Artık Beni Üzemizsin
Gözüm senin tek resmine
Bakmamaya karar verdim
Ne ismine, ne cismine
Takmamaya karar verdim.
Bir başın kırk yoldaşınla
Çekik göz, ince kaşınla
Malum timsah gözyaşınla
Akmamaya karar verdim
Aldanıp tatlı diline
Uzaktan bakıp iline
Kınayı kanlı eline
Yakmamaya karar verdim
Yakın bilerek gönlüme
Razı olurdum ölüme
Şiiri senin bölüme
Yıkmamaya karar verdim
Desen de “asla bırakmam”
Meyilleşip sana akmam
Ve de üzmem tamam tamam!
Kakmamaya karar verdim
Ne kirazdan, ne çilekten
Ne parçadan ne bir ekten
Ne istekten ne dilekten
Çakmamaya karar verdim
Aldanıp sözün hiçine
Kalıp gecenin üçüne
Aklımı aklın içine
Tıkmamaya karar verdim
Uzak durup kemik etten
Vazgeçtim sahneden, setten
Gönlümü yakan hasretten
Bıkmamaya karar verdim
Kafama düşüyor dan dan
Sıyrılıp kaş arasından
Aşkın gerçek mecrasından
Çıkmamaya karar verdim
20 Eylül 2011
Zülfikar Yapar Kaleli
Zülfikar Yapar KALELİ Şiirleri
Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.
Esen Gözlerin
Gözüne bakınca göz, tereddütte özünü
Görünce unutamaz hakkı gören gözünü
Çünkü gözler gözlere yüreğini anlatır
Çünkü gözlerde haslet gönülleri inletir.
Her seher yeli gibi gözlerinden her esen
Serinletir, ısıtır olsa bahara küsen
Sözlerin esen yelle hayallere uçurur
Gözlerin gözden alır gözden öte kaçırır
Yüreklere esmez mi gözlerinden esen yel
Bu gece çok mutsuzum, bu gece mahzunum bil.
Gönlüme esen sendin gözündeki sürurla
Hayaline sarıldım, seni öptüm gururla.
Başı bağlı, gök gözlü, etekleri kıvırcık
Katardan ayrı düşmüş kanadı kan sığırcık
Eteğinde yıldızlar hep dökersin ay güzel
Mümeyyiz gözlerine gök çekersin ay güzel
Kapıları sımsıkı kapatmışsın yüzüme
Azıcık kıymet olsun vermiyorsun sözüme
Hayal imiş meğerse gerçek gibi gördüğüm
Duygularım, hislerim, hayallerim kördüğüm.
Bir nadide kırmızı gül yolladım esene
Muhannet gözlerinde şimşek çaktı bu sene
Niyetin halis değil ve niyetin pak değil
Bu niyetle sevgili hakka varmak hak değil
Akıl ki kaybolunca mizan fizana gider
Fikir yarda sendeler, can bedende tın eder
Zülfikar Yapar Kaleli
Zülfikar Yapar KALELİ
Vefasız
Bir yürek ki buruk artık şahlanmaz
Tut ki; her taraf şen, mekân yazlıktır…
Deliden ders alır, veliyi anmaz
Gönül ki buz tutar, yer ıssızlıktır…
Semazen edalı, mahmur gözlüden
Fesat düşünceli, çirkef sözlüden
Hilekâr, riyakâr, ikiyüzlüden,
Sürü çokluktansa makbul azlıktır…
İnsana insanlık, tevazu gerek
Hakka kul olunur boyun eğerek
Önüne geleni iğneleyerek
Sivrisinekliğin yeri sazlıktık…
Vaktidir ölmeden ölün istedim
Yazdım, halinize gülün istedim
Bilemiyorsanız bilin istedim
Ahde vefasızlık imansızlıktır!
Zülfikar Yapar Kaleli
Zülfikar Yapar KALELİ
Onun Sevgisi....
__Ona MSN de irticalen dedim ki! _
Yıllar oldu sen gideli bilirsen
Yediğimiz aşımıza zam düştü.
Çiçeğimdin, umudumdun, arzum sen
Bina çöktü, başımıza dam düştü.
Ne sevmenin, ne sohbetin tadı var
Ne Ali’nin, ne Zülfikar adı var
Şimdi yâdımızda Deli Dudu var
Yollarımız Halep gibi, Şam düştü.
İster “oh” de, ister anla halimi
Bu ayrılık büker oldu belimi
Kapadım ağzımı, kıstım dilimi
Arsız gönül kurşunlara ram düştü.
Maviye meylettim, sarıya küstü
Mora gönül koydum, aka gün kesti
Duygularım bu kez zamansız esti
Deli poyraz kavuruyor sam düştü.
Kötü ne olacak iyilik baygın.
Artık sokaktaki kediler saygın.
Kapkaç dedikleri değilmiş soygun.
Sevgiye, saygıya buzlu cam düştü.
Melül, mahzun bakmak iyilik ise.
Neden sakalını kazıtır köse?
Böyle “iyi günler” sade desise.
Sen gideli gönlümüze gam düştü.
Artık azca düşüyorum hataya
Çünkü halim yazmıyorum siteye
Yavaş yavaş gidiyoruz öteye
Akıl, fikir, izan, idrak tam düştü.
Zülfikar Yapar Kaleli
Zülfikar Yapar KALELİ