Eğitim Sitesi

Akdeniz'e Doğru Şiiri

Akdeniz'e Doğru

Eğilmez başımız taç yaptık hürriyeti,

Zaferle kalbimize yazdık cumhuriyeti...



Sakarya'dan su içen o çelik süngülerle,

Yuvaları dağılmış, yılmaz bir avuç erle,



"Hedef Akdeniz, asker!" diyen parmağa koştuk;

Zafer bahçelerinden gül koparmağa koştuk.



Yol gösterdi göklerden bize binlerce yıldız,

Kıpkızıl ufuklardan taştı al bayrağımız;



Koştuk aslanlar gibi kükreyip dağdan dağa,

Canavarlar dişinden vatanı kurtarmağa...



Vahşetlere dikilmiş gözlerimiz dumanlı,

Hürriyete susamış yanık bağrımız kanlı;



Çılgınca atılarak şanlı Dumlupınar'a,

Süngümüzden şan verdik coşkun yıldırımlara...



Sakarya'dan su içen o çelik süngülerle,

Yuvaları dağılmış, yılmaz bir avuç erle,



Eğilmez başımıza taç yaptık hürriyeti,

Zaferle kalbimize yazdık cumhuriyeti...



İsimsiz Şiirleri

  

Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.

Benzer İsimsiz Şiirleri:

İçten Gelen Satırlar.

Bir eylül akşamında giderken bu şehrin sokaklarından geride bıraktıkların düşündürür seni. Uğruna onlarca kez canından vazgeçtiklerin kalır aklında. Bir de onların nelerden vazgeçtikleri… Düşünürsün saatlerce, günlerce, aylarca... Yoktur buna da verecek bir cevabın. Onca düşüncenin sonunda hep aynı cevabı bulursun yüreğinin içinde. Her sorunun cevabı aslında “koca bir hiçtir sadece”. Ne onu aklından çıkarabilirsin ne de sorularına bir cevap bulabilirsin. Sürüklenip gidersin cevapsız sorular denizinde. Boğulmaktan korkarsın ama yoktur başka çaresi bunun.



Giderken yanında götürdüklerin değil de geride bıraktıkların acıtır canını. En çok onları özlersin dostlarını, anılarını, kalbinde acısını dindiremediğin sevdalarını.. Sabahlara kadar uykusuz kaldığın geceleri, onu düşünerek yaktığın her sigarada çektiğin son nefesi özlersin. Yanında götürmeye çalışırsın ama hiçbiri gelmez seninle. Onların yeri ayrıdır çünkü. Koparıp alamazsın hiçbir anıyı yaşandığı yerden. Başını her yastığa koyduğunda uykularına tecavüz eder geçmişin, sabahlara kadar yok olup gidersin gecenin karanlığında.

Gitmekle silinemez şehrin gözyaşları. Her adımda daha da acıtır canını yağmurla yıkanan sokaklar. Yürüdüğün yollar korkutur artık seni. Tek başına yürümezsin, yürüyemezsin o ışıklı caddelerde. Yalnızlığın yansır şehrin kaldırım taşlarına. Tek başınalığının vurur gökyüzünde duran küçücük yıldızlara.

Gitmek gitmektir işte. Başka bir adı yoktur, başka bir tarifi yoktur bunun. Sağ tarafın gitmekten yana olur da, sol tarafında taşıdıkların zorlaştırır gitmeyi. Gidiş yolunu en iyi dönenler bilirde, dönmeyen çoktur bu yolda. Şimdi kalbinde simsiyah bir geçmişle terk ederken bu koca şehri, p.ç gibi ardına bakmadan git! Kaldır başını gökyüzüne ve ardına bakmadan al yalnızlığını çek git!

İsimsiz

Doğam

etrafta var üç beş ağaç

keske olsa 150 ağaç

akarsu şırıl şırıl akar

benim doğam gibi neyim var



vızır vızır öten arılar

doğanın en güzelleri papatyalar

bülbüller sanki bana seslenir

benim doğam gibi neyim var



böyle bir doğa varmı dünyada

yoksa benim hayalimdemi var

çok isterim böyle doğa olmasını

benim doğam gibi neyim var

İsimsiz

Sen Varsın Aklımda

Seni düşününce
Yüzünün güzelliği suya yansıyor
Yüreğim yangın yerine dönmüş
Yandıkca,yanıyor
Mevsimlerden sonbahar
Yapraklar ağaçların dallarından düşüyor
Aklıma da sen düşüyorsun
Gözlerin düşüyor
Kara,kara üzüm karası gözlerin
Sonra,uzun dalgalanan kumral saçların
Ve...
Bana doğru uzanan ellerin düşüyor aklıma
İnan ki...
Rüyalarımda bile sen varsın
Gün yirmi dört saat,hiç çıkmıyorsun ki
Daima sen varsın aklımda
Sen varsın bir tanem.

İsimsiz

Akdeniz'e Doğru Şiiri