Huzur
Rezil eder bir kem surat
Ne makam ne uzun hayat
Ne mal mülk nede saltanat
İlle huzur ille huzur
Kucağımda çocuklarım
Sözümü dinliyor karım
Bu dünyada bütün varım
İlle huzur ille huzur
Para dersen uçar gider
Makam mevki bir gün biter
Öz evladın rezil eder
İlle huzur ille huzur
Ne uşaktan yakınırım
Ne hırsızdan çekinirim
Bir Allah’tan sakınırım
İlle huzur ille huzur
Tuzsuz aşım dertsiz basım
Samimi arkadaşlarım
Çocuklarıma mirasım
İlle huzur ille huzur
Ne yanarım ne sönerim
Nede kadere söverim
Yatar kalkar şükrederim
İlle huzur ille huzur
Adem GÜLEÇ Şiirleri
Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.
(Öğretmen Şiiri) Ver
Ben tertemiz bir tahtayım ilim ahlak iman yaz
Ben yoğrulmuş hamurum benden güzel şekil yap
Ben körpecik fidanım naziğim kırılırım
Yağmur ol yağ üstüme ilacım ver gübrem ver
Kurumazda büyürsem bağ senin bahçe senin
Benim dün ki kölemin bugün kölesi etme
Öz yurdunda gariban hasret delisi etme
Şerefsizi dinsizi başımıza bey etme
Bir taraftan siyaset bir taraftan ahlak ver
Başımız dik olunca şan senin bayrak senin
Aristo yu verirken Harezmi yi de öğret
Roma yı anlatırken Ötüken i de anlat
Mekke yi Medine yi Buhara yı da anlat
îster yalnız Atina ilya odesa yi ver
Eğer bir gün sızlarsa can senin vicdan senin
Sen bize yolu göster koşanlar biz olalım
Sen bize dağı göster aşanlar biz olalım
Dünya ya sığmayalım evreni dolaşalım
îster hala yatalım yorgan döşek yastık ver
Vatanı vatansıza satarsak günah senin
Biliyoruz elbette sıkıntıda derttesin
Derdin dünyalar olsa yenecek kuvvettesin
En mübarek dinde ve en aziz millettesin
ister yürü üstüne istersen de kaçıver
Kafadaki fikir ve döşteki yürek senin
Fatih Fatih olmazdı hocası olmasaydı
Yunusun derdi buğday Taptuk u bulmasaydı
Gazali yükselmezdi Bağdat a gelmeseydi
Ey Allah'ım bizleri biz yapacak hoca ver
Biz rahmete muhtacız rahmet kapısı senin.
Adem GÜLEÇ
Göz Yaşı
Gözlerimde yorgunluk
Gözlerimde sıkıntı
Gam kasavet dert yükü
Akıyor gözlerimden
Pişmanlık ah pişmanlık
Gözümde demir yükü
Süzülüyor yüzüme
Yanık var izlerinden
İki damla göz yaşı
İki demir tohumu
Kıpkırmızı oluyor
Harlanmış nefesimden
Düşüyor kurşun gibi
Süzülüyor toprağa
Umutlarım peşinden
Kayıyor yüzlerimden
Ağladıkça boşaldım
Şimdi artık rahatım
Ruhum sanki kuş gibi
Uçuyor yüreğimden
Adem GÜLEÇ
Sis
Yıllar gelmiş geçmiş tükenmiş zaman
Düşününce biraz anlıyor insan
Ardından,içinde fırtına kopan
Yüreğimde düğümlenmiş ses kaldı
Herkes gelir gider gelenek böyle
Seneler yükünü bıraktın öyle
Sevin artık şevin gönlünü eğle
Çavuş gitti onbaşılar süs kaldı
Biz de senin gibi gitmek isterdik
Başvuruyu yaptık dilekçe verdik
Kimleri küstürdük kime ne dedik
Tayin hayal normal izin küs kaldı
Çırpındın kaç sene eğitim için
Bu olsa gerektir en büyük suçun
Bal veren ariya eziyet niçin
İnsanlarda çeşit çeşit his kaldı
Arkandan gülsekte şaka yapsakta
Gözümüz görmüyor bakıp dursakta
Kalpten göze akan seli tutsakta
Göz dayandı gönüllerde sis kaldı
Adem GÜLEÇ