Eğitim Sitesi

Bu Akşam Şiiri

Bu Akşam

Bu akşam saat onsekiz onbeşte

Geçtim kapının önünden sesizce

Yüregim ateşlerede, beynim düşte

Geçtim kapının önünden sessizce



Işık süzülüyordu pencerenden

Yaşlar dökülüyordu gözlerimden

İçimi çekiverdim en derinden

Geçtim kapının önünden sessizce



Aşk neler yaptırıyormuş insana

Az daha yakın olmak için sana

Daldım karşı markete şuursuzca

Geçtim kapının önünden sessizce



Yurdun önünden baktım pencerene

Bir karartı göründü gözlerime

Hayalmiydi gerçekmiydi söyle ne

Geçtim kapının önünden sessizce



Adımladım yokuşu ağır ağır

Gözlerim körmüş, kulaklarım sağır

Görmem için dürt,duymam için bağır

Geçtim kapının önünden sessizce



Telefonum uzun uzun çalmadı

Kimse öldün mü be diye sormadı

Bu sevdaya bu ayrılık olmadı

Geçtim kapının önünden sessizce



Bu ihanetin beni yaktı yıktı

Fırtınalar koptu,şimşekler çaktı

Geriye koskoca bir enaz bıraktı

Geçtim kapının önünden sessizce



Benden başkasını söyle sardın mı

Suyunu döküp sırtını ovdun mu

Yoksa kollarında uyudun mu

Geçtim kapının önünden sessizce



Sözüm necip özün paksa dön geri

Bu aşktır ne rica ne emirvari

Dönmüyorsan burdan çekip git bari

Geçtim kapının önünden sessizce

Sinan ENÇ Şiirleri

  

Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.

Benzer Sinan ENÇ Şiirleri:

Seni Seviyorum Sensiz

Bugün dokuz Haziran

Ve ben sensiz hazanı yaşıyorum

İçimde sızlayan yaran

Ve ben sessiz kabuğunu eşiyorum

İt gibi titriyor

Kedi gibi üşüyorum

Be vicdansız

Be kitapsız

Allahsız

Gülme gülme kahpece

Dudakların bükülmesin sürtükçe

Ben insan gibi seviyorum

Seni seviyorum vefasız

Seni seviyorum

Ve ben seni

Evet seni özlüyorum.....

Bugün dokuz haziran

Ot yeşil

Çiçek canlı

Dal meyveli

Ve ben sensizliği

Sessizlikle yaşıyorum

Bir tutam ottan beter...

Her şey siyah-beyaz gözümde

Beyazda seni

Siyahta sensizliği yaşıyorum...

Ben kendimle savaşıyorum

Kendimi aştıkça sana ulaşıyorum

Kendimi buldukça seni kaybediyorum

Ben belki de aybediyorum

Yinede gerçekleri söylüyorum

Seni inadına inadına seviyorum

Seni üryan büryan seviyor

Allı pullu nefret ediyorum

Anlıyor musun

Ben çıplaklığını seviyorum

İşte bak gene titriyorum

Alev alev yanıyor

Soğuk soğuk terliyorum

Hem üşüyorum

Be vicdansız

Be kitapsız

Bu kahpe dünyada

Bir başka kahpeyi

Evet bir kahpeyi

Yani seni seviyorum

Seni çok

Ama çok özlüyorum....



sinan enç


Sinan ENÇ

Gidenin Ardından

Gül teninin kokusunu solumak
Hayal oldu tabibim ne diyeyim
Sinenin üstüne başımı koymak
Mazi oldu baş tacım ne diyeyim

Buz tutmuş sana geldiğim tüm yollar
Taş kesmiş sana sarıldığım kollar
Öptüğün o gözler şimdi kan ağlar
Çavlan oldu gözlerim ne diyeyim

Bir netameli zemheri ayında
Bu ne kutlu hicret Çalap yolunda
Yattığım sadır şimdi hâk bağrında
Firak oldu kısmetim ne diyeyim

Yıllar yılı dolaşsam diyar diyar
Bilmem bulunur mu senden ehven yâr
Bundan gayrı dağdağa neye yarar
Gidenler dönmez oldu ne diyeyim

Önce iç çekti derinden derinden
Sonra billur boşaldı gözlerinden
Hiç düşmedi Lafzatullah dilinden
Emrihak vaki oldu ne diyeyim

Aramaz can cananı yitirmeden
Anın değerin bilmez bitirmeden
Mum ışıklar saçamaz erimeden
Nedamet rızkım oldu ne diyeyim

Tipide boranda barınak sendin
Temmuzun güneşinde çardak sendin
Darda zorda muhkem sığınak sendin
Zelzele oldu yıktı ne diyeyim

Lokmayı bine bölen kanaatkâr
Yamadan urba biçen zanaatkâr
Bedbahtlara el uzatan halaskâr
Yel oldu tufan vurdu ne diyeyim

Gözlerinde kay topraklarda kokun
Nice saikalarda yoktu korkun
Zalime, namerde gerilmiş oktun
Al oldu kiriş koptu ne diyeyim

Gönenç olmaz bundan kelli gönlüme
Lüzumu yok sensiz kalan ömrüme
Baş verdi tinimde acul çürüme
Çor oldu em tükendi ne diyeyim

Bazı söylerdin duymazdan gelirdim
Bazı ağlardın görmezden gelirdim
Bazı sorardın bilmezden gelirdim
Yılık oldu vicdanım ne diyeyim

Akşamların mehtabı yok şavkı yok
Gündüzlerin güneşi yok aşkı yok
Ardılının ayağı yok başı yok
Viran oldu mabeyin ne diyeyim

Kabusa mı tevil oldu düşlerin
Sarpa mı sardı hayırlı işlerin
Döküldü mü sedef gibi dişlerin
Hiç oldu ümitlerin ne diyeyim

Budak verdiğin her yön kapı duvar
Gölgende mayışmış lapacı davar
Sömürüldün çöktün asırlık çınar
Yalım oldu dağlandın ne diyeyim

İştiyakı anlatmaya söz yetmez
Işığını seyretmeye göz yetmez
Esrarın idrak etmeye töz yetmez
Revan oldu uçmağa ne diyeyim

Sinan Enç

Sinan ENÇ

Mektup

Bir mektup yazacağım sevdiğime

Bilmiyorum nasıl başlamalı

Umut bekleyen birine

Bu cehennemden ne yazmalı

Biliyorum sevinecek

Bir şirin söz okusa mektubumda

Biliyorum üzülecek

Bir acı söz okusa mektubumda

Lakin bilmediğim yalandır

Ya susarım konuşmam

Ya doğruyu söylerim

Gerisine karışmam

Doğruyu kullar sevmez

Yalanı Hakk beğenmez

Doğru yazsam ağlayacak

Yalan yazsam aldanacak

Nasıl yazayım çaresizliğimi

Nasıl yazayım nasıl

Yaşamaktan bıktığımı

Peki nasıl yazayım yalanı

Bir tek mektup yüzünden

Nasıl çiğniyeyim benliğimi

Ne yalanı yazarım sevinsin

Ne doğruyu yazarım üzülsün

Yırtarım mektup seni

Öldüğümü düşünsün....



sinan enç

Sinan ENÇ

Bu Akşam Şiiri