Biz Olduk
Hiç dindirmedi hasretin
İçimdeki sızıyı
Avutmadı hiçbir teselli
Ruhumdaki balkıyı
Gönlümde iştiyak
Ömrümde firak
Buysa yaşamak
Yaşıyorum bak!
Maşuktan cüda
Sürurdan ırak
Üç gün dayanmadı
Nikotine ciğer
Anasona mangır
Sensiz atan bu sadır
Bekindi yıllardır
Bilir misin vefasız …
Anasona ikame
Arpa suyu
Üzüm suyu
Bir nikotinin
Bir de hasretinin
İkamesi nedir be leyli...
Sen ruhumda leyli
Gönlümde leyli
Göçsem cihanda
Öte alemde leyli…
Ebedi sen
Ezeli sen
Zahirde sen
Batında sen
Bir anlasan
Pir anlayacaksın
Ben sen oldum ya…
Sen de ben olacaksın
Ben sen
Sen ben
Biz olduk yani
Sinan Enç
Sinan ENÇ Şiirleri
Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.
Rüzgar
Bu hazan mevsiminde
Islık çalıyor rüzgar
Dövüyor kapımı
Zorluyor penceremi
Bu hazan mevsiminde
Uyutmuyor rüzgar
Türkü mü çığırıyor
Feryat mı ediyor...
Sararmış yaprakları
Toprak çağırıyor
Bu hazan mevsiminde
Uyutmuyor rüzgar
Toprağa düşene
Ağıt mı yakıyor
Bu hazan mevsiminde
Uyutmuyor rüzgar
Bir serinlik tenimde
Bir ürperti içimde
Sen mi geldin gizlice
Yoksa Azrail mi sinsice….
Sinan ENÇ
Bu Akşam
Bu akşam saat onsekiz onbeşte
Geçtim kapının önünden sesizce
Yüregim ateşlerede, beynim düşte
Geçtim kapının önünden sessizce
Işık süzülüyordu pencerenden
Yaşlar dökülüyordu gözlerimden
İçimi çekiverdim en derinden
Geçtim kapının önünden sessizce
Aşk neler yaptırıyormuş insana
Az daha yakın olmak için sana
Daldım karşı markete şuursuzca
Geçtim kapının önünden sessizce
Yurdun önünden baktım pencerene
Bir karartı göründü gözlerime
Hayalmiydi gerçekmiydi söyle ne
Geçtim kapının önünden sessizce
Adımladım yokuşu ağır ağır
Gözlerim körmüş, kulaklarım sağır
Görmem için dürt,duymam için bağır
Geçtim kapının önünden sessizce
Telefonum uzun uzun çalmadı
Kimse öldün mü be diye sormadı
Bu sevdaya bu ayrılık olmadı
Geçtim kapının önünden sessizce
Bu ihanetin beni yaktı yıktı
Fırtınalar koptu,şimşekler çaktı
Geriye koskoca bir enaz bıraktı
Geçtim kapının önünden sessizce
Benden başkasını söyle sardın mı
Suyunu döküp sırtını ovdun mu
Yoksa kollarında uyudun mu
Geçtim kapının önünden sessizce
Sözüm necip özün paksa dön geri
Bu aşktır ne rica ne emirvari
Dönmüyorsan burdan çekip git bari
Geçtim kapının önünden sessizce
Sinan ENÇ
Gidenin Ardından
Gül teninin kokusunu solumak
Hayal oldu tabibim ne diyeyim
Sinenin üstüne başımı koymak
Mazi oldu baş tacım ne diyeyim
Buz tutmuş sana geldiğim tüm yollar
Taş kesmiş sana sarıldığım kollar
Öptüğün o gözler şimdi kan ağlar
Çavlan oldu gözlerim ne diyeyim
Bir netameli zemheri ayında
Bu ne kutlu hicret Çalap yolunda
Yattığım sadır şimdi hâk bağrında
Firak oldu kısmetim ne diyeyim
Yıllar yılı dolaşsam diyar diyar
Bilmem bulunur mu senden ehven yâr
Bundan gayrı dağdağa neye yarar
Gidenler dönmez oldu ne diyeyim
Önce iç çekti derinden derinden
Sonra billur boşaldı gözlerinden
Hiç düşmedi Lafzatullah dilinden
Emrihak vaki oldu ne diyeyim
Aramaz can cananı yitirmeden
Anın değerin bilmez bitirmeden
Mum ışıklar saçamaz erimeden
Nedamet rızkım oldu ne diyeyim
Tipide boranda barınak sendin
Temmuzun güneşinde çardak sendin
Darda zorda muhkem sığınak sendin
Zelzele oldu yıktı ne diyeyim
Lokmayı bine bölen kanaatkâr
Yamadan urba biçen zanaatkâr
Bedbahtlara el uzatan halaskâr
Yel oldu tufan vurdu ne diyeyim
Gözlerinde kay topraklarda kokun
Nice saikalarda yoktu korkun
Zalime, namerde gerilmiş oktun
Al oldu kiriş koptu ne diyeyim
Gönenç olmaz bundan kelli gönlüme
Lüzumu yok sensiz kalan ömrüme
Baş verdi tinimde acul çürüme
Çor oldu em tükendi ne diyeyim
Bazı söylerdin duymazdan gelirdim
Bazı ağlardın görmezden gelirdim
Bazı sorardın bilmezden gelirdim
Yılık oldu vicdanım ne diyeyim
Akşamların mehtabı yok şavkı yok
Gündüzlerin güneşi yok aşkı yok
Ardılının ayağı yok başı yok
Viran oldu mabeyin ne diyeyim
Kabusa mı tevil oldu düşlerin
Sarpa mı sardı hayırlı işlerin
Döküldü mü sedef gibi dişlerin
Hiç oldu ümitlerin ne diyeyim
Budak verdiğin her yön kapı duvar
Gölgende mayışmış lapacı davar
Sömürüldün çöktün asırlık çınar
Yalım oldu dağlandın ne diyeyim
İştiyakı anlatmaya söz yetmez
Işığını seyretmeye göz yetmez
Esrarın idrak etmeye töz yetmez
Revan oldu uçmağa ne diyeyim
Sinan Enç
Sinan ENÇ