Faysal Baltacı Sevgili Nafiz Bey eğer bu millet gerçekten de Atatürk'ü anlayabilseydi ülkemiz şu anda Bilimde, ilimde ve sanatta ayrıca ekonomi ve endüstride Avrupa'dan çok daha önde olurdu. Değerli şairim bu değerli eserini candan kutlarım. Emeğinize ve gönül sesinize sağlık. Saygıyla esenlikler dilerim.
Atatürk Sevdalısıyız
ATATÜRK SEVDALISIYIZ
Sen kim oluyorsun yüzsüz utanmaz yobaz
Giriyorsun söyle ALLAH'LA benim arama
Sivri dilini uzatıyorsun yalanla birde harama
Bu ülkeyi başıboş sahipsiz mi kaldı sanma
Bizler ATATÜRK’ÜN neslindeyiz sevdalısıyız
XXX
Sulandı bu topraklar Atalarımızın oluk oluk kanlarıyla
Ceddimizle övünürüz çıkarız uzaylara fezalara
Bilimle ilimle aydınlanırız düşeriz ışıklı yollara
Senin beyninde kalmış bir kez karanlık ortaçağ
Bizler ATATÜR’ÜN emrindeyiz izindeyiz
XXX
Sarıldınız kara çarşaflara türbanlara görünmez peçelere
Kirli sakal uzattınız sarıkla şalvarlarla girdiniz cübbeye
Dini alet ettiniz soktunuz çıkarla bulaştırdınız siyasete
Bunu pahalı ödeyeceksiniz canınızla hem de bedeninizle
Bizler ATATÜRK’ÜN özündeyiz sözündeyiz
XXX
Hangi hakla diyorsun cehalete esarete var özgürlük
Sürüp gidecek mi sandın saltanatın kısa bir ömürlük
Milletin sırtında kambur oldunuz taşınmaz bir yük
Anlayacaksınız bu ülkenin vazgeçilmezidir lâiklik
Bizler ATATÜRK’ÜN dilindeyiz bekçileriyiz
XXX
Yılmaz’ım utanır oldum bu çirkefleşmiş düzenden
Halkını kandırarak arsızca edepsizce gelip gezenden
Tanık oldum tahammülü kalmayıp canından bezenden
Ödün vermeyiz asla bir an bile vazgeçmeyiz cumhuriyetten
Bizler ATATÜRK’ÜN gözündeyiz askerleriyiz
Nafiz YILMAZ
Nafiz YILMAZ Şiirleri
Yazılan son 6 yorum gösteriliyor.
İçerikle ilgili 6 yorum yazılmış.
Benzer Nafiz YILMAZ Şiirleri:
Dost Görünüp Sırtımızdan Vuranlar
DOST GÖRÜNÜP SIRTIMIZDAN VURANLAR
Kim e açsak derdimizi bin dert katar
Fırsat bulurlar bizi bir pula satar
Böyle giderse insanlık sonunda batar
Acımadan göz önünde tuzak kurarlar
Dost görünüp sırtımızdan vuranlar
Tatlı dille güler yüzle aldatırlar bizi
Ateş düşürüp yakarlar alev alev hanemizi
Söküp alırlar hissettirmeden ciğerlerimizi
Acımadan göz önünde tuzak kuranlar
Dost görünüp sırtımızdan vuranlar
Zâlimin sözü geçmiş sayılmış emir olmuş
Gariban ezilmiş ah ile çileyle dolmuş
Dünyanın kökten bitmiş düzeni bozulmuş
Acımadan göz önünde tuzak kuranlar
Dost görünüp sırtımızdan vuranlar
Kul yetim hakkı yiyelerin gözleri doymamış
Nesli tükenmiş budanmış iyilikler kalmamış
Sevginin yerini kötülükler hainlikler almış
Acımadan göz önünde tuzak kuranlar
Dost görünüp sırtımızdan vuranlar
Silinmez anlımızda yazgılı bu kötü kader
Yaşamak gördükki ; ölümden dahada beter
Çektiğimiz bunca zulümler isyanlar yeter
Acımadan göz önünde tuzak kuranlar
Dost görünüp sırtımızdan vuranlar
Yılmaz'ım yıllarca çektik bitmez işkenceyi
Zehirlerle karışık yaşadık gündüzü geceyi
Dilimizden düşürmediler lanetli o heceyi
Acımadan göz önünde tuzak kuranlar
Dost görünüp sırtımızdan vuranlar
Nafiz YILMAZ
Nafiz YILMAZ
ANNE YÜREĞİ
Dokuz ay karında
Kim gezdirdi
Ak sütünü esirgemeden
Helaliyle kim verdi
Ben uyurdum derin derin
O sıcaklığımı hissederdi
Anne yüreği taş değil
Annem bana muhtaç değil
Dün gece yine
Gördüm rüyamda
Titredim uyandım
Terledim bir anda
Gözlerim dolu dolu oldu
Şişti ağlamaktan
Anne yüreği taş değil
Annem bana muhtaç değil
Ben yalnızlığımı düşündüm
Onu aradım hep yanımda
Hayali geldi gözlerime
Aradım bulamadım yok idi
Göçüp gitmişti fani alemden
Anne yüreği taş değil
Annem bana muhtaç değil
Bir parçam canım kanım
Topraklarla kuçaklaştı
Ben varlığını arar durur iken
Annem benden uzaklaştı
Okuyorum kabrinde
Vardığımda her zaman Fatiha
Akıyor her damla göz yaşlarım
Karışıyor kara toprağa
Anne yüreği taç değil
Annem bana muhtaç değil
Nafiz YILMAZ
Nafiz YILMAZ
DİYETİNİ ÖDETTİLER
Sefaletin diz boyu yaşandığı zamandayız
İyiliklerin yok edilip kötülüklere yer açıldığı
Sözün kıl kadar değerinin olmadığı
Küfrün sevap doğruluğun mubah sayıldığı
Başımızda dönen türlü belalar
Yaşam boyu çekilen kahır işkenceleri
Yok ki; eşim dostum can yoldaşım seninle düşmanlığım
Bir alıp veremediğim nedir bu hiddet tavırları
Nedir, aramıza sokulan kardeşlik kavgaları
Diyetini ödettiler, hesabımızı bir kuruşa kestiler
İnsan varlığı gözüyle görmeden umursamazcasına
Şöyle bir hatırlıyorum da, bundan yirmi yıl öncesinde
Bir dilim ekmeği paylaşmak bir yudum suyu beraber içmek varken
Zalimlerin katmerlice türediği cellâtların çoğalarak baş kestiği
Daha düne kadar esamisi okunmayan varlığı bile hissedilmeyen
Haydutlar eşkıyalar kan kusasıcalar
Ömrü harap olasıcalar sürüneniceler kodoşlar sarmış dört bir yanı
Diyetini ödettiler, çaresizliğimizin emeğimizin
Arın teri döktüğümüz göz nuru ile işlediğimiz
Gece gündüz çalışarak bir yavan kuru aş'a muhtaç
Perişan ser sefil bir köşeye itilmiş
Yoksulluğun duygularla karışan gözyaşı damlalarında
Diyetini ödettiler, haklarımızı gasp ettiler çalarak yok sayarak
Onlar, zevkle sefayla saltanatla utanmadan gezerlerken
Lüks gazinolarda galeryalarda tatil köylerinde
Onlar, fakir halk'a belini büken taşınmaz yükün bedelini ödettiler
Nafiz YILMAZ
Nafiz YILMAZ