Eğitim Sitesi

Çaresizim Şiiri

Çaresizim

Canımdın can veremedim

Hayatımdın hayat veremedim

Sevdim sevgi sevgimi gösteremedim

Özledim özledim sarılamadım

İçimde hep kokun vardı

Koklayamadım doya doya

Hep elimi uzattım elinden tutmak için

Hiç dokunamadım

Hep göğsümde olsun başın

Okşayayım o güzel saçlarını

Hiç gezmedi saçlarının arasında ellerim

Hep yanımda kal istedim

Bir kere açamadım kapımı

Olmadı çaresizim

Biliyorum sen de istedin tüm bunları

Gelmek sarılmak dokunmak koklamak

Hani dedin ya bir gün geleceğim

Ama inanmadım inanamadım

Biri daha söyledi o gelecek diye

Kızdım ona yalancı dedim

Kim di o biliyor musun

Bir kuştu bir baykuş

Kızdım inanmadım kovdum onu

Yalancı hayır o gelmeyecek dedim

Ve o uçtu gitti sonsuz mavililiklere

Öfkeli ve kırgın bir vaziyette kayboldu ufukta

Arkasından bakakaldım derin tarifsiz bir acılı korkuyla

Çünkü buna inanmak istemedim

Bunu duymak istediğim

Bu değildi görmek istediğim

Ve şimdi sen geldin bebeğim

Her şey sona ermiş bir halde

Hayaller yok özlemler yok tükenmiş bir vaziyette

Ve gidiyorsun sonsuza kadar kalacağın o cennete

Ve ben yine perişanım ve çaresizim

Canım her şey gönlünce olsun bir tanem

Sonsuzluklar diyarında mutlu ol koca bebeğim

Özlemin hasretin pişmanlığım tükenmişliğim çaresizliğim

Sana sonsuz mutluluklar

Kadersizim çaresizim



Elif KAYA Şiirleri

  

Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.

Benzer Elif KAYA Şiirleri:

Köyüm

Köyüm kartal yuvasıdır dağ başında kurulu

Kışları sert boyunca kar gecesi ayaz

Fırtınası dağları taşları söker yıkar

Baharı bahardır çiçekler kokar

Dereleri çağlayan köpük köpük coşar

Koyunu kuzusu ağıllar dolusu

Çobanları karabaşlar

Koyun kuzu meleşir ta yüreğinin içini titretir

Yazları ekini elması kirazı şeftalisi

Buz gibi taze nefes havası

Düğünleri bayramları sevenleri sayanları

Güz ekinler derilir sergiler serilir

İnsanları da mevsimleri gibidir

Bahar kokar mis kokar duyguları his kokar

Fırtına koparır ayaz tutar buz tutar

Sis tutar pus tutar yas tutar

Yazları eli açık cömerttir sınırsızca

Bir mevsim güzdür yaprak döker çiçekleri solar

Hazan olur viran olur ümitler solar

İşte o mevsimler köyümün son mevsimi olur

Hezeyanı heyelanı olur

Bahar kokmaz fırtına kopmaz

Pus tutar sis tutar ve sonuçta cehalet yutar

Köyümü ta yüz yıl öncesine götürür

Elleri tutmaz gözleri görmez aklı ermez olur

İşte bu mevsim köyümün son mevsimi olur

Okul nedir neye gereklidir bilmez

Çocuk nedir ne için yapılır düşünmez

Gelecek nedir neler yapılmalı sormaz

Sisler kara dumanlar çöker başlarına ayaklarına yüreklerine

Ne yol bulur ne yön ne de yarın düşünür

İşte bu mevsim köyümün hiçliği olur

Sesi yürekleri dağlayan karabaşa teslim bir köy olur

O köy işte böyle bir köyüm olur


Elif KAYA

Umutsuz

Bu gün her şeyi sildim

Yaşadıklarımı duygularımı

Yakıp kül ettim hayallerimi

Bu gün onu gördüm

Yabancı hiç tanımadığım birisi

Öncesi bir iki kez karşılaşmışlığımız var sadece

O da mecburiyetten

Kuru tutuk zoraki bir merhaba

Yüzü soğuk ve yabancı

Bakmadım yüzüne bakamadım

Kırılmışlıktan pişmanlıktan ve utanmaktan

Şöyle bir göz ucuyla

Çizgilenmiş alnına ağarmış saçlarına baktım

Donuk soğuk bir hoş geldin

O da mecburiyetten

O da bakmadı bakamadı

Bilmem utanmaktan bilmem pişmanlıktan

Bekledim gitme kal desin

Ne o söyledi ne ben bekledim

Bekli de umutsuzluktan

Hoşçakal bile demedim diyemedim

Sesiz sedasız usulca ayrıldım

Geçmişi hapsettim yüreğimin derinliklerine

Bir daha çıkamazlar ki artık gün yüzüne

Güneşli günlere


Elif KAYA

Töre

Küçücük bir kız vardı mavi iri gözlü

Evin gözbebeği

Yıllar geçti kocaman gelinlik kız oldu tam onbeşinde

Büyükler karar verdi anlaşıldı altmışında dedeyle

Hayır olmaz dedi kim dinlerdi ki onu

O da kaçıverdi öylesine yirmisinde delikanlıya

Büyükler söz verdi namus temizlenecekti

Yoksa ne derlerdi konu komşuya

Nasıl bakarlardı elalemin yüzüne

Bir candan daha değerli değillerdi ama

Namus vardı ya ortada

Aradılar buldular haber saldılar töreden

İnanmadı biliyordu da inanamadı

Nasıl kıyarlardı ki gözbebeklerine

Kardeşi geldi yanına elinde kocaman bir hediye

Aslında şaşırmadı da inanamadı

Hadi gezelim biraz bahçede kiraz toplayalım dedi

Hayır demedi olacakları bile bile

Kardeşi oracıkta verdi hediyeyi

Yirmibir bıçak darbesi tam can evine

Yalvardı bebeğime vurma kıyma ona

Korumaya çalıştı olabildiğince

İki ay sonra bir kızı olacaktı

Kim dinlerdi ki onu töre namus varken

Bir köy yasta kuşlar ağaçlar yasta

Kirazlar kan ağladı bu acımasızlığa

Haber saldılar babaya namus temizlendi töre kazandı

Yürekten midir bilinmez ama

Kime ne ki can benim töre benim namus benim

Lanetler olsun böyle töreye böyle namusa


Elif KAYA

Çaresizim Şiiri