Bu Akşam
Bu akşam saat onsekiz onbeşte
Geçtim kapının önünden sesizce
Yüregim ateşlerede, beynim düşte
Geçtim kapının önünden sessizce
Işık süzülüyordu pencerenden
Yaşlar dökülüyordu gözlerimden
İçimi çekiverdim en derinden
Geçtim kapının önünden sessizce
Aşk neler yaptırıyormuş insana
Az daha yakın olmak için sana
Daldım karşı markete şuursuzca
Geçtim kapının önünden sessizce
Yurdun önünden baktım pencerene
Bir karartı göründü gözlerime
Hayalmiydi gerçekmiydi söyle ne
Geçtim kapının önünden sessizce
Adımladım yokuşu ağır ağır
Gözlerim körmüş, kulaklarım sağır
Görmem için dürt,duymam için bağır
Geçtim kapının önünden sessizce
Telefonum uzun uzun çalmadı
Kimse öldün mü be diye sormadı
Bu sevdaya bu ayrılık olmadı
Geçtim kapının önünden sessizce
Bu ihanetin beni yaktı yıktı
Fırtınalar koptu,şimşekler çaktı
Geriye koskoca bir enaz bıraktı
Geçtim kapının önünden sessizce
Benden başkasını söyle sardın mı
Suyunu döküp sırtını ovdun mu
Yoksa kollarında uyudun mu
Geçtim kapının önünden sessizce
Sözüm necip özün paksa dön geri
Bu aşktır ne rica ne emirvari
Dönmüyorsan burdan çekip git bari
Geçtim kapının önünden sessizce
Sinan ENÇ Şiirleri
Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.
Elveda
Ciğerim yanıyor, bağrım daralıyor
Son durağa az kaldı, elveda sevdiğim
Tutmuyor dizlerim, titriyor elim
Son durağa az kaldı, elveda sevdiğim
Aklaştı saçlarım, karardı dişlerim
Tükendi umutlarım, bitti düşlerim
Hep yarın yarın dedim, kaldı işlerim
Son durağa az kaldı, elveda sevdiğim
Güllerde kokun, güneşte cemalin yok
Ardından koşmaya artık mecalim yok
Bu derde bir deva bulacak alim yok
Son durağa az kaldı, elveda sevdiğim
Yok seni sevmekten başka vebalim
Ama sevmekten gayri de yok amelim
Aşk günahsa tövbeye dönmüyor dilim
Son durağa az kaldı elveda sevdiğim
sinan enç
Sinan ENÇ
Mestane
Çok gün çok gece
Biteviye
Dehşetli
Serkeş bir tipinin ardınca
Beliren dolunay misali
Fer oldun gözlerime
Umut soludum ciğerime
Hoş geldin gözbebeğim hoş geldin!
Sensiz var ya sensiz
Sedalar boğuk
Renkler soluk
Her yerde başıboşluk
Aşklar
İlişkiler...
Dahası
Gözyaşları
Gülüşler...
Bilcümle
Sinan Enç
Hepsi sahte
Sohbetler absürt
Ortam soğuk
Kaderimin erinci hoş geldin!
Gül solmuşsa
Suya hasretinden
Bülbül susmuşsa
Güle hasretinden
Sevilen sevenden bihaber
Kays'ı Mecnun-i Amiri kılan
Leyla kendine bigane
Velakin
Sen günaşık kaldıkça
Canavarotu özüne konuk
Bulduğu da umduğu zaten
Ki üleştiğin canın
Yavuz hırsız gayri ne ister
Hoş geldin cansuyum hoş geldin!
Lütfedip gül cemalin azıcık göster
Dünya ahret azığı o bana yeter
Şaşkın misafir ev sahibini ağırlar
Eridim kanında
Çözüldüm zerre zerre
Kayboldum hücrelerinde
Kim kimin yurdunda bilemedim
Sen mi bendesin
Ben mi sana geldim
Oldum mestane
Hoş geldin
Bendeki sen hoşgeldin!
Sinan ENÇ
Bir Selamın Yeter
Kimse aramasın
Sormasın beni
Ayda yılda sen ara
Sen sor yeter
Bütün beşer varsın sevmesin beni
Kessinler selamı
Kelamı
Umrumdamı
Bir selamın yeter
Tedavülden henüz kalkmış banknot gibi
Dönüp bakmasınlar yüzüme
Buruşturup atsınlar
Tutuşturup yaksınlar
Ne gam
Sende değerim olsun yeter
Ne kainatın güzelini
Ne cennetin hurisini
Cem olsa cümlesi
Ne fayda
Bir manalı bakışın yeter
Ordulara paşa
Ümmete nebi-haşa-
Canlı cansız elverse
Getirse başa
Hepsi boşa
Bastığın turap olsam yeter
sinan enç
Sinan ENÇ