aynur şiirr çokk gzll gerçektenn çilekeşinnn herşeyi herzamn gzl olur yani şarkıları gibi!!
Çilekeş
Kalemimde mürekkep dondu, damarımda kan,
Sarmış etrafımı bembeyaz ölüm gülüyor.
Bulamazsam sığınacak sıcak bir han,
Acımasız dostun koynunda bir can ölüyor.
Mevsimler değişti artık, kışın adı ölüm..
Sitemim yoktur ne kara ne de yaratana
Cereyan yoksa soba yoksa oluyor zulüm,
Diyelim mi şimdi :“Can feda olsun vatana!”
Yanmıyor ki ocağım tütüversin bacası,
Nerden geldin be karakış yıktın ocağımı.
Sala vermek için beklerken cami imamı
Yazmasa da olur artık doktor ilacımı.
Desin herkes ardımdan “gün görmedi bîçâre
Ne ağrısız dişi vardı ne talihli başı,
Gülmedi yüzü kapanmadı yürekte yâre,
Toprağının suyu oldu gözlerinin yaşı.”
Arkadaş tutmazsa elim, söylemezse dilim,
Dört dost sarıverin etrafımı da okuyun.
Yok dersen kefen, örtüm olsun yerdeki kilim,
Ağlamayın da kaderime lanet okuyun.
Âşık SEYHANÎ Şiirleri
Yazılan son 4 yorum gösteriliyor.
İçerikle ilgili 4 yorum yazılmış.
Benzer Âşık SEYHANÎ Şiirleri:
Asık suratla karşıladı beni evvelki akşam
Neşeyle selam verdim, dedi: Olsun kısa.
Aylarca dolaştım hâlime ağladı anam,
Mana gülüverdin,ruhum bürünmüşken yasa.
Atak davranmış benden önce, sanki birisi
Gafil mi sandın ki beni, hemen inanayım.
Dudaklarından dökülenler de yalan serisi
Ah! Gözler olmasa hani, vicdansız sanayım.
Duruldu sular, akmam diyor Seyhan ırmağı,
Itırlı çiçekler grev yaptı,kokmuyor artık.
Ses yok, ötmüyor kuşlar, tabiat sır yumağı,
Essela demeden müezzin insaf et artık.
Yareliyem,hem de gönülden, merhem bulunmaz,
Hicrana dayanamaz kalbim,imdat İlâhî!
Aklımı koru benim, derde derman bulunmaz.
Nazenîne vicdan, bana sabır ver Ya Rabbi.
Âşık SEYHANÎ
Sitem etme ne olur, bizi ayıran kadere
Düşürse de ikimizi onulmaz kedere
Gözlerimin yaşı aka aka oldu dere
Sevdamın denizi oluver sen, al yazmalım.
Gözüm beklemekten yorgun, gönlüm dargın sana
Bir âh edersem eğer, âlem “oh!” der tasana
Aklım aşkına hükümlü, bakıver yasana
Derdimin fermanı oluver sen, al yazmalım.
Ya kıyamet koptu ya tersine döndü dünya
Nedir bu karanlık, bu kargaşa, bu rüya?
Zindan hayatımın zifiri ufkunda hülyâ,
Ümîdimin ışığı oluver sen, al yazmalım.
Aklım başımdan uçtu gitti, oldum divane,
Bakışında ışık görsem olurum pervane.
Aşkından kalbim yârelendi, bulandı kâne
Damarımın kanı oluver sen, al yazmalım.
Umudum kalmıyor, dinmez kalbimdeki sızı
Güller soldu, duyar mısın bülbüldeki yası?
Can kafesi zorlar, okunuyor artık yazı
Toprağımın suyu oluver sen, al yazmalım.
Âşık SEYHANÎ
El ayak tutmaz, vücut yerde sürünür
Âlem acır hâle, hep zavallı görülür
Aydınlık karanlığa, karanlık aydınlığa bürünür
Ben çareyi buldum, uyanamadın İstanbul!
Dil söyler, hâl çırpınır, ses çıkmaz şaha
Gözden kan dökülür başlar eyvaha
Alın toprakta, medet eder Allah’a
Ben çareyi buldum, uyanamadın İstanbul!
Umut fakirin ekmeği, hâyâl tuzu
Yazan bozar, bozan yazar, böyle alın yazı
Hayat henüz oynamadı son kozu,
Ben çareyi buldum, uyanamadın İstanbul!
Mazlum kanser olmuş verem olmuş kime ne…
Ne ah etti kâr ne vah dedemle nineme…
Halimi havale ettim bilinmezi bilene,
Ben çareyi buldum, uyanamadın İstanbul!
Allah isterse zerreyi kürre, küreyi zerre eder
Zehri şifa eder, bertaraf olur keder
Gönlünü ferah tut, etme kendini heder
Ben çareyi buldum, uyanamadın İstanbul!
Herkesin derdi kendine yeter
Berikinin derdi öbüründen de beter
İlâhi yumruk bir gün diyecek :”Yeter!”
Ben çareyi buldum, uyanamadın İstanbul!
Âşık SEYHANÎ