Ülkenin birinde, çok akıllı bir papağan yaşardı. Büyük bir ağacın üstünde yuva kurmuştu.
Ağacın kovuğunda da bir çakal, yavrularını büyütüyordu.
Çakal ara sıra ava gidince, papağanın yavruları aşağı iniyordu. Ağacın kovuğuna girip çakalın yavrularıyla oynuyorlardı. Anne papağan, bu durumdan hiç hoşnut değildi.
&nbs... devamını oku
Bir ağacın altında, uzun boynunu uzatarak
Dallardaki yaprakları yiyen zürafanın
Gözüne bir tırtıl ilişmişti ki,
Ağacın koca gövdesinde ağır ağır ilerliyordu.
Zürafa dayanamayıp seslendi:
Üzüldüm halinize bay tırtıl,
Bunca zahmetle sürünerek
Bi... devamını oku
Bir varmış bir yokmuş. Ağaçların arasında şırıl şırıl akan güzel bir dere varmış. Bu derede bir de kunduz ailesi yaşarmış. Hani şu marangoz olan kunduzlardan bahsediyorum. Ağaç dallarını ustaca üst üste koyup baraj kurarlar ya, işte onlardan!...
Bir gün anne kunduz, yavrularıyla karşı derede yaşayan annesini ziyarete gitmiş, Nine kunduz ve torunları bu işe çok sevinmişler. Ee... devamını oku
Bir gün tilki karnını doyurmuş bir vaziyette keyifli keyifli yolda giderken kirpiyle karşılaşır. Kirpiyi ömründe ilk defa gören tilki merak edip:
“Senin adın ne?” diye sorar.
“Benim adım kirpi. Peki, senin adın ne?”
“Benim adım da tilki. Sen ne arıyorsun burada?”
“Yalnızlıktan sıkıldım da öyle geziniyorum. Ya sen ne arıyorsun?”
&l... devamını oku
İki katır yolda yan yana gidiyorlarmış. Biri buğday, biri altın yüklüymüş. Altın çuvalı taşıyan katır, değerli bir yük taşıdığı için böbürlenirmiş.
Yolda arkadaşına:
- Doğrusu yorulduğuna değmez, demiş. İki çuval buğday kaç para eder ki? Etse etse beş yüz lira eder. Bense bir servet taşıyorum.
Buğday yükl&uu... devamını oku
Yavru hamsi annesi ile birlikte Karadeniz’de yaşıyormuş. Onlar sık sık deniz yüzeyine çıkıp etrafı seyrediyorlarmış. Yavru hamsi annesini sorduğu sorularla bunaltıyormuş:
“ Anne, bu dünya niye var? Sen neden varsın? Ben neden varım? Bu deniz niye dalgalı? Neden büyük balıklar küçük balıkları yiyor? “
Annesi yavru hamsinin sorduğu sorulara bir cevap bulamazken, y... devamını oku
Pupsy aileye geldiğinde küçücük bir yavru köpekmiş. Annesi ve babası onu büyütürken, evde yaşamayı öğretmek için çok emek ve zaman harcamışlar. Aile bireyleri, Pupsy eve gelinceye kadar hiç köpek yavrusu beslememiş olduklarından, pek deneyimli de değilmişler. Ama sonunda Pupsy insanların, özellikle annesinin her dediğini anlar olmuş. Yani insanlarla evde yaşam... devamını oku
Bir varmış, bir yokmuş. Eveler develerle, develer evelerle haşır neşir olurmuş.
Tuttum deveyi, girdim ağzından burnundan. Dedim ki o yalan, bu yalan; hani ya masal anlatan?
Bir zamanlar ormanın birinde korkunç bir kuraklık başlamış. Yaz gelip geçtiği halde tek bir damla bile yağmur yağmamış. Susuzluk hayvanların canına tak edince bu duruma bir çare bulmak için toplanmışlar. Bü... devamını oku