Qzzan Öleceğini bile bile neden yasiyorsun
ayrılacağını bile bile neden çıkıyosun dedim SUSTU(-_-)
Güzel Gözlü Kız
Ey güzel gözlü kız!
Gökyüzünde bir yıldız
Yeryüzünde ceylan
Bakışlarınla ürkeksin
Seni kalbime gömdüm
Artık hiç ölmeyeceksin;
Ta ki ben ölünceye dek
Hep beni bekleyeceksin.
Kalbimin her vuruşunda
Kapımı çalar gibi,
Uyandıracaksın beni
Gönlümü yaktın artık,
Sen de sönmeyeceksin.
Belki bir gün gidecek,
Bir daha dönmeyeceksin.
Ve...
Seni ne kadar sevdiğimi,
Hiç...
Ama hiç bilmeyeceksin.
Ahmet ALPTEKİN Şiirleri
İçerikle ilgili 38 yorum yazılmış.
Benzer Ahmet ALPTEKİN Şiirleri:
Cıvıl cıvıl ses veren koridorlar,
Neden bugün suskun, sessizsiniz?
Yoksa matem mi tutuyorsunuz ne,
Şen şakrak öten kuşlarım nerede?
Çiçek çiçek acan okul bahçesi,
Ya sen neden böyle boş ve sessizsin?
Hani çocuklar al satıp bal satardı,
Çocuklar canımıza can katardı.
Durmadan çın çın öten okul zili,
Bıktın mı . sende mi yoruldun? söyle,
Duymuyorum şakıyan şen sesini,
Mazi oldu yıllarım bundan böyle.
Biliyorum son zilin çaldığını,
Benim için bir daha çalmayacaklar,
Sesleneceğim kimse kalmadı artık,
Gitti, gelmez bir daha şen çocuklar.
Ahmet ALPTEKİN
Pınar, içimde bir pınardır durmadan kaynar,
Pınar, çocukça yatağında taşlarla oynar.
Pınar, alçak gönüllüdür göklere yükselir,
Pınar, bize meyillidir durmaz yine gelir.
Pınar, yalnız koca çınarla konuşur kışlar,
Pınar, kabarır gürül gürül akmaya başlar.
Pınar, bir başına terk eder yüce doruğu,
Pınar, koşarak nehirlerde alır soluğu.
Pınar, bağrı yanıkların tek serinliğidir,
Pınar, ufka bakanların son derinliğidir.
Pınar, kıvrılır taşlar, çiçekler arasından,
Pınar, hayat bulur dünyada aşk yarasından.
Pınar, gizlenen sevgilinin göz yaşlarıdır,
Pınar, şelaleden dökülen tel saçlarıdır.
Pınar, yanıp tutuşan yürekleri söndürür,
Pınar, kin ve nefreti hep sevgiye döndürür.
Pınar, bu dünya var oldukça kaynayacak,
Pınar, kaynağını gönül dağından alacak.
Ahmet Alptekin
Bakü Türk İlköğretim Okulu/ Azerbaycan
Ahmet ALPTEKİN
Beyaz kepeneğin yanık bir sesin,
Kaval da senindir ihtiyar çoban.
O dağ senin, bu dağ benim gezersin,
Yollar da senindir ihtiyar çoban.
Irmaklardan, köprülerden geçersin,
Mor menekşe, lale, sümbül biçersin,
Kaynağından soğuk sular içersin,
Pınar da senindir ihtiyar çoban.
Koyunlarla kuzular buluşunca,
Körpe yavru annesine doyunca,
Yorgun güneş kızıl ufka varınca,
Gece de senindir ihtiyar çoban.
Felek aldı elinden can yoldaşını,
Sakladın durdun akan gözyaşını,
İstersen taştan taşa vur başını,
Keder de senindir ihtiyar çoban.
Yıllardır yanında sırdaşın oldu,
Sürüye sokmadı çakalı kurdu,
Gelen her tehlikeye karşı durdu,
Çomar da senindir ihtiyar çoban.
Peygamberler mesleğini seçmişsin,
Sanki bir abı- ı hayat içmişsin,
Yetmişinde bile hâlâ gençmişsin,
Hayat ta senindir ihtiyar çoban.
Ahmet ALPTEKİN