Bilim Felsefesi - 2
Bilimlerde görülen büyük gelişmeler dikkatleri bilime yöneltmiştir.Bilim felsefesi bilimsel kesinlik ve bilimsel sistem düzeyine erişen bir bilgiyi inceler. Bilim felsefesinin inceleme alanına,bilimin yanında bilimin özel yöntemleri,düşünce biçimleri bilimlerin hangi ana gruplara girebileceği gibi problemler girer.
BİLİMİN TARİH İÇİNDEKİ GELİŞİMİ
İlk çağda bilim felsefe ile iç içe iken, matematiğin felsefeden ayrılmasıyla bilimlerin felsefeden ayrılışı başlamıştır. Avrupa ortaçağda bir durgunluk dönemi geçirdiğinden 5. ve10. Y:Y arasında felsefe ve bilim alanında önemli bir gelişme olmamıştır.Bu dönemde İslam ülkelerinde felsefe yanında bilim ve teknikte gelişmiştir. Ortaçağda duraklayan, bilimlerin felsefeden ayrılma hareketi Rönesans ve sonrasında hızlanmıştır. Bilim adamları ve filozoflar yeni görüşler geliştirerek;bilim felsefesinin ortaya çıkmasını hızlandırdı.
BİLİMİN FELSEFENİN KONUSU OLUŞU
19. ve 20. Y:Y.da bilimin olağanüstü başarı sağlaması, ona olan ilgiyi büyük ölçüde arttırmıştır.Bu ilgi düşünen kişileri;neyin bilim olduğu neyin olmadığını; ayırmaya , birtakım ölçütler aramaya ve bilimi sorgulamaya yöneltmiştir. Bu da bilimin felsefenin konusu içine alınmasına yol açmıştır. Sorun, felsefeyi bilimleştirmekten çok bilime aykırı düşmeyen ve bilimlerle verimli etkileşim içinde bulunan bir felsefe türünü oluşturmaktır.
BİLİME FARKLI YAKLAŞIMLAR
1-ÜRÜN OLARAK BİLİM:
Temsilcileri Reichenbach
ve Carnap'tır.. Bu yaklaşım; bilimi anlamak için,bilim diye ortaya
konmuş eserleri(ürünleri) ele alır ve onları tarihsel gelişmeleri içinde
anlamaya çalışır.Bunun yolunu da bilim eserlerini mantık açısından çözümlemekte
görür.Böyle bir çözümleme bilimlerin dillerini incelemek ve yöntemlerini
belirtmektir.. Bilimle ilgili eserler,günlük dille yazılmış metinlerle
oluştuklarından,çözümleme işlemini kolaylaştıracak bir tekniğe ihtiyaç
vardır.Bu da söz konusu metinleri sembolik mantık diline çevirmekle sağlanır.
Yani "Doğru" ve "Yanlış" değerleri ile çözümlenir. Böylece
incelenen metnin genel-geçerli olup olmadığı ortaya çıkarılabilir.. Bu
yapılırken metindeki önermelerin doğrulanabilirliği veya yanlışlanabilir
olmasına bakmak yeterlidir. Çünkü doğrulanabilir önerme,"anlamlı" önermedir.
Anlamlı önermeler ise bilgi veren,bilimsel önermelerdir. Carnap'a göre
doğrulanamayan önermeler metafizik önermelerdir.. Carnap'a göre;iki türlü
doğrulama yapılabilir;.
1-Doğrudan doğrulama:Herhangi
bir nesnenin belirtilen yerde bulunuşunun gözlenmesi söz konusudur.
Örn:"şu anda bu yazıyı okuyorum" önermesi doğrudan doğrulanabilen bir
önermedir..
2-Dolaylı Doğrulama:Doğrulanabilir önermeler,
doğrulanmış başka bazı önermelerle birleştirilerek doğrulanmaları
sağlanır.Örn:"Anahtar demirden yapılmıştır" önermesini doğrulayalım; Fizik
kanununa göre "demirden yapılmış; nesne mıknatısla çekilir". "mıknatıs çubuk
şeklindedir"(doğrulanmış bir önermedir) Anahtar çubuk nesneye yakın konmuş
(doğrudan doğrulanmıştır) Sonuç olarak anahtar şimdi çubuk nesne tarafından
çekilecektir. Bu durumda anahtarın demirden yapıldığı dolaylı olarak
doğrulanmıştır.
2-ETKİNLİK OLARAK BİLİM:
Temsilcileri Kuhn ve Toulmin'dir Bu yaklaşıma göre bir kültür ortamında oluştuğundan bilimi, anlamak için bilim adamları topluluğunun yaşayış biçimlerine,inançlarına,kültürlerine bakmak gerekir. T.Kuhn bilimi anlamaya yönelik çalışmasında çıkış noktası olarak "Paradigma" kavramını kullanır. Paradigma: Belli bir bilimsel yaklaşımın,doğayı ya da toplumu sorgulamak ve onlarda bir ilişkiler bütünü bulmak için kullandığı açık ya da üstü kapalı tüm inançlar, kurallar,değerler,kavramsal ve deneysel araçlardır. Bilim adamları topluluğunca paylaşılan ortak paradigmada bilime ait temel sorular ve onlara verilebilecek cevapların genel çerçevesi çizilmiştir.Paradigma aynı zamanda bilim adamları için dünyaya bakılan bir standartlar ve ölçüler yumağı olduğu gibi,gerçekliğin belirli kurallara göre algılanmasını kavranmasını ve genelleştirilmesini sağlayan bir şablondur. Paradigmalar arası tartışmalar sonucunda iki paradigmadan birinin galip çıkması,paradigmanın değiştirilmesini ve algı dönüşümünün gerçekleşmesini sağlar.
