İntizar
Ben senin elinden bıktım
Usandım
Ey kara sevdanın kölesi gönül
Düştüm ateşine
Tutuştum
Yandım
Sırtı kara yere gelesi gönül
Deli başım gibi deli olası
Başına olmadık belâ bulası
Beli kırılası
yatıp kalası
bağrını bir kurşun delesi gönül
Sevdayı bulduğu yerde düşesi
Gören gözlerine perde düşesi
Çaresi bilinmez derde düşesi
Çarpına çarpına ölesi gönül
Erdal Ercin
Erdal ERCİN Şiirleri
Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.
Yanmışım
Yüreğimi bir zalime sunmuşum
Diz çöküp el açıp aman diyerek
En kötü günümden yarar ummuşum
Döner devran gelir zaman diyerek
Günlerce susmuşum
Ölüler gibi
Herkese küsmüşüm
Deliler gibi
Çile doldurmuşum
Veliler gibi
Yamanmış bu sevda yaman diyerek
Mecnunum
Leylasız çöle düşmüşüm
Bülbülüm
Vefasız güle düşmüşüm
Ateşe düşmüşüm
Küle düşmüşüm
Yanmışım
Hallerim duman diyerek
Erdal ERCİN
Alamanya Mekdubu
(Bu şiir Bedirhan GÖKÇE'nin 'Başım Gözüm Üstüne' şiir albümünde yer almaktadır.)
(Bu öykü her gurbetçimize ait olabilir.
Emirdağ’ın dağ köylerinde konuşulan
şiveyle yazılmıştır.)
Mekdubun demincek geçdi elime
Sağlığını duymak yetiyo gardaş
Daş başı bi çarık esgittiğimiz
Boz dağlar gözümde tütüyo gardaş
Gardaş
Hamburug’un yolları asvat
Her yere tren var
Yolculuk ırahat
Köşenin başına bazar duruyo
Bazara yalınız gediyo avrat
Gafaları sıfır numro tıraşlı
Haşkeş içiciler
İtler
Manyaklar
“Türken raus Türken raus” diyolar
Ulen ne oldu da denişti devran
Çok değel yirmibeş otuz yıl evel
Bizi bandoyunan garşıladılar
Bunca yıl gavırın çöpüynen urgaş
Soona
Sana duşman gibi baksınlar
Ataş verip düneğini yaksınlar
Adamın ağrına gediyo gardaş
Gardaş
Vakdı geçmiş Alamanya’nın
İreceb’e sööle havas etmesin
İneğeni danasını satmasın
Gavırın parası gıymatlı emme
İliğini sömürüyo adamın
Kel Mısa’nın Abdılla’yı bildin ni
Böyük gız gavıra gaçdı diyolar
Adı Hans mı neymiş
Sarı bi oğlan
Abdılla düşdükce düşdü diyolar
Hayat
Bu gavırın sürdüğü hayat
Bizimkisi gün tüketmek
Needeceen
Onnar gibi yaşamaya gakdın nı
Kendinden öteyi düşünmeyeceen
Bizim pavlikada bi Alaman var
Klaus
Çok eyi
Gardaşım olsun
Bazı
İş çıkışı bize geliyo
Yemek sarımsaklıyısa yemiyo
Yemekde sarımsak olmaz mı gardaş
Bazı gıcık Alaman’nar çıkıyo
Sırtını dönüyo
Burun büküyo
Diyo
“Her Türk!
Siz çok kötü gokuyo”
Çöpcü gül gokacak değil a gardaş
Alaman’nar çok aceyip bi millet
Yere tükürene bağarıyolar
Yetmiyo
Polizay çağarıyolar
Adamın gülesi geliyo gardaş
Gardaş
Bi Mersedes aldım
Gırmızı
Gaylım tufalete yayan getmek yok
Çatlasın elleme Mıhdar’ın gızı
Başı göğe erdi Gede Salih’le
Hasbam
Er yerine gomazdı bizi
Burda durum bööle
Sözün gısası
Orda ne var ne yok
Havalar nası
Ekinner
Goyunnar
Guzular nası
Sen nassın
Mehemmed
Fadime nası
Selamı selama eklerim gardaş
Tez elden bi cuvap beklerim gardaş
Erdal ERCİN
Erdal ERCİN
Senaryo
Sensiz Olmaz filmi
Final sahnesi
Çekim bir
Tekrarı mümkün değildir
Zaman
Bir sevdanın son mevsimidir
Mekân
Bütün hikâye bir inzivada geçmektedir
Bütün perdeler çekilmiş
Ve bütün kapılar kilitlenmiştir
Müzik
Fondan ayrılıkların şarkısı verilmektedir
Dekor
Ortada bir masa
masada bir lamba
Lambanın yanında kâğıt kalem
Yerde sağa sola saçılmış
Muhemelentekrar tekrar yazılmış
Ve alıcısına gönderilmeden açılmış
Mektuplar görülmektedir
Tahta bir taburede oturan adam
Saatlerdir aynı noktaya bakmakta
Ve namlusu şakağında bir tabancanın
Tetiğiyle oynamaktadır
Motor
Adam hangi duvara baksa aynı resim
Nereye dokunsa onun elleri
Adamın parmağı bir tetikte
Bir geri
Işık biraz yukardan
Kamera biraz daha ileri
Adam bir ok gibi kalkar yerinden
Masadaki kâğıda bir şeyler karalar
Benimle ölmeni istemiyorum elbet
Yaşamak sana ders olsun
Pat diye bir ses duyulur ilk önce
Bir gövde masayla birlikte düşer
Kâğıtlar tutuşur
Bir duman tüter
Yönetmen usulca kalkar yerinden
Tamamdır arkadaşlar
Film biter
Yazılar geçmeye başlar
Erdal Ercin
Erdal ERCİN