Dökül
Dökül, lisanının buruk sesi
Mahcubiyetin asık suratı
Dökül, cemalin korkak gülüşü
Dikenli gülün çekilmez nazı
Dökül, sağır sessizlik
Duvarlardan usul usul
Cenneti tepeleyen ibadet kürsüsü
Dökül, çatlak aynanın avurtları
Ölümsüz gece, hiçlik zamanı
Tane tane dağıt, alevin kıvılcımını
Dökül ey namsız söz dalaşı
Dalsız ağaç, iklimsiz su başı
Dökül, acının kahpe sırdaşı
Muradın tutuşan çehresi
Makamsız mevki sahibi
Dökül, penceresiz hane kapısı
Mavi deryanın kıyısız haritası
Küfür namesi, çapak tarlası
Haramın borç hanesi
Ve hırsızın diri bakışı
Dökül, yokluğun tınısı
Göğe saldıran kuş sürüsü
Uzakların köhne rıhtımı
Ve avucumun üçüncü çizgisi
Rakı sofrası, şarap mahzeni
Derdin çetrefil huzuru
Yaşamın isli mazereti
Ufuk ötesi, öykünün kurgusu
Dökül, kibrin ünlü harfi
Kafeste tenin çıkmazı
Fikirsiz aklın oynak yeri
Dökül hükümsüz cehennem dibi
Dökül, kara sevdanın ağır kaybı
Zifir saçlarının mühürlü düğümü
Dökül, şebin karartma duruşu
Ve yalnızlığın göğe asılı urganı
Dökül ölümün vakitsiz ısrarı
Güzele meylin iflası
Lokmanın bedelsiz izahı
Dökül aşkın ayrılığa ifşası
Haydar Şahinbay
Haydar ŞAHİNBAY Şiirleri
Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.
Eski Yüz
Dünya dikeni içinde gizli bir harman
Nice insan gördüklerinden pişman
Seni sevmek bir çınar gibi büyümek
Sözünü dillendirecek bilmem hangi lisan
Karanlığın şem´i tutuştu yandı
Yıkıldı makamım bir güzele kandı
Bütün ışıklar bir yol bulup söndü
Şiir öldü mısralar dul kaldı
Ve kırmızı şarabı terk etti
Güneşi doğuran gülüşün bitti
Hesapsız mevsim bozuk bir hava
Yaralandı düşlerim kaldım yaya
Aynalara bakmadan yüzüm eskitti
Ateşim yanmadan kül oldu gitti
Haydar Şahinbay
Haydar ŞAHİNBAY
Sonrası
Sonra susmayı öğrendim
Ve alışmaya her şeye
Deli sözcükleri gömmeyi öğrendim
yüreğimin matemine
Kesmeyi cümleleri orta yerinden
En öfkeli anımda yutmayı heceleri
Küfrü ıslatmadan kurutmayı
Sessiz fısıltıları öğrendim
Rüzgarın denize esen boğumlarında
Gürültülü yalnızlıklarda,
kulaç atmayı öğrendim en okkalısından
Ve görmeden bilmeyi
Sona varmadan inmeyi öğrendim
Her kalabalıktan
Sustum yağmur yağdı
Sustum gece açtı yıldızlar
Ben yokluğunda avunmayı öğrendim
Yer çekimine inat
Düşürmeden göz yaşımı masaya
Ağlamayı öğrendim içeriden
Özlemeyi külünden tutuşturarak yangını
Yanmayı öğrendim bir daha ölmemek için
Bırakışlarını en sevdiklerimin
Ben bende sustum
Sustukça söz oldum ben bedende
Görmeden en büyük acıyı
Dünyanın bir yerinde
Acıya hiç demeyi öğrendim
Düşünce baş üstü bir tenhada
Salıncak kurmayı öğrendim beyaz kağıtlardan
Ve tutup parmaklarımdan umudu öğrendim
Avuçlarımda biriktirirken mektuplarını
Sonra üşümeyi
Ve uçan kuşlardan medet ummayı
İçimde dertleri istif ederken gülmeyi
Öğrendim işte her piçliği
Şiir yazmayı öğrendim
Yüklemsiz mısraları sıkarken yumruklarımda
Ve ben seni öğrendim
Ayrılırken bıraktığın ayak izlerini sevmeyi
Her yaradan bir merhem öğrendim bilmediğim
//h.şahinbay//
Haydar ŞAHİNBAY
Benden Değil
Benden değil
Bu su bu toprak
Şu yaraların panzehiri
Açan yediveren
Benden değil
Genzimi yakan bu şarap
Serseri ayrılıklar
Ahlak yoksunu duvarlar
Ve hay huylar
Benden değil
Şu uzakları yaran sis
Sevgilinin hası nazı
Sırma saçındaki kurdele
Gözündeki sürme
Ve aysız gecelerin
Vurdumduymaz halleri
Benden değil
Seni sevmeye cüret edenler
Şu adımlarımdaki korkaklık
Avuçlarındaki lale gül
Ayazın işlemesi tenime
Gözümün yaşı
Şu havanın sisi boranı
Benden değil
Aşkın yüreğimi kanatan yanı
Hislerimdeki hiçlik
Bu yokluk
Ve benim sarhoş hallerim
Benden değil
Uykumda adına tutulan çetele
Beyaz sayfadaki leke
Benden değil
Şu beklenmedik ölüm
Sendendir gülüm sendendir
Ne basiretsiz itibar
Ne lümpen yalanlar
Ne de pragmatik yaklaşımlar
Keşmekeş tavırlar
Sabahındaki öpüş
Kızılın mavisi
Ve saat kuleleri
Benden değil
Terleyen parmaklarım
Ne zehirli akşamlar
Ne de yıldızlardaki ışıltı
Adındaki harfler
Sokaklardaki afiş kan
Yollarda han
Ceplerimde isyan
Ağzımdaki küfürler
Titreyen yosma
Kıyıyı döven deniz
Denizde kum
Benden değil
Gönlündeki zevk sefa
Şu masa şu mesken
Şu geceme nokta koyan yalnızlık
Benden değil
Bu şadırvan bu özlem
Ve içime çöken meram
Dilindeki söz
Elimdeki kağıt şu kalem
Bu şiir bu başlık benden değil...
Haydar Şahinbay
Haydar ŞAHİNBAY