdüsüdür.Bu yaklaşıma göre evrensel ahlak yasası yoktur.
3.ANARŞİZM
Başta devlet olmak üzere tüm baskıcı kurumların ortadan kalkması gerektiğini
öne süren öğretidir.Temsilcisi Max Stiner 'dir.Evrensel ahlak yasasını
reddeder.O tüm ahlaki değerlerin bir takım soyutlamalardan ibaret olduğunu
düşünür.
4. NİHİLİZM(HİÇCİLİK)-FRIEDRICH
NIETZSCHE O'na göre yapılması gereken;insanlığı
ahlaktan kurtarmaktır.İnsan doğasına yaraşan, güçlü, korkusuz, acımasız
olmaktır. Oysa tüm ahlaklar insanın güdülerini köreltir,onu pasifliğe
yöneltir.Nietzche'ye göre; toplumda iki tür insan ve bunların oluşturduğu iki
tür sosyal sınıf vardır. Birincisi Halk Sınıfı;sürü durumundadır Din ve ahlak
kuralları bu sınıf için yeterlidir.İkincisi Seçkin Sınıf;Seçkin sınıfa yakışan
ahlak, insanın doğasına uygun olan, bireyci, bencil, acımasız ahlaktır. Amaç,
"üstün insan"a ulaşmaktır. Üstün insan; sıradan,korkak,zayıflığı öğütleyen
vicdan ahlakından kurtulup "iktidara doğru giden güç"ahlakına ulaşmakla oluşur.
O'na göre "güç" en yüce iyi; yenilgi, kaybetmek,zayıflık ise kötüdür. İnsan için
gerekli olan güçlü olmaktır.
5.
EXISTANSIYALIZM(VAROLUŞÇULUK)-JEAN PAUL SARTRE
İnsanın kendi varoluşunu ancak
özgürce davranarak gerçekleştirebileceğini savunur.Ancak bu özgürlük sınırsız
değil,sorumlulukla belirlenmiştir.Sartre'a göre insan insanlığını kendisi
yapar,değerlerini kendisi yaratır,yolunu kendisi seçer.Bu nedenle seçiminde tek
başınadır ve sorumluluklar da kendisinindir.
B-EVRENSEL AHLAK YASASININ
VARLIĞINI KABUL EDEN GÖRÜŞLER:
a)AHLAK YASASINI ÖZNEL
(SUBJEKTİF)TEMELDE AÇIKLAYANLAR
Bu düşünceyi savunanlara göre evrensel bir ahlak yasası vardır.Ancak bu yasa varlığını insandan,insanın özel dünyasından alır.İnsanın karşısına bir buyruk biçiminde çıkar.Dürüst ol,insanları sev,.... gibi.
*J.S.Mill J.Bentham:Onlara
göre insan doğası gereği acıdan kaçınır hazza yönelir,mutluluğa erişmek
ister. Ancak kişinin mutluluğu,çevresindeki insanların mutluluğu ile
ilişkilidir.Kişi mutluluğu ancak üyesi bulunduğu yarar sağlayan şeyi
yapmakla bulabilir.
*J.Bentham'a göre
"Olabildiğince fazla sayıda insan için olabildiğince yararlı
davranışlar yap!..." ahlak yasasını karakterize ederken, J.St.Mill'e
göre "Herkes için,tüm insanlık için,evrensel mutluluk için yararlı
eylemlerde bulun!..".ahlak yasasını karakterize etmektedir.
* H.Bergson: O'na göre
insan iyi ve kötüyü ancak sezgi ile kavrayabilir.İnsanın sezgisine
uyarak yaptığı davranış "iyi",sezgisine uymayan davranışı
"kötü"dür.Bergson'daki ahlak anlayışı "Sezgilerinin sesine kulak ver ve ona
uygun
eylemlerde bulun!..." biçiminde
özetlenebilir. ÖRN:Boş zamanımı müzik dinleyerek,eğlenerek geçirebileceğim
gibi,yardıma ihtiyacı olan birisine yardım ederek de geçirebilirim.Ben içimden
gelen sezgiye uyarak,eğlenmekten vazgeçip yardım edersem ahlaki olanı (iyi)
yapmış olurum. O'na göre zekanın oluşturduğu ahlak kapalı toplum
ahlakıdır,yasakçıdır.Sezgi ahlakı ise;içinde sevgi ve özgürlüğün olduğu açık
toplum ahlakıdır.
b)AHLAK YASASINI NESNEL
(OBJEKTİF)TEMELDE AÇIKLAYANLAR
1.SOKRATES
Sokratese göre akıl ve
onunla elde edilmiş bilgi her şeyin üstünde başlı başına bir erdemdir.O'na
göre bilgili insan aynı zamanda erdemli insandır.Hiç kinse bilerek kötülük yapmaz.Kötülükle
bilgisizlik aynı ve bir şeylerdir.İyi belirli bir amaca mutluluğa hizmet
der.Dolayısıyla hiç kimse isteyerek iyiden kaçmaz ;ancak bilmediğinden kaçar..Ona
göre kişi uruma göre davranarak ahlaklı olamaz.Durum ahlakı diye bir şey
yoktur. Kişinin her zaman e her yerde uyması gereken evrensel ilke ve evrensel
ahlak vardır.Bunlara ancak akıl ve bilgi aracılığıyla ulaşılabilir.
