Eğitim Sitesi

Dedim-dedi Şiiri

Dedim-dedi

Dedim yare gözlerine bakayım.

Dedi bana yüreğini yakarım.

Dedim yare saçın neden siyahtır,

Dedi bana ona bakmak günahtır.

Dedim yare ellerini tutayım,

Dedi bana ellerimi sarayım.

Dedim yare dudakların şeker mi,

Dedi bana yoksa seni çeker mi?

Dedim yare bu naz sende nedendir,

Dedi bana bu naz benim huyumdur.

Dedim yere bu huy senden çıkar mı?

Dedi bana ecel bana yakın mı?

Âşık SEYHANÎ Şiirleri

  

nurten çok eğlenceli bir şiir

ERDAL AYDIN şiirlerinizden dolayı sizi tebrik eder.Başarılarınızın devamını dilerim.

hilmi akar dostum şiir çok güzel fakat ben sana tel. ulaşamıyorum. bari buraya mesaj yazayım dedim. slm

suloozturk tebrikler

Yazılan son 4 yorum gösteriliyor.

İçerikle ilgili 4 yorum yazılmış.

Benzer Âşık SEYHANÎ Şiirleri:

Hayâl

Bakışlar sabit, bir şeyler aramakta

Elem, sevinç, ümit, yeis var orada

Kaşlar çatık, dudaklar gergindir arasıra

Bütün bunların sebebi sensin be hayâl



Fakir zengin olur seninle

Köylü ağa olur, tesbih elinde

Memur ise amir yerinde

Hayata neşe katan sensin be hayâl



Kızlara gelinlik giydirirsin,

Bekârları hemen evlendirirsin,

Aşığı maşuğuna kavuşturuverirsin

Sen olmazsan nasıl yaşarız be hayâl



Önümde güzel bir âlem kurulu

Orada herkes güleç, hertkes mutlu

Hayatını yaşa, düşünme sonu

Hayata neşe katan sensin be hayâl



Seninle ben hep mutlu oldum,

Sende hep iyiyi güzeli buldum,

Ne kadar kötülük olsa hayra yordum,

Sen olmazsan nasıl yaşarız be hayâl



Beni hiçbir zaman yalnız bırakmadın,

Çoğunlukla da namazda niyazda yakaladın,

Aşkı getirip aklı seyahate çıkardın,

Sen benim başıma bela mısın be hayâl



Tahayyül ederken onun hayâlini âlemi hayâlde,

Devamlı sevda ateşi yanıyor güzel gözlerinde,

Dudaklarına koyduğum sıcak bir buse bile

Senin sayende oldu sağol be hayâl.



Seyhânî artık bırakacak hayâli

Çünkü hayâl ediyor gerçek hâli,

Gerçek hayat onun için oldu tâli

Gerçek hayâl oldu, hayâl gerçek olsun,

Hayâl gerçek olsun, dua et be hayâl!

Âşık SEYHANÎ

Uyanamadın İstanbul!

El ayak tutmaz, vücut yerde sürünür

Âlem acır hâle, hep zavallı görülür

Aydınlık karanlığa, karanlık aydınlığa bürünür

Ben çareyi buldum, uyanamadın İstanbul!



Dil söyler, hâl çırpınır, ses çıkmaz şaha

Gözden kan dökülür başlar eyvaha

Alın toprakta, medet eder Allah’a

Ben çareyi buldum, uyanamadın İstanbul!



Umut fakirin ekmeği, hâyâl tuzu

Yazan bozar, bozan yazar, böyle alın yazı

Hayat henüz oynamadı son kozu,

Ben çareyi buldum, uyanamadın İstanbul!



Mazlum kanser olmuş verem olmuş kime ne…

Ne ah etti kâr ne vah dedemle nineme…

Halimi havale ettim bilinmezi bilene,

Ben çareyi buldum, uyanamadın İstanbul!



Allah isterse zerreyi kürre, küreyi zerre eder

Zehri şifa eder, bertaraf olur keder

Gönlünü ferah tut, etme kendini heder

Ben çareyi buldum, uyanamadın İstanbul!



Herkesin derdi kendine yeter

Berikinin derdi öbüründen de beter

İlâhi yumruk bir gün diyecek :”Yeter!”

Ben çareyi buldum, uyanamadın İstanbul!

Âşık SEYHANÎ

Al Yazmalım

Sitem etme ne olur, bizi ayıran kadere

Düşürse de ikimizi onulmaz kedere

Gözlerimin yaşı aka aka oldu dere

Sevdamın denizi oluver sen, al yazmalım.



Gözüm beklemekten yorgun, gönlüm dargın sana

Bir âh edersem eğer, âlem “oh!” der tasana

Aklım aşkına hükümlü, bakıver yasana

Derdimin fermanı oluver sen, al yazmalım.



Ya kıyamet koptu ya tersine döndü dünya

Nedir bu karanlık, bu kargaşa, bu rüya?

Zindan hayatımın zifiri ufkunda hülyâ,

Ümîdimin ışığı oluver sen, al yazmalım.



Aklım başımdan uçtu gitti, oldum divane,

Bakışında ışık görsem olurum pervane.

Aşkından kalbim yârelendi, bulandı kâne

Damarımın kanı oluver sen, al yazmalım.



Umudum kalmıyor, dinmez kalbimdeki sızı

Güller soldu, duyar mısın bülbüldeki yası?

Can kafesi zorlar, okunuyor artık yazı

Toprağımın suyu oluver sen, al yazmalım.

Âşık SEYHANÎ

Dedim-dedi Şiiri