ŞİRİN DUYGU DOLU YANIK BİR ŞİİR OKUDUM YÜREĞİMİN YANDIĞINI HİSSETTİM
Beşinci Mevsim
Düştü can evime dördüncü cemre
Dünyayı üçüncü gözümle gördüm
Dört yüz seksen beş gün çekti bir sene
On altıncı aya takvimsiz girdim.
***
Aynalara baktım korku gösterdi
Saatler her sabah kırkı gösterdi
Mermiler nişanlar Türk'ü gösterdi
Hayatım boyunca hedefte durdum.
***
Gül sundum yediler koklamadılar
Armağan can verdim saklamadılar
Gittim... gelir diye beklemediler
Kaybolan gölgemi yollara sordum.
***
Getirdim yanıma ayı bir karış
Ölçtüm ki dağların boyu bir karış
Şehiri bir adım köyü bir karış
Damlada denizdir en küçük derdim.
***
Savurdum eledim seçtim zamanı
Yaprak,yaprak tel,tel açtım zamanı
Haftada üç asır geçtim zamanı
Nereye gittimse zamansız vardım.
***
Yırtıldı ruhlara çizdiğim resim
Yazık kulaklara sığmadı sesim
Yaşadığım şimdi BEŞİNCİ MEVSİM
Çağın çilesini sırtıma sardım...
Abdurrahim KARAKOÇ Şiirleri
Yazılan son 2 yorum gösteriliyor.
İçerikle ilgili 2 yorum yazılmış.
Benzer Abdurrahim KARAKOÇ Şiirleri:
Düştü can evime dördüncü cemre
Dünyayı üçüncü gözümle gördüm
Dört yüz seksen beş gün çekti bir sene
On altıncı aya takvimsiz girdim.
***
Aynalara baktım korku gösterdi
Saatler her sabah kırkı gösterdi
Mermiler nişanlar Türk'ü gösterdi
Hayatım boyunca hedefte durdum.
***
Gül sundum yediler koklamadılar
Armağan can verdim saklamadılar
Gittim... gelir diye beklemediler
Kaybolan gölgemi yollara sordum.
***
Getirdim yanıma ayı bir karış
Ölçtüm ki dağların boyu bir karış
Şehiri bir adım köyü bir karış
Damlada denizdir en küçük derdim.
***
Savurdum eledim seçtim zamanı
Yaprak,yaprak tel,tel açtım zamanı
Haftada üç asır geçtim zamanı
Nereye gittimse zamansız vardım.
***
Yırtıldı ruhlara çizdiğim resim
Yazık kulaklara sığmadı sesim
Yaşadığım şimdi BEŞİNCİ MEVSİM
Çağın çilesini sırtıma sardım...
Abdurrahim KARAKOÇ
Güneş yükselmeden kuşluk yerine
Bir adam camiden döndü evine
Oturdu sessizce yer minderine
Kızı " bayram" dedi, yalınayaklı
Adam " Bayram" dedi tam ağlamaklı
Eli öpüldükçe içi burkuldu
Konuşmak istedi dili tutuldu
Güç bela ağzından bir " of" kurtuldu
Oğlu " Bayram dedi sırtı yamalı
Adam " he ya" dedi gözü kapalı
Düşündü kış yakın, evde odun Yok
Tenekede yağ yok, çuvalda un yok
Yok yoka karışmış: tuz yok, sabun yok
Avrat " Bayram" dedi eğdi başını
Adam " evet" dedi, sıktı dişini
Çalışsa ne iş var, ne cepte para
Dağ oldu içinde büyüyen yara
Dikti gözlerini karşı duvara
Takvim " Bayram" dedi, silindi yazı
Adam " öyle" dedi, bağrında sızı
Döndürse yönünü herhangi dosta
Yaralı, gariban, dul, yetim, hasta
Aylar, yıllar, günler erirken yasta;
Yer - gök " Bayram" dedi ağzını açtı;
Adam " Bayram" dedi evinden kaçtı.
Abdurrahim KARAKOÇ
Her ne kusur varsa geçen zamanda;
Suçsuzdur aynalar, ela gözlü yar
Mecnunlar Mevla'yı bulursa canda,
El olur Leylalar ela gözlü yar
***
Güzel açar güzelliğin sergisin
Gün ağartır kara saçın örgüsün...
Muhabbet faslında ölüm türküsün
Kim söyler, kim çalar ela gözlü yar
***
Estikçe iş çıkar işin içinde;
Gençliğin hasret yer sevda göçünde
Bilmez misin, dört mevsimin üçünde
Kar olur yaylalar, ela gözlü yar
***
Alı al, yeşili yeşilde ara;
Ahrete gider kalbdeki yara...
Ne yapsan bir daha çıkmaz dallara,
Dökülen ayvalar ela gözlü yar
***
Vakit dolar, nakit biter kasanda...
Sevda bir kitaptır gönül masanda;
Okusan da olur, okumasan da...
Kapanır sayfalar ela gözlü yar
Abdurrahim KARAKOÇ