Eğitim Sitesi

Bayramlar Bayram Ola-ı Şiiri

Bayramlar Bayram Ola-ı

Güneş yükselmeden kuşluk yerine

Bir adam camiden döndü evine

Oturdu sessizce yer minderine



Kızı " bayram" dedi, yalınayaklı

Adam " Bayram" dedi tam ağlamaklı



Eli öpüldükçe içi burkuldu

Konuşmak istedi dili tutuldu

Güç bela ağzından bir " of" kurtuldu



Oğlu " Bayram dedi sırtı yamalı

Adam " he ya" dedi gözü kapalı



Düşündü kış yakın, evde odun Yok

Tenekede yağ yok, çuvalda un yok

Yok yoka karışmış: tuz yok, sabun yok



Avrat " Bayram" dedi eğdi başını

Adam " evet" dedi, sıktı dişini



Çalışsa ne iş var, ne cepte para

Dağ oldu içinde büyüyen yara

Dikti gözlerini karşı duvara



Takvim " Bayram" dedi, silindi yazı

Adam " öyle" dedi, bağrında sızı



Döndürse yönünü herhangi dosta

Yaralı, gariban, dul, yetim, hasta

Aylar, yıllar, günler erirken yasta;



Yer - gök " Bayram" dedi ağzını açtı;

Adam " Bayram" dedi evinden kaçtı.

Abdurrahim KARAKOÇ Şiirleri

  

alki ıyı bır sıırdır tsk ederızefendım

Yazılan son 1 yorum gösteriliyor.

İçerikle ilgili 1 yorum yazılmış.

Benzer Abdurrahim KARAKOÇ Şiirleri:

Anadolu Gezisi

Ter kokuyordu Çukurova tarlaları,

Irgat Türküleri duyuluyordu uzaktan;

Ekin biçiyordu yalınayaklı köy kızları

Elleri kabarıyordu oraktan



Gökbelen dağlarına yağmur yağıyordu;

Yetimler mahallesinde bir çocuk ağlıyordu



Kan kokuyordu doğunun çimenli yaylaları;

Silah sesleri geliyordu Şırnak'tan

Oğulsuz koymuşlardı ak saçlı anaları;

Tütünler tedirgin olmuştu ocaktan



Cilo dağlarında kamalaklar üşüyordu;

Garipler köyünde bir gelin düşünüyordu



Yosun kokuyordu Karadeniz'in mavnaları;

Oynak havalar dökülüyordu parmaktan

Buz gibi bir soğuk biçiyordu baharı;

Dal boylu gençler gidiyordu bıçaktan



Ilgaz dağlarında kurtlar uluyordu

Bekarlar kahvesinde bir adam uyuyordu



Şehvet kokuyordu Ege'nin bereketli ovaları;

Körpe bedenler soyuluyordu ahlaktan

Tedirgin etmişlerdi bizim havaları;

Yadırgı sesler geliyordu plaktan



Çatalkaya dağında kartallar dönüyordu;

Bir nesil yaşıyor, bir tarih ölüyordu.

Abdurrahim KARAKOÇ

Şanslı Babaların Şanslı Bebeklerine Nasihat

Acele büyü bebek

Acele büyü

Eğer kalmışsa yolunacak kış tüyü

Onu da sen yol

Baban gibi kurnaz ol

Hırsız ol

Namussuz ol.

***

Yani diyorum ki talihli bebek

On beş yaşında en geç

Dümenin başına sen geç

Götür dilediğin kıyıda otlar sürüleri

Sütlerini sağ

Kanlarını emiver

Korkma itirazları olmaz

Dilediğin yemi ver.

***

Köy köy

Meydan meydan

Seni sırtlarında taşırlar

Sövsen alkışlarlar

Dövsen alkışlarlar

Seni saraylarda kuş sütüyle ağırlayıp

Kendileri ahırlarda kışlarlar.

***

Büyürsen oğlun, torunların olur

Merak etme sıra onlara da gelir

Tebaanın torunları

Hanedanın yarınlarıdır

Onlarda ataları gibi sadakatle

Sizin torunlara karşı ibadette

Kusur bırakmazlar



Kendilerini yakarlar

Baht yükü büyüklerini yakmazlar.

***

Acele büyü bebek

Acele

Bu dünya hep böyle

Siz değişmez efendisiniz

Taraftarlarınız köle

Aksini söyleyen varsa... Halt etmiş....

Abdurrahim KARAKOÇ

Ayrılık Havası

Ben nefret eyledim sizin gerçekten

Yalanı severim, yalanı gayri

Tiksindim bülbülden, gülden çiçekten

Yılanı severim, yılanı gayri



Yıllarca boş yere canımı sıktım

Nihayet yol buldum çığırdan çıktım

Beyden efendiden sayından bıktım

Ulanı severim ulanı gayri



Sapıtmış bu diye beni yeriniz

Hakkımda bin türlü hüküm veriniz

Omuzumda yüktür dirileriniz

Öleni severim öleni gayrı

Abdurrahim KARAKOÇ

Bayramlar Bayram Ola-ı Şiiri