Ölüm bugün bedenimi sardı
Sigara dumanımdan cesetler fışkırıyor
Her nefeste yılanlar sarmaş dolaş
Martılar ölüşümü izliyor bu gece
Ay tam karşımda uzuyor
Tanrı fırsat kolluyor canımı almak için
Odamdaki böceği ösledim,yakınlarda mı acaba?
Lambalar sönük,lambalar sahipsiz,sinekler tatilde bu gece
Çayım dibe vurmuş,çocuklarda bir isteksizlik
Belki de ben öyle bakıyorum,öylece bakıyorum
Belki de en büyük vaiz ölüm,nihayetinde
Yıldızların tadında ab-ı hayat yok bu gece
Yaşamak işkence gibi artık
Kuşların çığlıkları canımı acıtıyor
Belki ağıt belki teselli bilmem ama
Meçhuller çığlık atıyor bu gece
Küçük böcekler sayfalarda eğleşiyor
Sineklerde başka lambaları kolluyor zaten
Belki baharı belki dirilişi kutluyorlar
Ben yine geçmişi kemiriyorum bu gece
Çiçeklerim dünden hayli kırgın bana
Suda yüzen hayalim bugün dalgın mı ne
Uzun kareli minderim bir çocuktan muvazzaf
Hanedeki tek tesellim sukunet-i ahval bu gece
Kavgalar şimdilik sona ermiş gibi
Kimse aşkı hakkıyla yaşamıyor
Dışarıda ise bir savaş,ganimeti sadece toz-toprak
En sevdiğim şarkı tat vermiyor bu gece
Sanki yavaş yavaş canım çıkıyor
bir yandan da masum,yetimi çekiyorum içime
Geleceği parlak olan belki de sadece yıldızlar
Toprağa aşık kemiklerim içten içe sızlıyor bu gece
Yastığım ruhunu teslim etmiş bir ölü gibi
Yıldızlar seyrek,gökyüzü sadece çocuklara gülümsüyor
Gittikçe tanrıdan uzaklaşıyor gibiyim
Ay gökyüzünden ırak,şems ağlıyor bu gece
Şımarık şempanzeler gökyüzünde kahkaha atıyor
Tahtalar kirli,kilitler sahibini bulmuş
Nöbetçiler...alın bu mahlukatı gökyüzünden
Yapraklar ben rahatladıkça yutkunuyor
Kim kaldırdı o kaldırım taşlarını oradan
Aman Allahım ölümmü o gelen heybet?
Ne kadar da görkemli,biraz da tadım tuzum yok
Söylendiği gibi korkunç deyil sanki
Üzerime doğru geliyor
Tek bir hamle yeter üstadım
Ulaştır beni gitmek istediğim yere
Martılar kaçışmayın,bu gelen tanrının çocuğu...
İsimsiz