nurten çok eğlenceli bir şiir
Dedim-dedi
Dedim yare gözlerine bakayım.
Dedi bana yüreğini yakarım.
Dedim yare saçın neden siyahtır,
Dedi bana ona bakmak günahtır.
Dedim yare ellerini tutayım,
Dedi bana ellerimi sarayım.
Dedim yare dudakların şeker mi,
Dedi bana yoksa seni çeker mi?
Dedim yare bu naz sende nedendir,
Dedi bana bu naz benim huyumdur.
Dedim yere bu huy senden çıkar mı?
Dedi bana ecel bana yakın mı?
Âşık SEYHANÎ Şiirleri
Yazılan son 4 yorum gösteriliyor.
İçerikle ilgili 4 yorum yazılmış.
Benzer Âşık SEYHANÎ Şiirleri:
Bakışlar sabit, bir şeyler aramakta
Elem, sevinç, ümit, yeis var orada
Kaşlar çatık, dudaklar gergindir arasıra
Bütün bunların sebebi sensin be hayâl
Fakir zengin olur seninle
Köylü ağa olur, tesbih elinde
Memur ise amir yerinde
Hayata neşe katan sensin be hayâl
Kızlara gelinlik giydirirsin,
Bekârları hemen evlendirirsin,
Aşığı maşuğuna kavuşturuverirsin
Sen olmazsan nasıl yaşarız be hayâl
Önümde güzel bir âlem kurulu
Orada herkes güleç, hertkes mutlu
Hayatını yaşa, düşünme sonu
Hayata neşe katan sensin be hayâl
Seninle ben hep mutlu oldum,
Sende hep iyiyi güzeli buldum,
Ne kadar kötülük olsa hayra yordum,
Sen olmazsan nasıl yaşarız be hayâl
Beni hiçbir zaman yalnız bırakmadın,
Çoğunlukla da namazda niyazda yakaladın,
Aşkı getirip aklı seyahate çıkardın,
Sen benim başıma bela mısın be hayâl
Tahayyül ederken onun hayâlini âlemi hayâlde,
Devamlı sevda ateşi yanıyor güzel gözlerinde,
Dudaklarına koyduğum sıcak bir buse bile
Senin sayende oldu sağol be hayâl.
Seyhânî artık bırakacak hayâli
Çünkü hayâl ediyor gerçek hâli,
Gerçek hayat onun için oldu tâli
Gerçek hayâl oldu, hayâl gerçek olsun,
Hayâl gerçek olsun, dua et be hayâl!
Âşık SEYHANÎ
El ayak tutmaz, vücut yerde sürünür
Âlem acır hâle, hep zavallı görülür
Aydınlık karanlığa, karanlık aydınlığa bürünür
Ben çareyi buldum, uyanamadın İstanbul!
Dil söyler, hâl çırpınır, ses çıkmaz şaha
Gözden kan dökülür başlar eyvaha
Alın toprakta, medet eder Allah’a
Ben çareyi buldum, uyanamadın İstanbul!
Umut fakirin ekmeği, hâyâl tuzu
Yazan bozar, bozan yazar, böyle alın yazı
Hayat henüz oynamadı son kozu,
Ben çareyi buldum, uyanamadın İstanbul!
Mazlum kanser olmuş verem olmuş kime ne…
Ne ah etti kâr ne vah dedemle nineme…
Halimi havale ettim bilinmezi bilene,
Ben çareyi buldum, uyanamadın İstanbul!
Allah isterse zerreyi kürre, küreyi zerre eder
Zehri şifa eder, bertaraf olur keder
Gönlünü ferah tut, etme kendini heder
Ben çareyi buldum, uyanamadın İstanbul!
Herkesin derdi kendine yeter
Berikinin derdi öbüründen de beter
İlâhi yumruk bir gün diyecek :”Yeter!”
Ben çareyi buldum, uyanamadın İstanbul!
Âşık SEYHANÎ
Sitem etme ne olur, bizi ayıran kadere
Düşürse de ikimizi onulmaz kedere
Gözlerimin yaşı aka aka oldu dere
Sevdamın denizi oluver sen, al yazmalım.
Gözüm beklemekten yorgun, gönlüm dargın sana
Bir âh edersem eğer, âlem “oh!” der tasana
Aklım aşkına hükümlü, bakıver yasana
Derdimin fermanı oluver sen, al yazmalım.
Ya kıyamet koptu ya tersine döndü dünya
Nedir bu karanlık, bu kargaşa, bu rüya?
Zindan hayatımın zifiri ufkunda hülyâ,
Ümîdimin ışığı oluver sen, al yazmalım.
Aklım başımdan uçtu gitti, oldum divane,
Bakışında ışık görsem olurum pervane.
Aşkından kalbim yârelendi, bulandı kâne
Damarımın kanı oluver sen, al yazmalım.
Umudum kalmıyor, dinmez kalbimdeki sızı
Güller soldu, duyar mısın bülbüldeki yası?
Can kafesi zorlar, okunuyor artık yazı
Toprağımın suyu oluver sen, al yazmalım.
Âşık SEYHANÎ