Eğitim Sitesi

Af Kapısı... Şiiri

Af Kapısı...

Her zerresi bir âlem, dokunmuş kanaviçe

Yoklukta varlık sırrı, gündüzden çıkar gece!

Kainat kitap gibi; her satırı Hakk derken;

Kapadım gözlerimi, her şey; dönüp bak! derken;

Senin mülkünde sana âsi oldum suçluyum...

Bozulmuş her tövbede; nefsimin mahkumuyum

Zaman ihtiyarlıyor, Kur'an gençleşen rehber

Varlığının dellâlı; haykırmakta Peygamber!

Lakin sağır kulağım; hakikatten çok uzak...

Şeytana zebûn ruhum, kalbimi kapmış tuzak

Mülk senin, Mâlik sensin, üstelik Hâlik sensin

En alenî olanla... en gizliyi bilensin!

Seversin kullarını, afv-u saffı seversin!

Duâ edin ki Bana; cevap vereyim dersin;

Rahmeti engin Rabbim! fazlına sığınmışım...

Açmışım ellerimi; şefaatçi gözyaşım...

Gecenin seherinde; seven sevdiği ile...

Hemhâl olurken bütün, bu mücrîm geldi dile!

Zerrât-ı kâinatın adedince pişmanım!

Söyle affeylemezsen kime gidem Sultanım?

Mehmet Ali KULAT Şiirleri

  

Mehmet Yabaş Çok güzel yüreğine sağlik

Yazılan son 1 yorum gösteriliyor.

İçerikle ilgili 1 yorum yazılmış.

Benzer Mehmet Ali KULAT Şiirleri:

Öldüren Gaye...

Gözde damla damla şule olmuş yaş

Derinlik... kalp ile akılda savaş...

Uykuya hasretlik rüyaya özlem

Saçta beyaz kıllar, ilerliyor yaş

Gönül gözümüzü kapatan perde...

Aralanır kalkar isen, zikre seherde

Tefekkür ufkuna kutlu yolculuk

Ruhun kanatlanır hep perde perde

Rahmete ermek mi? Zahmete visal

Asıl olan kulluk; gerisi masal!

Aşk-ı memnû değil, aşk-ı hakikî

Ölüm hem pek acı, hem dosta visal!

Rızaya ulaşmak bir tatlı gaye

Çile yudum yudum bu yolda pâye

Ümit ve korkunun kesiştiği yer!

"Ene'l Hakk" cinneti, öldüren gaye!

Mehmet Ali KULAT

Efendim...

Sen Ahmedî, Mahmudû, Muhammed namlı Nebî!

Sen âlemi yaratan Yüce Hakk'ın Habîbi...

Sen cesede cân olan sen kalplerin tabîbi...

Mahkeme-i Kübrâ'da himmet eyle EFENDİM!

Sen atının altında hilalin nal olduğu

Sen yılların küfrünün önünde lâl olduğu

Sen Hakk'ın mesajının onda irsal olduğu

Mâdele-i Ulyâ'da himmet eyle EFENDİM!

Sen Kitab-ı Mübîn'in mübelliğ tercümanı

Sen; onunla bildiğim Kur'an'ı ne îmanı

Sen; aşıkları aşkı, gönüllerin sultanı

Nefsî!denilen yerde, himmet eyle EFENDİM!

Sen; şems-i kevn-i mekân,mazharı levlâke kul

Sen; Hakk'dan mesaj alıp bize getiren Rasûl

Sen; bizlere öğreten, âdab, erkân ve usûl!

Hel mim mezîd! denirken himmet eyle EFENDİM!

Sen; bizlere acıyıp; Miraçtan dönen yere

Sen; gönüllere neşe, sürmesin gözlere,

Sen; Pişdâr-ı pürşüvâ; vasıl eden makbere!

El firak!denen yerde; himmet eyle EFENDİM!

Sen; Kur'an'la Sünneti, miras kılan bizlere...

Sen; şefaat-i uzmâsı derman olan dizlere...

Sen; gönüllere şifa, sürmesin Sen gözlere

Bu günahkâr mücrime himmet eyle EFENDİM!

Mehmet Ali KULAT

Yiğidim...

At oynatırdı ecdadım; üç kıtada nal sesleri...

Sayesinde kesilmişti küfrün çatlak nefesleri!

Ebû Bekir gibi sıddîk, ve Osman misâli; hilim,

Ömer'e hasret adalet, Ali'yi bekliyor ilim!

Hamza'yı özlemiş meydan, Abdullah bin Cahş olmalı

Zaman; tersine dönüpte... şanlı Mus'ab'ı bulmalı

Habbab bin Ered benzeri; muallim olunsa herhal

Ne kadar sergerdan varsa; gelirdi Hak yola derhal!

Hanzale bin Amr gibi ol! Kevserler yıkasın seni

Sen Şahadet yudumlarken, melekler biçsin kefeni!

Halid bin Velîd'in aşkı; sinende kıvılcım ola!..

Yüklen bu aziz misyonu; yüreğin imanla dola!

Ah yiğidim bir tanısan! deden Yavuz'u Fatih'i

Abdulhamid cennetmekân, Kanunî muhteşem dâhî

Ahenk verirdik cihana; nizâm-ı ilâhi ile!

Hayrandı adaletimize... o günün kâfiri bile...

Denizlerde at sürerdik, gemi yürüttük karada

Hak ileydik gecelerde, gündüz halkla bir arada

Sonra zevk-u sefâ devri, çürüdük biz içten içe

Vahdet gitti, fitne geldi! Bölündük ki nice nice...

Üç asırlık bir uykuda... Ashab-ı Kehf bize misal!

Derken Rabb'im lutfeyledi; yeni doğuş kutlu visal!

Başa kondu devlet kuşu; Nebî "tûbâ li'l gurebâ!" der.

Bu fırsatı kaçıranlar; "Yâ leytenî küntu turebâ!" der.

Mehmet Ali KULAT

Af Kapısı... Şiiri