Çıkmaz Sokak
Vura, vura, bin tür hal etsen beni.
Ötüşen bülbülken, lal etsen beni.
Ağulu, peteksiz bal etsen beni.
Utanır, bakamam senin yüzüne.
Meyvesiz ağaca, dal etsen beni.
Sofranın yanına, cal etsen beni.
Herkesin içinde, kal etsen beni.
İnan karşı koymam, senin sözüne.
Okyanusta, çürük sal etsen beni.
Züğürt tüccarlara, mal etsen beni.
Çirkinin omzuna, şal etsen beni.
Bil ki katlanırım, senin nazına.
Genç yaşta, sahipsiz dul etsen beni.
Yoksulun evine, çul etsen beni.
Devranın kuluna, kul etsen beni.
Yaslanırım yine, senin dizine.
Çıkmaz sokaklara, yol etsen beni.
Yırtılmış mintana, kol etsen beni.
Alemin sağına, sol etsen beni.
Çoğu tercih etmem, senin azına.
Kavrulan toprağa, bel etsen beni.
Issız vadilerde, sel etsen beni.
Zemheride esen, yel etsen beni.
Bükerim boynumu, senin özüne.
Kokusuz, yapraksız gül etsen beni.
Akşam güneşine, tül etsen beni.
Ateşte bırakıp, kül etsen beni.
Yakarken, üflemem senin közüne.
Vahası kurumuş, çöl etsen beni.
Bulanık, balıksız göl etsen beni.
Esir pazarında, köletsen beni.
Üzülme, görünmem senin gözüne.
Yetmez mi, bu kadar yalvarışa naz,
Geçen ömrün, geri dönüşü olmaz.
Son nefese kadar, rabbime niyaz,
Mahşerde rastlarım, belki izine.
Saygılarımla.
Ağustos_2009
Ecz. Abdulkadir Nur GÖRDÜK
Abdulkadir Nur GÖRDÜK Şiirleri
Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.
Gülün Sevdası
Bülbül konmaz dalına, dikenden korkar
Diken kıskanır gülü, yanar gizliden.
Ebedi bir sevdadır, bitmeyi bilmez.
Aşk yarasıyla yürek, kanar gizliden
Gülde bülbülü sever, sessizce ağlar.
Yüreğini rüzgâra, bağlar içinden
Gelmeyince sevgili, boynu bükülür
Çağırır lisan-ı hal, ağlar içinden.
Saygılarımla.
KASIM-2008
Ecz.Abdulkadir Nur GÖRDÜK
Abdulkadir Nur GÖRDÜK
Mezar Tarlası
Musalladan mezara, en üst makam dünyada.
Gören selama durur, Padişah da Kral da.
Teneşirde ön mola, bezle bağlı parmaklar
Kefen üniforması, kim bilir neler saklar.
Sonra mezar tarlasında, bulunur ona bir yer.
Üstündeki otları, sular hep kimsesizler.
El açıp okunursa, bir Fatiha bir dua.
Nasiplenir belki de, şurada yatan mevta.
Dün gibi değil miydi, çocukluktaki anlar.
Bizlerden farklımıydı, mezarlıkta yatanlar.
Hesap kitap seninle, sade bilgi ulaşır.
Cenneti, cehennemi herkes sırtında taşır.
Affı yok hak yiyenin, yüzü hep kapkaradır.
Gitmeden helalleş ki, kurtuluşa çaredir.
Namaz, oruç ve de hac, Müslümanlığa yetmez.
Adam gibi değilse, cennet de kabul etmez.
Saygılarımla
Haziran-2008
Ecz.Abdulkadir Nur GÖRDÜK
Abdulkadir Nur GÖRDÜK
Ömür Merdiveni
Çocukken yaşanır, hayatın canlılığı
Gençlikte, tüllerin gerisine kayar.
Sonra bakılır, buzlu camın ardından
Çizgiler uçup gider, gölgeler başlar.
Siluetler saklanır, sis perdesine.
Birer, birer silinip kaybolur hatıralar.
Bütün renkler, siyahla yer değişirken,
Birden araya çekilir, kapkara duvar.
Kanatlanan ruh ve ebedi devran.
Bir sala, bir cenaze, açık bir mezar,
Sade, Dünya debdebesi, yapmacık olan.
O an, sanki âlem değişmekte can,
Kocaman bir adamın, biten yaşamı
Ve, kısacık ömründen, geriye kalan.
Koskoca bir hiç, koskoca yalan...
Saygılarımla.
KASIM-2008
Ecz.Abdulkadir Nur GÖRDÜK
Abdulkadir Nur GÖRDÜK