2.PLATON
Ona göre evren "gölgeler" ve
idealar olmak üzere ikiye ayrılır.Nesnel varlıklar birer gölgedir çünkü sürekli
değişmektedirler.Hiçbir kalıcılıkları bulunmamaktadır.Aslolan varlıklar
idealardır ve her ideanın bir gölgesi bulunmaktadır.Nesnel varlıklar alanında
iyi dediğimiz şeylerin aslı "iyilik" ideasıdır.Ahlaklı olmak için bu ideaya
akıl yoluyla ulaşmamız gerekmektedir.
3.FARABİ
Farabi'ye göre iki türlü varlık
bulunmaktadır.Birincisi özü tözü bir olan, karşıtı olmayan, herhangi bir
belirlenimi bulunmayan, kendi kendinin nedeni olan zorunlu varlık.Tanrı.
İkincisi ise zorunlu varlığın var ettiği mümkün varlıklar.İnsan ve diğer
varlıklar.İyinin ne olduğu "Zorunlu Varlık"ın sahip olduğu etkin akıl
tarafından bilindiği için, "mümkün varlık", " zorunlu varlık"ın etkin aklına
kendi aklıyla ulaşıp bu evrensel ilkeleri öğrenmelidir.
4.SPİNOZA
Spinoza'ya göre evren "Makro
Kozmos" ve" Mikro Kosmos" olarak ikiye ayrılmıştır.Başlangıçta bir olan bu iki
evren, insanın duygu ve tutkularının esiri olması yüzünden ayrışmıştır.Neyin
iyi neyin kötü olduğu "makro kosmos"un doğasında belli ve gizlidir."Mikro
kosmos" olarak insan duygu ve tutkularının esiri olmaktan kurtularak "makro
kosmos"un doğasına geri dönüp bu evrensel ilkelere sahip olmalıdır.
5.KANT
Kant insan eyleminin amacının
ne mutluluk ne de yarar olabileceğini söylemiştir.Ona göre insan Teorik Akıl ve
Pratik Akıl olmak üzere iki ayrı akla sahiptir.Teorik akıl insanı duyusal
dünyanın bilgisine ulaştıran Fenomenler aleminin bilgisini edindiğimiz
aklımızdır.Öte yandan Pratik akıl ise numenler aleminin bilgisine ulaştıran
aklımızdır. Kant'a göre insan pratik aklı aracılığıyla kendisine ödev
edindiği bir takım ilkelere sahip olmalı ve ne pahasına olursa olsun bu
ilkelere uygun davranmalıdır.Ancak o zaman ahlaklı olabilir. Örneğin: Doğru söyle!...(Güç
durumda kalmamak için değil,ne olursa olsun,zarar görsen de,acı çeksen de,
hatta hayatına mal olacak olsa da)
Kant'ın ödev ahlakının belli
başlı ilkeleri şunlardır:
1.Öyle davran ki;eylemine ölçü
olarak aldığın ilkeyi herkes için geçerli bir yasa olarak
isteyebilesin!...
2.Öyle davran ki,eylemlerinde
insan basit bir araç değil başlı başına bir amaç olarak
ortaya çıksın!.
3.Öyle davran
ki;insan istenci kendisini bir yasa koyucu gibi hissetsin!...(Yani herkes kendi kendinin
yargıcı olsun!...)
Editör 3
Ahlak Felsefesi(Etik) AHLAK FELSEFESİNİN KONUSU felsefe ders notları ders notu konu özeti çalışma notları özetler ders anlatım eğitim öğretim kaynakları AHLAK FELSEFESİNİN TEMEL SORULARI
Benzer Felsefe Grubu Ders Notları
- Siyaset Felsefesinin Tanımı ve Kavramları
- Siyaset Felsefesinin Temel Soruları
- Sanat Felsefesi (Estetik)
- Felsefi Kavramlar
- Felsefe Açısından Dilin Önemi
- Hayatın Anlamı Ve Felsefenin İşlevi
- + Ders Notları Ekleyin
- Ders Notları Ana Sayfa
Ahlak Felsefesi(Etik) Hakkında Yorum Yazın...
Ahlak Felsefesi(Etik) Hakkında Yazılan Yorumlar
Yazılan son 14 yorum gösteriliyor.
İçerikle ilgili 14 yorum yazılmış.