Çaresizim
Canımdın can veremedim
Hayatımdın hayat veremedim
Sevdim sevgi sevgimi gösteremedim
Özledim özledim sarılamadım
İçimde hep kokun vardı
Koklayamadım doya doya
Hep elimi uzattım elinden tutmak için
Hiç dokunamadım
Hep göğsümde olsun başın
Okşayayım o güzel saçlarını
Hiç gezmedi saçlarının arasında ellerim
Hep yanımda kal istedim
Bir kere açamadım kapımı
Olmadı çaresizim
Biliyorum sen de istedin tüm bunları
Gelmek sarılmak dokunmak koklamak
Hani dedin ya bir gün geleceğim
Ama inanmadım inanamadım
Biri daha söyledi o gelecek diye
Kızdım ona yalancı dedim
Kim di o biliyor musun
Bir kuştu bir baykuş
Kızdım inanmadım kovdum onu
Yalancı hayır o gelmeyecek dedim
Ve o uçtu gitti sonsuz mavililiklere
Öfkeli ve kırgın bir vaziyette kayboldu ufukta
Arkasından bakakaldım derin tarifsiz bir acılı korkuyla
Çünkü buna inanmak istemedim
Bunu duymak istediğim
Bu değildi görmek istediğim
Ve şimdi sen geldin bebeğim
Her şey sona ermiş bir halde
Hayaller yok özlemler yok tükenmiş bir vaziyette
Ve gidiyorsun sonsuza kadar kalacağın o cennete
Ve ben yine perişanım ve çaresizim
Canım her şey gönlünce olsun bir tanem
Sonsuzluklar diyarında mutlu ol koca bebeğim
Özlemin hasretin pişmanlığım tükenmişliğim çaresizliğim
Sana sonsuz mutluluklar
Kadersizim çaresizim
Elif KAYA Şiirleri
Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.
Köyüm
Köyüm kartal yuvasıdır dağ başında kurulu
Kışları sert boyunca kar gecesi ayaz
Fırtınası dağları taşları söker yıkar
Baharı bahardır çiçekler kokar
Dereleri çağlayan köpük köpük coşar
Koyunu kuzusu ağıllar dolusu
Çobanları karabaşlar
Koyun kuzu meleşir ta yüreğinin içini titretir
Yazları ekini elması kirazı şeftalisi
Buz gibi taze nefes havası
Düğünleri bayramları sevenleri sayanları
Güz ekinler derilir sergiler serilir
İnsanları da mevsimleri gibidir
Bahar kokar mis kokar duyguları his kokar
Fırtına koparır ayaz tutar buz tutar
Sis tutar pus tutar yas tutar
Yazları eli açık cömerttir sınırsızca
Bir mevsim güzdür yaprak döker çiçekleri solar
Hazan olur viran olur ümitler solar
İşte o mevsimler köyümün son mevsimi olur
Hezeyanı heyelanı olur
Bahar kokmaz fırtına kopmaz
Pus tutar sis tutar ve sonuçta cehalet yutar
Köyümü ta yüz yıl öncesine götürür
Elleri tutmaz gözleri görmez aklı ermez olur
İşte bu mevsim köyümün son mevsimi olur
Okul nedir neye gereklidir bilmez
Çocuk nedir ne için yapılır düşünmez
Gelecek nedir neler yapılmalı sormaz
Sisler kara dumanlar çöker başlarına ayaklarına yüreklerine
Ne yol bulur ne yön ne de yarın düşünür
İşte bu mevsim köyümün hiçliği olur
Sesi yürekleri dağlayan karabaşa teslim bir köy olur
O köy işte böyle bir köyüm olur
Elif KAYA
Umutsuz
Bu gün her şeyi sildim
Yaşadıklarımı duygularımı
Yakıp kül ettim hayallerimi
Bu gün onu gördüm
Yabancı hiç tanımadığım birisi
Öncesi bir iki kez karşılaşmışlığımız var sadece
O da mecburiyetten
Kuru tutuk zoraki bir merhaba
Yüzü soğuk ve yabancı
Bakmadım yüzüne bakamadım
Kırılmışlıktan pişmanlıktan ve utanmaktan
Şöyle bir göz ucuyla
Çizgilenmiş alnına ağarmış saçlarına baktım
Donuk soğuk bir hoş geldin
O da mecburiyetten
O da bakmadı bakamadı
Bilmem utanmaktan bilmem pişmanlıktan
Bekledim gitme kal desin
Ne o söyledi ne ben bekledim
Bekli de umutsuzluktan
Hoşçakal bile demedim diyemedim
Sesiz sedasız usulca ayrıldım
Geçmişi hapsettim yüreğimin derinliklerine
Bir daha çıkamazlar ki artık gün yüzüne
Güneşli günlere
Elif KAYA
Töre
Küçücük bir kız vardı mavi iri gözlü
Evin gözbebeği
Yıllar geçti kocaman gelinlik kız oldu tam onbeşinde
Büyükler karar verdi anlaşıldı altmışında dedeyle
Hayır olmaz dedi kim dinlerdi ki onu
O da kaçıverdi öylesine yirmisinde delikanlıya
Büyükler söz verdi namus temizlenecekti
Yoksa ne derlerdi konu komşuya
Nasıl bakarlardı elalemin yüzüne
Bir candan daha değerli değillerdi ama
Namus vardı ya ortada
Aradılar buldular haber saldılar töreden
İnanmadı biliyordu da inanamadı
Nasıl kıyarlardı ki gözbebeklerine
Kardeşi geldi yanına elinde kocaman bir hediye
Aslında şaşırmadı da inanamadı
Hadi gezelim biraz bahçede kiraz toplayalım dedi
Hayır demedi olacakları bile bile
Kardeşi oracıkta verdi hediyeyi
Yirmibir bıçak darbesi tam can evine
Yalvardı bebeğime vurma kıyma ona
Korumaya çalıştı olabildiğince
İki ay sonra bir kızı olacaktı
Kim dinlerdi ki onu töre namus varken
Bir köy yasta kuşlar ağaçlar yasta
Kirazlar kan ağladı bu acımasızlığa
Haber saldılar babaya namus temizlendi töre kazandı
Yürekten midir bilinmez ama
Kime ne ki can benim töre benim namus benim
Lanetler olsun böyle töreye böyle namusa
Elif KAYA