Mine TAŞDEMİR
İlkbahar kadar güzel olan uykusu, güneşin sarı saçlarını yüzünde hissetmesiyle çok uzaklara kaçmış. Evin küçüğü, uyanır uyanmaz elini, yüzünü yıkamak için banyoya koşmuş, yatağında oyalanmamış.
Bir yandan yüzünü yıkamış bir yandan da ne giyineceğini düşünmeye başlamış. Saçlarını pembe bir toka ile hız... devamını oku
Bir varmış, bir yokmuş. Evvel zaman içinde kalbur saman içinde, güzel şehirlerin birinde, Ensar adında bir çocuk yaşarmış. Küçük Ensar, isminin manasından mıdır bilinmez, yardımlaşmayı, muhtaçlara yardım etmeyi çok severmiş. Mahallede herkes onu bu özelliği ile bilirmiş. Öyle ki Ensar’ın babası bir sokağa çıkmayagörsün... Bütün mahalle, o... devamını oku
Büşra, her zamankinden daha mutluymuş. Çünkü annesi ona kardan adam yapma sözü vermiş. Anne kız kabanlarını giyip çıkmışlar bahçeye.
Yemyeşil ağaçlar ve rengârenk çiçeklerle süslü bahçelerinin şimdi bembeyaz oluşuna çok şaşırmış Büşra.
Annesine “Neden ağaçlarda eskisi gibi yaprak yo... devamını oku
Pembe panjurlu evin, küçük bireyi Rüya bebek, dünyaya gözlerini açmış. Etrafında ışıltılı birçok oyuncak ve onunla ilgilenen insanlar gören kundaktaki Rüya bebeğin keyfine diyecek yokmuş. Bir anda evin ilgi odağı olan bu şeker mi şeker kız, gün geçtikçe daha da büyüyor, daha da güzelleşiyormuş. Güzelleşiyormuş güzelleşmesine; ama Rüy... devamını oku
-Anne yemek istemiyorum.
-Yemek istemiyorum diye bir şey yok oğlum, yemek zorundasın!
- Niye yemek zorundaymışım? Hem ben meyve sevmiyorum.
-Canım oğlum, şu senin sevmiyorum deyip yüz çevirdiğin meyvelerden yemek isteyip de yiyemeyen ne çok insan var biliyor musun? Çabucak büyümek ve sağlıklı olmak için bunlardan yemen lazım. Hadi &... devamını oku
Yemyeşil ağaçlarla süslü, mis kokan bahçelerinden koşarak eve giren küçük Eymen annesine çok susadığını söylemiş. Çok susadığını göstermek için de dilini dışarı çıkartıp “hehheh” gibi değişik sesler çıkarmış. Oğlunun bu sempatik hallerine tebessüm eden anne Meryem Hanım su dolu bir bardak uzatmış. Su dolu bu bardak küçü... devamını oku
Küçük Efe’de bir gariplik varmış; ama kimse ondaki bu hâlin neden kaynaklandığını çözemiyormuş. Anne-babası olan biteni ve biricik oğullarındaki değişiklikleri izliyor ve ‘Bunda bir iş var ; ama yakında çıkar kokusu’ demekle yetiniyormuş. Tâ ki Efecan bir gün okul dönüşü eve elinde bir buket kırmızı gülle gelene dek
Elindeki b... devamını oku
SUSAM İLE ÇÖREK OTU
Bir varmış, bir yokmuş. Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde mutlu evlerin küçük mutfaklarının birinde iki can arkadaş yaşarmış. Öyle ki gündüzleri beraber oldukları yetmiyormuş, geceleri de geç saatlere kadar bir aradaymışlar. Yaz aylarının bunaltıcı sıcağından, balkona kadar uzanan ağaçların dalları altına sığınan bu iki... devamını oku
Bir varmış bir yokmuş. Zülal adında bir kız ailesi ile mutlu mesut yaşarmış. Beş yaşını doldurmak üzere olan bu tatlı kızı altı yaş heyecanı sarmış da sarmış. Kreşteki bütün arkadaşlarını doğum günü partisine davet eden küçük kız, bu seneki doğum günü pastasında kocaman bir uçurtma resmi olsun istiyormuş.
“Neden uçurtmalı pasta?” diye... devamını oku
"Kaplu kaplu bağalar kanatlanmış uçmağa
Kertenkele derilmiş Kırım suyın geçmeğe.
Ergene'nin köprüsi susuzluktan bunalmış
Edirne menaresi eğilmiş su içmeğe
Kelebek buğday ekmiş Manisa ovasına
Sivrisinek derilmiş ırgad olup biçmeğe" (Kaygusuz Abdal)
Küç... devamını oku
Ayşenur çok mutluymuş; çünkü uzun bir zamandan sonra evden çıkacakmış. Annesi ona söz verdiği günün geldiğini, halalarına misafirliğe gideceklerini müjdelemiş.
Ayşenur ve kardeşi Zehra en güzel elbiseleri giymek istiyorlarmış. Geçmişler ayna karşısına süslenmeye başlamışlar. Kızlarındaki bu heyecana şahit olan anne Berna Hanım, “Çocuklu... devamını oku
Son Eklenen Çocuk Masalları
Mine TAŞDEMİR ile ilgili yazılı kaynaklar