Ayrılık Havası
Ben nefret eyledim sizin gerçekten
Yalanı severim, yalanı gayri
Tiksindim bülbülden, gülden çiçekten
Yılanı severim, yılanı gayri
Yıllarca boş yere canımı sıktım
Nihayet yol buldum çığırdan çıktım
Beyden efendiden sayından bıktım
Ulanı severim ulanı gayri
Sapıtmış bu diye beni yeriniz
Hakkımda bin türlü hüküm veriniz
Omuzumda yüktür dirileriniz
Öleni severim öleni gayrı
Abdurrahim KARAKOÇ Şiirleri
Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.
Yalvarış
Ya Rab, bu hasrete can dayanmıyor
Zaman kısa ben yorgunum yol uzun
Her adımda bir engel var salmıyor
Zaman kısa bin yorgunum yol uzun
Mümkün mü bu yolda maksuda ermek
Mümkün mü sılada dost yüzün görmek?
Aşıka ar gelir geriye dönmek
Zaman kısa ben yorgunum yol uzun
Çekilmez bir selek vurdun arkama
Şaşırdım yollarda kaldım aksama
Umudum her zaman bakidir amma
Zaman kısa ben yorgunum yol uzun
Sevip sevilmemek varsa kaderde
Hangi doktor ilaç verir bu derde?
Hastayım susuzum gurbet illerde
Zaman kısa ben yorgunum yol uzun
Ey hanlar halkeden Hancı Hancı!
Bir yudum askınla doğdu bu sancı
Ey fakir ekmeği Mümin inancı!
Zaman kısa ben yorgunum yol uzun.
Abdurrahim KARAKOÇ
Bayramlar Bayram Ola-3
Kalkarım her sabah kötü bir günde
Yüreğim zindanda sevgim sürgünde
***
Engeller yol vermez gelemem oğul!
***
Taşırım başımda başı boşları
Konuşur karşımda mezar taşları
***
Diriler dil vermez,bilemem oğul!
***
Tecellim çiledir çeker giderim
Gözyaşı selinde akar giderim
***
Dostlarım el vermez kalamam oğul!
***
Hasretim göl göldür hicranım nehir
Toprağım kor ateş havam som zehir
***
Arılar bal vermez alamam oğul!
***
Ben aşka koşarım aşk beni vurur
Yaklaştığım deniz içimde kurur
***
Bahçeler gül vermez gülemem oğul!
***
Bayramlar kurşundur canımda kalır
Yazdığım tebrikler yanımda kalır
***
Postacı pul vermez salamam oğul!
Abdurrahim KARAKOÇ
Açık Mektup-2
Doktorsuz,ilaçsız bir dağ köyünde
Siz sancı ne bilebilir misiniz?
Yirmi beş yaşında bayram gününde
Siz açlıktan ölebilir misiniz?
***
Boz ekmeğe katık edip soğanı,
Ve içerek üzerinden ayranı,
Temmuz ortasında öğle zamanı
Siz mercimek yolabilir misiniz?
***
Okunurken şu mübarek ezanlar,
Kelle çekip İslamlığa kızanlar,
Ey haksızlık kitabını yazanlar
Siz hak nerde bulabilir misiniz?
***
Size göre,mezar yokluk kapısı;
Bize göre ebedilik tapusu
Öte dursun sebeplerin hepisi;
Siz ölürken gülebilir misiniz?
***
Üstümüzde bulut bir öfke,bir kin;
Görmedik şavkını tekniğin,ilmin,
Ezildik altında baskının,zulmün;
Siz... çağırsak gelebilir misiniz?
Abdurrahim KARAKOÇ