KLASİK GÖRÜŞ AÇISINDAN BİLİM
Klasik görüşe göre;
1-Bilim yeryüzündeki nesneleri
araştırma etkinliğidir.
2-Bütün bilimler temelde birleştiklerinden
birbirleriyle bağlantılıdır.
3-Bilim (yanlış bilgilerin
ayıklandığı) birikimsel bir süreç izler.
4-Bilimin yardımıyla daha önce
bilinenler kesinleştirilir,bilinmeyenler bilinir duruma getirilir.
Klasik görüşün en iyi temsil edildiği felsefe akımı Pozitivizm ve daha sonra Mantıkçı Pozitivizm'dir
KLASİK GÖRÜŞE GÖRE BİLİMİ NİTELEYEN ÖZELLİKLER
1-Bilim olgusaldır
2-Bilim mantıksaldır
3-Bilim genelleyicidir
4-Bilim nesnel(objektiftir)
5- Eleştiricidir.
BİLİMSEL YÖNTEMİN ÖZELLİKLERİ
Bilimsel yöntem olguları betimleme -açıklama amacıyla izlenen sistemli bilgi edinme yoludur. Betimleme ilk aşamayı oluşturur.Betimleme gözlem ve deneyden oluşur. Açıklamayla ilk aşamada betimlenmiş olan olgular ve birbirleriyle ilişkilerini yansıtan empirik genellemeler bazı teorik kavramlara başvurularak anlaşılır hale getirilir.O zaman varsayımlara başvurulur.Doğrulanmış varsayımlar teorileri oluşturur.Teorilerin genelleştirilmesiyle ortaya çıkan kesin,genel-geçer doğrular da kanunları oluşturur.
BİLİMSEL AÇIKLAMA-ÖNDEYİNİN ÖZELLİKLERİ
Öndeyi
olgular arası ilişkilerden ve ya bu ilişkileri ifade eden genellemelerden
yararlanılarak henüz olmamış bir olguyu önceden kestirmedir.Örn:Newton
fiziğindeki bazı yasalardan yararlanılarak gelecekteki ay ve güneş
tutulmalarını önceden bilmek gibi.Bir teori ve ya hipotezden çıkarılan her
mantıksal sonuç bir öndeyidir.Bir olguyu izah etme oluş nedenini ortaya koyma
işi bir açıklamadır.Her açıklamada önceden bir öndeyinin olmasına karşılık;
öndeyi niteliğindeki her çıkarımın bir açıklama sağlayacağı iddia edilemez.
Varsayım-Kuram İlişkisi:
1-Varsayımlar kuramlara
dönüşebileceği gibi;gelişmiş kuramlar da genellikle varsayımsal öğeler içerir.
2-Varsayım bir tek önermeyle ifade edildiği halde ;kuram bir bütünlük içinde düzenlenmiş önermeler sistemiyle dile getirilir.
3-Varsayım belli ve sınırlı bir açıklamadır;oysa kuram kapsamlı ve köklü açıklamalar getirir. Bilgi edinme süreci aşamasında ortaya atılan geçerliliği ve güvenilirliği bilimsel yöntemlerle saptanmış olan iç tutarlılığı bulunan bilgiler ve açıklamalar bütününe BİLİMSEL KURAM denir.
KLASİK GÖRÜŞE YAPILAN ELEŞTİRİLER
1-Bilime gereğinden çok değer
verilmiştir
2-Klasik görüşün; bilinmeyen şeylerin nedenini bilimin gelişmemiş olmasına bağlamaları doğru değildir.Çünkü evren sonsuz ve sınırsızdır ve bilmeye konu olacak olanların tümünü bilim açıklayamaz.
3-Tüm bilimlerin bir tek
bilime indirgenmesi mümkün değildir.
4-Klasik görüşün sandığı gibi
bilim; birikimsel bir süreç izlemez.Çünkü bilim eğer birikimsel bir
süreç izlemiş olsaydı bilimdeki ani değişiklikler olmaz gelişmeler birbirini
tamamlardı..
5-Bilimi oluşturan bilim adamları topluluğunun varlığı görmezlikten gelinmemelidir.
BİLİMİN DEĞERİ
Tarih boyunca; bilimi bilgiye
giden önemli ve tek yol olarak görenler olduğu gibi bilimden korkan ve kuşku
duyanlar da olmuştur..
Oysa bilim ne en yüce varlığın
en yüksek düzeydeki etkinliği ; ne de zavallı insanın zarar verici bir
etkinliğidir.. Bilim insanın diğer etkinliklerinden biri olarak çok yönlü bir
varlık alanına sahiptir.. İnsan ilgi ve isteği doğrultusunda bilimsel bilgiden
başka gündelik bilgi,dini bilgi,sanat bilgisi, v.b ile de uğraşmaktadır.. Diğer
bilgi türleriyle birlikte bilimsel bilginin ve onun ürünü olan teknolojinin
insan hayatındaki yeri açıkça bilinmektedir
Editör 3
Bilim Felsefesi ders notu konu özeti çalışma notları özetler ders anlatım eğitim öğretim kaynakları BİLİMİN TARİH İÇİNDEKİ GELİŞİMİ BİLİMİN FELSEFENİN KONUSU OLUŞU BİLİME FARKLI YAKLAŞIMLAR BİLİMİN DEĞERİ
Benzer Felsefe Grubu Ders Notları
- Siyaset Felsefesinin Tanımı ve Kavramları
- Siyaset Felsefesinin Temel Soruları
- Sanat Felsefesi (Estetik)
- Felsefi Kavramlar
- Felsefe Açısından Dilin Önemi
- Hayatın Anlamı Ve Felsefenin İşlevi
- Ders Notları Ekleyin
- Ders Notları Ana Sayfa
Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.