Biz Olduk
Hiç dindirmedi hasretin
İçimdeki sızıyı
Avutmadı hiçbir teselli
Ruhumdaki balkıyı
Gönlümde iştiyak
Ömrümde firak
Buysa yaşamak
Yaşıyorum bak!
Maşuktan cüda
Sürurdan ırak
Üç gün dayanmadı
Nikotine ciğer
Anasona mangır
Sensiz atan bu sadır
Bekindi yıllardır
Bilir misin vefasız …
Anasona ikame
Arpa suyu
Üzüm suyu
Bir nikotinin
Bir de hasretinin
İkamesi nedir be leyli...
Sen ruhumda leyli
Gönlümde leyli
Göçsem cihanda
Öte alemde leyli…
Ebedi sen
Ezeli sen
Zahirde sen
Batında sen
Bir anlasan
Pir anlayacaksın
Ben sen oldum ya…
Sen de ben olacaksın
Ben sen
Sen ben
Biz olduk yani
Sinan Enç
Sinan ENÇ Şiirleri
Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.
Mestane
Çok gün çok gece
Biteviye
Dehşetli
Serkeş bir tipinin ardınca
Beliren dolunay misali
Fer oldun gözlerime
Umut soludum ciğerime
Hoş geldin gözbebeğim hoş geldin!
Sensiz var ya sensiz
Sedalar boğuk
Renkler soluk
Her yerde başıboşluk
Aşklar
İlişkiler...
Dahası
Gözyaşları
Gülüşler...
Bilcümle
Sinan Enç
Hepsi sahte
Sohbetler absürt
Ortam soğuk
Kaderimin erinci hoş geldin!
Gül solmuşsa
Suya hasretinden
Bülbül susmuşsa
Güle hasretinden
Sevilen sevenden bihaber
Kays'ı Mecnun-i Amiri kılan
Leyla kendine bigane
Velakin
Sen günaşık kaldıkça
Canavarotu özüne konuk
Bulduğu da umduğu zaten
Ki üleştiğin canın
Yavuz hırsız gayri ne ister
Hoş geldin cansuyum hoş geldin!
Lütfedip gül cemalin azıcık göster
Dünya ahret azığı o bana yeter
Şaşkın misafir ev sahibini ağırlar
Eridim kanında
Çözüldüm zerre zerre
Kayboldum hücrelerinde
Kim kimin yurdunda bilemedim
Sen mi bendesin
Ben mi sana geldim
Oldum mestane
Hoş geldin
Bendeki sen hoşgeldin!
Sinan ENÇ
Mektup
Bir mektup yazacağım sevdiğime
Bilmiyorum nasıl başlamalı
Umut bekleyen birine
Bu cehennemden ne yazmalı
Biliyorum sevinecek
Bir şirin söz okusa mektubumda
Biliyorum üzülecek
Bir acı söz okusa mektubumda
Lakin bilmediğim yalandır
Ya susarım konuşmam
Ya doğruyu söylerim
Gerisine karışmam
Doğruyu kullar sevmez
Yalanı Hakk beğenmez
Doğru yazsam ağlayacak
Yalan yazsam aldanacak
Nasıl yazayım çaresizliğimi
Nasıl yazayım nasıl
Yaşamaktan bıktığımı
Peki nasıl yazayım yalanı
Bir tek mektup yüzünden
Nasıl çiğniyeyim benliğimi
Ne yalanı yazarım sevinsin
Ne doğruyu yazarım üzülsün
Yırtarım mektup seni
Öldüğümü düşünsün....
sinan enç
Sinan ENÇ
Çamur
Gafletle heba olmuş yılların,
Galibini bilemem.
Kölesiysen günlük hesapların
Hür yaşadın diyemem.
Börtü böcek,
Çalı çırpı,
Velhasıl canlı cansız mevcudiyet,
Kendince bir mana kattı zamana,
Bir imge düşürdü mekana.
Ya sen...
Sen ki!
Eşrefi mahluksun,
Hem de ne mahluk!
Övülmüşsün Furkan'da;
Balçıktan etin kemiğin,
Necis,
Cıvık...
Bu menşede,
Övgülük neyin var?
Düşün bir daha,
Bin daha düşün hele!
Elması adi taştan,
Nergisi iğreti ottan,
Bülbülü sıradan kuştan,
Balı mütenevvi cüruftan,
Mümtaz kılan;
İdrak et ki !
Şavktır,
Itırdır,
Sadadır,
Çeşnidir...
Hepsini ala kılan;
Duygularındır,
Bakışındır,
İradendir...
Kıymet biçtiklerin var ya...
Habersiz halden.
İşte böyle;
Hilkatindeki,
Balçığı da ulvi kılan,
Bil ki !
Ruhul rahmandır.
Beşeriyeti;
Hayvanattan,
Bilcümle nebattan,
Yegane kılan,
Takvadır,
Maneviyattır,
Cesarettir,
Aşktır...
Nihayetinde yaşam,
Çetin bir imtihandır.
İte hoşt deyip!
İtleşene puşt demeyen,
Merkebe çüş deyip!
Nefsini tuş etmeyen,
Ruhuna isyankar,
İblise yoldaştır.
Şükrü tatmamışsa dilin,
Secdeye değmemişse alnın,
Aslına rücu etmiş bedenin;
Kalpte kibir,
Göçürmüş ruhunu,
Şimdi elde sermayen,
Altı üstü bir topak,
Pörsük toprak,
Velhasılıkelam;
Finalde,
Mizanda,
Çamur kalmıştır...
Sinan Enç
Sinan ENÇ