Tavşanın biri, okumaya çok meraklıymış. Okuduğu her yazıdan sonra, okuduklarını anlatacak birini ararmış. Bir gün bu tavşan bir civcivle karşılaşmış. Civciv tavşanın anlattıklarını ilgiyle dinlemiş. Bir süre sonra epey bir bilgi birikimine sahip olmuş ama okuma-yazma bilmiyormuş.
Tavşana:
"Bana okuma-yazma öğretebilir misin?" diye sormuş.
Tavşan:
" Aman efend... devamını oku
Bir gün tilki karnını doyurmuş bir vaziyette keyifli keyifli yolda giderken kirpiyle karşılaşır. Kirpiyi ömründe ilk defa gören tilki merak edip:
“Senin adın ne?” diye sorar.
“Benim adım kirpi. Peki, senin adın ne?”
“Benim adım da tilki. Sen ne arıyorsun burada?”
“Yalnızlıktan sıkıldım da öyle geziniyorum. Ya sen ne arıyorsun?”
&l... devamını oku
Uzunkulak sabahın erken saatlerinde köyden ayrılmış, otlamak için meraya gidiyordu. Şöyle bir kafasını kaldırıp havayı kokladı. Gün, güzel ve güneşli geçeceğe benziyordu. Etrafına bakınıp dururken yavaşladığını fark etti. Şimdi eğlence zamanı değildi. Karnı çok acıkmıştı. Adımlarını sıklaştırıp hızını artırırken düşüncelere daldı:
“Şu dünyada dertten, kederden uza... devamını oku
Talha çalışkan bir çocukmuş. Derslerini bitirmiş ve oynamak için, bahçeye çıkmış. Sağa sola bakınırken aniden otların arasından gelen bir ses duymuş. Eğilmiş, bakmış. Seslenen bir karıncaymış:
"Hey çocuk, lütfen bana yardım eder misin?" diyormuş.
Bunun üzerine Talha:
" Tabi yardım ederim ama nasıl bir yardım istiyorsun, onu söylemedin. " de... devamını oku
Arkeolog amcası Güney Amerika'dan gelirken yeğeni Safiye'ye hediye olarak bir papağan getirmiş. Bu papağan çok güzel Türkçe konuşuyormuş. Safiye ile papağan devamlı tartışma halindeymişler:
" Sen ne diyorsun Safiye, beni küçük görmekten vazgeç. "
" Ne yapayım yani büyük mü göreyim? "
" Evet, b... devamını oku