Tavşanın biri, okumaya çok meraklıymış. Okuduğu her yazıdan sonra, okuduklarını anlatacak birini ararmış. Bir gün bu tavşan bir civcivle karşılaşmış. Civciv tavşanın anlattıklarını ilgiyle dinlemiş. Bir süre sonra epey bir bilgi birikimine sahip olmuş ama okuma-yazma bilmiyormuş.
Tavşana:
"Bana okuma-yazma öğretebilir misin?" diye sormuş.
Tavşan:
" Aman efend... devamını oku
Uzunkulak sabahın erken saatlerinde köyden ayrılmış, otlamak için meraya gidiyordu. Şöyle bir kafasını kaldırıp havayı kokladı. Gün, güzel ve güneşli geçeceğe benziyordu. Etrafına bakınıp dururken yavaşladığını fark etti. Şimdi eğlence zamanı değildi. Karnı çok acıkmıştı. Adımlarını sıklaştırıp hızını artırırken düşüncelere daldı:
“Şu dünyada dertten, kederden uza... devamını oku
Talha çalışkan bir çocukmuş. Derslerini bitirmiş ve oynamak için, bahçeye çıkmış. Sağa sola bakınırken aniden otların arasından gelen bir ses duymuş. Eğilmiş, bakmış. Seslenen bir karıncaymış:
"Hey çocuk, lütfen bana yardım eder misin?" diyormuş.
Bunun üzerine Talha:
" Tabi yardım ederim ama nasıl bir yardım istiyorsun, onu söylemedin. " de... devamını oku
AKILLI KÖYLÜ KAZI NASIL PAYLAŞTIRDI?
Eski zamanlardan birinde, bir köyde iki komşu yaşarmış. Bunlardan biri çok budalaymış. İki lafı bir araya getirip sohbet edemez, dünyada, çevresinde olup bitene akıl erdiremezmiş. Ama nasıl olmuşsa, parası da bolmuş. Yani dünyada bir skıntısı yokmuş.
Diğer komşu ise çok akıllıymış akıllı olmasına ama, onun da hiç parası ... devamını oku